KORE SAVAŞI (1950 — 1953)
Mayıs 1945’te ABD ile Sovyet Rusya arasında yapılan bir anlaşmaya göre, savaş bitince Kore, ABD, Sovyet Rusya, İngiltere ve Çin’in ortak kontrolü altına alınacaktı. Temmuz 1945’te Potsdam Konferansı’nda Sovyet Rusya Uzak Doğu savaşına katılmaya karar verince, askeri harekât bakımından Kore toprakları 38. enlem çizgisi ile ikiye ayrıldı ve bu çizginin kuzeyi Sovyet, güneyi ise ABD’nin askeri harekât sahası olarak kabul edildi.
İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru ABD, Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombalarını atınca Sovyet Rusya Potsdam Konferansı kararı gereği Japonya’ya savaş ilan ederek askerlerini Kuzey Kore’ye soktu ve 38. enlem çizgisine kadar ilerledi. Böylece Kore, İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda kuzeyi Sovyet Rusya, güneyi ABD işgali altında olmak üzere fiilen ikiye bölünmüş oldu. Bir yandan ABD Sovyet Rusya görüşmeleri, diğer yandan Birleşmiş Milletlerin çabaları, bu iki Kore’nin birleşmesini sağlayamadı. Ancak her iki Kore birleştirilemeyince ABD, 10 Mayıs 1948’de Güney Kore’de yaptığı bir seçimle Güney Kore Cumhuriyeti’ni; Sovyet Rusya ise Ağustos 1948’de Kuzey Kore’de kendisine göre yaptığı bir seçimle 9 Eylül 1948’de Kuzey Kore Halk Cumhuriyeti’ni kurdu. Ancak Sovyet Rusya, 1950’den itibaren Avrupa’daki soğuk savaşı Uzak Doğu’ya taşıdı.
ABD’yi Asya kıtasından atmak amacı ile Kuzey Kore kuvvetlerini harekete geçirdi. Hızlı bir şekilde hareket eden Kuzey Kore kuwetleri 25 Haziran 1950’de Güney Kore topraklarına girdi ve böylece Kore Savaşı başlamış oldu. Bu açık saldırganlık karşısında ABD, Birleşmiş Milletleri harekete geçirdi. Güvenlik Konseyi, Birleşmiş Milletler Antlaşması hükümleri gereğince, Güney Kore’nin yardımına gönderilmek üzere, çeşitli milletlerin askerlerinden meydana gelen ve komutanlığını Amerikalı General Mac Arthur’un yaptığı bir Birleşmiş Milletler Kuvveti teşkil etti. Haziran 1950’de başlayan Kore Savaşı, Temmuz 1953’e kadar devam etti.
Bu üç yıllık süre içinde Sovyet Rusya’nın, ABD’nin ve Ekim 1950’de savaşa katılan Çin’in genel bir savaşa meydan vermemek için bu savaşı Kore’nin sınırlarının dışına taşırmamaya özen göstermeleri taraflardan hiç birinin kesin üstünlük sağlayamamasına neden oldu.
Kore Savaşı’nı sona erdirecek ateşkes teklifi Kuzey Kore’den geldi. İki yıl sürecek olan ve sürdürüldüğü sırada çarpışmaların devam ettiği ateşkes görüşmeleri Temmuz 1951 ’de başladı. Ancak Stalin’in Mart 1953’te ölmesi nedeniyle Moskova’da başlayan iktidar mücadelesi nedeniyle Sovyet Rusya ateşkese razı oldu ve taraflar arasında 27 Temmuz 1953’te Panmunjom Ateşkes Antlaşması imzalandı. ABD’yi Kore’den çıkaramayacaklarını anlayan Sovyet
Rusya, bu ateşkes antlaşması ile Kuzey ve Güney Kore arasındaki sınırı yine 38. enlem olarak kabul etmek zorunda kaldı. Türkiye, Birleşmiş Milletler Kuvveti’ne bir tugaylık kuvvetle katıldı. Mehmetçiğin Kore’de gösterdiği kahramanlık örneği Türkiye’nin 1951’de NATO’ya alınmasında çok önemli bir rol oynadı.
Amerika’nın Uzak Doğu’da Aldığı Tedbirler
Kore Savaşı ABD’yi; Avrupa’dan sonra Uzak Doğu’da da komünizmin yayılmasına karşı yeni tedbirler almaya ve Japonya ile ilişkilerini yeniden düzenlemeye zorladı.
İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombaları ile Japonya 2 Eylül 1945’te teslim oldu. Japonya’nın savaştan çekilmesi ile genel savaş sona erdi.
Uzak Doğu’da dengeyi sağlamak amacı ile ABD Japonya’yı işgal etti. Ancak milli haysiyetine düşkün Japonların ABD’nin işgalinden hoşnut kalmaması ve Sovyet Rusya ile Çin’in Japon halkını ABD aleyhine kışkırtması, ABD’nin Japonya ile ilişkilerini yeniden düzenlemesini zorunlu hale getirdi.