Küresel Sorunlar ve Çözümleri Nelerdir? 7. Sınıf Sosyal
1. Küresel İklim Değişimi
21 .yüzyılda yaşadığımız en büyük sorunlardan biridir. Sanayinin hızla yayılması, fosil yakıt tüketiminin artması, orman alanlarının tahrip edilmesi atmosferdeki karbondioksit (co2) gibi gazların oranını arttırmıştır. Bu gazların oranının artması dünyanın sıcaklık ortalamasını arttırmaktadır. Bu duruma küresel ısınma denir. Küresel ısınmayı etkileyen faktörlerden enerji tüketimi %48, sanayinin etkisi %25, ormanların tahribi %14 ve yanlış tarımsal metotlarının uygulanması %13’tür.
Küresel Isınmanın Sonuçları
- Kuraklık ve çölleşmeler artacak
- Ani yağışlar, sel ve su taşkınları olacak
- Kutuplardaki buzullar eriyecek, deniz seviyesi yükselecek, bazı yerler sular altında kalacak
- İnsanlar için uygun ortamlar azalacak
- Su kaynakları azalacak, susuzluk sorunu yaşanacak
- Sıcaklık, orman yangınları artacak
- Ekolojik düzen bozulacak
- Açlık, kıtlık, iç karışıklık ve savaşlar çıkacak
Küresel Isınmayı Azaltmak İçin Alınacak Tedbirler
- Fabrika bacalarına filtre takılmalıdır.
- Fosil yakıt (kömür, petrol) tüketimi azaltılmalı, yerine yenilebilir enerji kaynaklarını kullanmalıyız.
- Taşıt kullanımını azaltmak ve toplu taşıt kullanımını yaygınlaştırmalıyız.
- Çevre bilinci oluşturmalıyız.
- Enerji dostu, tasarruflu elektronik cihazları kullanmalıyız.
- Klima kullanımını azaltmalıyız.
- Su kullanımında dikkatli olmalıyız.
- Geri dönüşüm kültürü geliştirmeliyiz.
2. Doğal Afetler
İnsanların kontrolü dışında gerçekleşen, can ve mal kayıplarına neden olan doğa olaylarına doğal afet denir.
Doğal afetlerin etkisi ülkelerin gelişmişliğine göre değişir. Yani gelişmiş ülkelerde doğal afetlerin etkisi daha azdır.
Deprem: Yer kabuğundaki sarsıntılara deprem denir. Yer altında bulunan magmadaki enerjinin yer kabuğuna yaptığı etkidir. Yer kabuğunun kırık olan (fay hattı) bölgelerinde daha çok görülür. Ülkemizde görülen doğan afetler içerisinde en yaygın olanıdır. Bu yüzden depremle yaşamayı öğrenmeli ve depremin zararlarını en aza indirmeliyiz.
Depremin zararlarını en aza indirmek için şu tedbirleri almalıyız:
- Fay hatlarına dikkat etmeli, yerleşim bölgesi olarak tercih edilmemelidir.
- Binalar dayanıklı ve sağlam yapılmalıdır.
- Sonradan dolan, alüvyon arazilere yerleşme yapılmamalıdır.
- Halk depreme karşı eğitilmeli yani bilinçli olmalıdır.
Tsunami: Deniz ve okyanus tabanlarında meydana gelen depremler, büyük dalgalar oluşturur ve bu dalgalar kıyılara kadar ulaşıp buralara zarar verir, bu duruma tsunami denir.
Tsunami’nin ülkemizde görülme riski çok azdır. Ancak dünyada Japonya, Şili, Endonezya ve Malezya gibi ülkelerde yaygındır.
Heyelan: Eğilimli bölgelerde büyük toprak kütlesinin yamaçtan ayrılarak aşağıya doğru kaymasına denir.
Heyelan;
- Eğimli bölgelerde,
- Yağışın fazla olduğu yerlerde,
- Killi toprakların olduğu yerde
yaygındır.
Yol çalışması- maden ocaklarının olduğu bölgelerde heyelan görülebilir.
Not: Heyelan ülkemizde en çok Karadeniz Bölgesi’nde görülür.
Erozyon: Toprağın en üst katının rüzgar, akarsu gibi dış kuvvetler tarafından aşındırılmasına erozyon denir.
- Bitki örtüsünün tahrip edilmesi
- Meraların aşırı otlatılması
- Toprağın nadasa bırakılması
- Kuraklık
- Toprağın eğime paralel sürülmesi
HIZLANDIRIR.
- Ağaçlandırma yapmak
- Meraların korunması
- Eğimli arazilere taraçalama yapmak
- Anız yakmamak
- Nöbetleşe tarım yapmak
AZALTIR.
Not: Heyelan ve erozyon aynı değildir. Heyelan yağışlı bölgelerde, erozyon kurak bölgelerde görülür.
Yangın: Yazları sıcak ve kurak geçen ayrıca ormanların fazla olduğu bölgelerde görülür. Ülkemizde en çok Akdeniz, Ege ve Marmara bölgesinde görülür.
Sel ve Taşkınlar: Aşırı yağışlar sonucu bir bölgenin sular altında kalmasına sel denir. Aşırı yağışlar, ormanların tahrip edilmesi, meraların tahrip edilmesi, çarpık kentleşme gibi etmenler sel ve taşkına neden olur.
Çığ: Kar yağışının fazla olduğu, bitki örtüsünün zayıf, dağlık ve engebeli arazilerde karın eğim yönünde kaymasıdır.
Ülkemizde Doğu Anadolu bölgesinde yaygındır.
Kuraklık: Yağışların geçmiş yıllara göre daha az düşmesi ya da yetersiz kalmasıdır.
Bu durum canlılar için olumsuz sonuçlar ortaya çıkarır.
- Su için karışıklık ve savaşlar
- Göçler
- Tarımda verim düşüklüğü
- Kıtlık
- Bitki örtüsünün kuruması
- Hayvanların telef olması
- Salgın hastalıkların ortaya çıkması gibi…
3. Açlık
İnsanların yaşamlarını devam ettirebilmek için günlük olması gereken temel besinlerden mahrum kalmasıdır. Dünyada gelişen teknolojiler sayesinde yeterli besin ve tarım ürünleri vardır. Ancak bu ürünlerin dengeli dağılamaması açlık sorununu ortaya çıkarmaktadır. Gelişmiş Avrupa ülkelerinin sömürgeci yaklaşımı Afrika kıtasının açlık sorununa neden olmuştur. Bunun dışında iç karışıklıklar, savaşlar, kuraklık, küresel ısınma vb. nedenler açlık sorununu ortaya çıkarmıştır.
Bugün dünya nüfusunun 800 milyonu açlık sorunu yaşamaktadır. Uluslararası araştırma şirketlerine göre dünya ülkelerinin silaha yaptığı yatırımın %10 unu açlığı önlemek amacıyla harcasa önümüzdeki 15 yıl dünyada açlık sorununun yaşanmayacağını bildirmişlerdir. Sonuç olarak açlığı önlemek için küçük ama basit önlemlerle örnek olabiliriz.
Önlemler;
- Tabağa yiyebileceğimiz kadar yemek koymalıyız.
- İhtiyacımız kadar elbise, ayakkabı vb. almalıyız.
- Paylaşımcı olmalıyız.
- Okulumuza, mahallemizde ihtiyaç sahibi insanlar var ise onlara karşı duyarlı olmalıyız.
- Lüks tüketim yapmamalıyız.
- Gelir -gider dengesini iyi kurmalıyız.
- Aldığımız ürünleri amacına uygun kullanmalıyız.
- Gereksiz alışveriş yapmamalıyız.
- Başkalarının hakkına göz dikmemeliyiz.
4. Terör:
Topluma ve devlete karşı yapılan her türlü şiddettir. Amaç devleti ve milleti korkutmak, sindirmek, isteklerini şiddetle halletmeye çalışmaktır.
Terör olaylarının bir başka amacı mevcut düzeni bozmak, ülkeleri siyasi, ekonomik, sosyal olarak çökertmektir.
Uluslararası sorunlarla terörün ilişkisi vardır. Ülkelerarası sorunlar terörün destekçisi olmuştur. Maalesef ülkemizin de en büyük sorunlarından biri terördür. Ülkemizin konumu, kaynakları, gelecekteki durumu bazı ülkeleri rahatsız etmiştir. Bundan dolayı ülkemizde çeşitli terör faaliyetleri bulunmuştur. Terör yüzünden ülkemizin bazı bölgelerine istenilen yatırımlar tam olarak yapılmamıştır. Bu durumda terörün amaçları arasındadır. Çünkü fabrika, yol, hastane, okul gibi kurum ve kuruluşlara harcanması gereken paralar savunmaya harcanmıştır.
Sonuç olarak terörü önlemek için terörü besleyen tüm kaynaklar kurutulmalıdır. Yani maddi gelir ettiği kaynakları tespit edip kontrol altına alınmalıdır. İnsanları kandırıp kendilerine eleman kazandırmalarını önlemek için toplumu çok iyi bilinçlendirme yapılmalıdır, bilhassa çocuklar, gençlere iyi eğitim verilmelidir. Bunun dışında teröre destek veren ülkelere karşı uluslararası örgütler vasıtasıyla tedbirler alınmalıdır.
5. Göç
İnsanların bulunduğu bir idari sınırdan başka bir idari sınıra geçmesine göç denir. Göçün birçok türü olup zorunlu göçler üzerinde durulacaktır. Zorunlu göçler, insanların istekleri dışında ve genelde uluslararası yapılmaktadır. Bu durumda uluslararası sorunlara yol açabilir. İç karışıklıklar, savaşlar, sınır değişiklikleri, nüfus müdahalesi, doğal afetler, işsizlik, baskılar, vb. birçok faktör zorunlu göçlere neden olur.
Mülteci: Bir kişinin çeşitli nedenlerden dolayı ülkesinden kaçıp başka bir ülkeye sığınması, bu kişilere mülteci denir.
Bu tarz göçler plansız ve ani geliştiği için göç eden kişiler ve göç alan ülkeler için sorun olur. Çünkü göç eden kişiler gittiği ülkeye uyum sorunları yaşayabilir. Eğitim, işsizlik ve asayiş gibi sorunlar ortaya çıkar.
Suriye’den ülkemize zorunlu bir göç hareketi yaşanmıştır. Devletimizin her ne kadar bu durum için tüm kaynaklarını seferber etse de işsizlik, çocukların eğitimi, dil ve sağlık gibi alanlarda sorunlar devam etmektedir.
İYİ
harika tesekur ederim