KUR’AN-I KERİM’İN İÇ DÜZENİ

Sözlükte “toplamak, okumak, bir araya getirmek” gibi anlamlara gelen Kur’an-ı Kerim, Hz. Muhammed’e (s.a.v.) Cebrail (a.s.) aracılığıyla vahiy yoluyla gönderilen ve değiştirilmeden günümüze kadar ulaşan, Allah’ın (c.c.) mucize kelamı olan kutsal kitaptır.

Kur’an-ı Kerim, tek seferde değil, insanların daha iyi anlayıp uygulayabilmesi için parça parça indirilmiştir. Bu süreç 610 yılı Ramazan ayında başlamış ve Hz. Muhammed’in (s.a.v.) vefatına kadar sürmüştür. Böylece Kur’an-ı Kerim, yaklaşık yirmi üç yıllık bir süreçte tamamlanmıştır.

Geçmiş toplumlardan olduğu gibi günümüzde de Kur’an, kutsal kitabın canlılığını ve etkisini korumaktadır. Kur’an’ın mesajlarını anlamak ve hayata geçirmek için Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) uygulamaları ve sözlerine de dikkat edilmelidir.

“(O peygamberleri) apaçık belgeler ve kitaplarla gönderdik. İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman ve onların da (üzerinde) düşünmeleri için sana bu Kur’an’ı indirdik.”
(Nahl Suresi 44. Ayet)

Kur’an-ı Kerim’in ayet, sure ve cüz olarak bölümlere ayrılması kendine özgü bir düzene sahiptir.

Ayet: Kur’an-ı Kerim’in her bir cümlesini ifade eden bölümlerdir. Bu ayetler birbirinden duraklarla ayrılır. “Ayetel Kürsi” gibi isimlendirilmiş bazı ayetler de mevcuttur. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yaşadığı Mekke ve Medine dönemlerinde indirilen ayetler “Mekki” ve “Medeni” olarak sınıflandırılmıştır. İlk inen ayetler Mekke’de indirilmiştir ve Alak suresinin ilk beş ayeti bu ayetler arasındadır.

Sure: Kur’an-ı Kerim ayetlerden oluşan bölümlerden meydana gelir. Surelerin uzun ve kısa olanları vardır. En kısa sure Kevser, en uzun sure ise Bakara suresidir. Sureler, genellikle içinde geçen olay ya da kelimelerle adlandırılmıştır. Örneğin, Fatiha Suresi başlangıç anlamına gelir.

Cüz: Kur’an-ı Kerim, her biri yaklaşık yirmi sayfadan oluşan otuz parçaya ayrılmıştır. Her cüz, belirli ayet ve sureleri içerir. Cüzler, Kur’an’ın okunmasını ve hatmedilmesini kolaylaştırmak için düzenlenmiştir.

Kur’an-ı Kerim’deki çeşitli kelimelerin anlamı da önemli bir yer tutar. Doğru ve yanlış anlamına gelen Huda ve Dalalet, aydınlatma anlamına gelen Nur, şifa anlamına gelen Şifa gibi kelimeler Kur’an’da sıkça karşımıza çıkar.