Lale Devri Yenilikleri Tyt-Ayt Tarih
Lale Devri Yenilikleri
Osmanlı tarihinde 1718 Pasarofça Antlaşması ile başlayan ve 1730 Patrona Halil İsyanı ile sona eren dönem Lale Devri olarak bilinir. Bu döneme Lale Devri ifadesini kullanan ilk kişi de Yahya Kemal Beyatlı’dır.
Lale Devri’nde sosyal ve kültürel hayatta önemli reformlar yapılmıştır. Batı ile siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkiler geliştirilmeye çalışılmıştır. Osmanlı devlet adamları ve dönemin bazı aydınları ilk kez Avrupalıların üstünlüğünün altında yatan sebeplerin öğrenilmesi gerektiğini kabul etmiştir ve Avrupa’daki düzene ayak uydurularak ıslahatlar yapılması tezini savunmuşlardır.
Osmanlı tarihinde Avrupa tarzında ilk yenileşme hareketleri Lale Devri’nde görülmüş, dış sorunları çözmek için diplomasiye değer verilmiş, Avrupa ile ilişkiler eskisinden daha çok önemsenmiştir.
28 Çelebi Mehmet Efendi Avrupa’ya gönderilen ilk elçi olarak sefaretname adlı eserini bırakmıştır. 28 Çelebi Mehmet’in oğlu Mehmet Seyit Efendi, Lale Devri’nde Avrupai tarzdaki değişmenin öncüsü olmuştur. Özellikle Osmanlı’da zengin zümrelerin Avrupalı tarzında ev eşyaları, giysiler, resim ve tablolar kullanması dikkat çekmiştir.
Lale Devri’nde başta edebi eserler olmak üzere kültürel ve bilimsel eserlerin Türkçe ‘ye çevrilmesi için bir heyet oluşturulmuş ve bu heyet Arapça ve Farsça dışında Batı’da yazılmış bir kaç tarih, felsefe ve astronomi eserleri de Türkçe ‘ye tercüme etmiştir.
Lale Devri’nde kültür, mimari, sağlık ve sosyal alanlarda gerçekleştirilen bunca gelişme 1730 Patrona Halil İsyanı ile sonuçsuz kalmıştır.
Lale Devri’nin coşkusunu, duygularını gazellerinde dile getiren Nedim ve Şeyh Galip Lale Devri’nin en önemli şairlerindendir. Türk minyatürünün üstadı kabul edilen Levni bu dönemin sanatkarlarındandır.
Padişah III. Ahmet’in din kitapları basılmaması şartıyla matbaanın açılmasına izin veren fermanı sonrası 1727’de İbrahim Müteferrika’nın evinin altına ilk matbaa kurulabilmiştir. Basılan ilk eser “Van Kulu Lügati” olmuş ve 1729 – 1741 arası sadece 17 kitap basılabilmiştir.
Matbaanın getirilmesine rağmen dini eserlerin matbaada basımının yasaklanması “toplumun belli bir kesiminin tepkisinden çekinildiğini gösterir.”