Klasik Üretim ve Endüstriyel Üretim 11. Sınıf Tarih

Sosyo-ekonomik gelişme sürecinde toplumlar, ilkel toplumdan tarım toplumuna, tarım toplumundan sanayi toplumuna, günümüzde ise sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş şeklinde farklı gelişme aşamaları geçirmişlerdir. İnsanlık tarihi üretim anlamında tarım ve endüstri gibi iki büyük devrim eşliğinde şekillenmiştir. insanoğlunun üretim alanında geçirdiği ilk büyük aşama olan tarım devrimi yerel etkilerle sınırlı kalırken, ikinci büyük aşama olan endüstri devrimi tüm dünyayı etkisi altına almıştır.

Avrupa’da Yeni Çağ’a kadar en önemli zenginlik kaynağı toprak iken, XV. yüzyıldan itibaren burjuvazi ve kapitalizmin gelişmesiyle sermaye birikimi, ticaret ve girişimcilik ön plana çıkmaya başlamıştır. Bankacılık ve sigortacılığın gelişmesi büyük sanayi yatırımlarının doğmasını sağlamıştır. Ayrıca ticaret hukukunun gelişmesiyle ürünlerde patent alma geleneği ortaya çıkmış ve patent sayesinde icatlara mali koruma getirilmiştir. Böylece büyük miktarlarda maddî gelir elde edilmesiyle teknik gelişmeler hız kazanmıştır.

Bilgi: Sanayi devrimi öncesinde üretim kol gücüne dayalı olarak yürütülürken, sanayileşmeyle birlikte bu üretimin yerini makineler almıştır. Sanayi inkılabı, fen bilimlerindeki buluşların üretim alanında uygulanmasıyla XVIII. yüzyılda İngiltere’de başlamış, insan emeğine dayalı ve küçük atölyelerde yapılan üretimin yerini fabrikalarda makinelerle yapılan üretim almıştır. İnsan gücünün yerini makinelerin almasıyla da üretim artışlar olmuştur.

Sanayi inkılabının çıkışında Rönesans hareketleri, bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeleri hızlandırmış, XVII. yüzyılda Akıl Çağı ve XVIII. yüzyılda Aydınlanma Çağı gibi dönemler bilimsel araştırmalarda akıl, deney ve gözleme ağırlık verilmesini sağlamıştır. Coğrafi Keşifler ve sonrasında başlayan sömürgecilik sayesinde Avrupa’da XVI. yüzyılın başından itibaren büyük bir zenginleşme yaşanmıştır. Sömürge topraklarından gelen zenginliklerin oluşturduğu refah ortamı, tüketim talebi ve sermaye birikimi sanayileşmenin başlamasında önemli bir rol oynamıştır. Avrupa’nın nüfusu XVI. yüzyıldan itibaren artmaya başlamış, artan nüfus tüketici talebinin de artmasını, ticaret ve ekonominin canlanmasını sağlamıştır. Ekonomide tarımsal üretimin yerini sanayinin alması iç göçlere neden olmuş, kırsal nüfus azalırken şehirlerin nüfusları artmıştır. Böylece sanayi üretiminde çalışmaya hazır yüksek bir iş gücü ortaya çıkmıştır. Sanayi sektöründe artan nüfus yoğunluğu işçi sınıfı ve işçi hakları gibi kavramları ortaya çıkarmış ve Avrupa’da işçi haklarına yönelik iç karışıklıklar yaşanmıştır.

Büyük devletlerin, gelişmemiş ülkeleri ve milletleri siyasi ve ekonomik olarak himayelerine almaları ile bu bölgelerin yer altı, yer üstü kaynaklarını istedikleri gibi kullanmaları sömürgeciliğin yaygınlaşmasına yol açmıştır. Sömürgecilik önce Avrupa devletlerinin Uzak Doğu zenginliklerini Avrupa’ya taşımalarıyla başlamış, Avrupa’da ham madde, pazar ve iş gücü ihtiyacını artırmıştır. Bu durum da sömürgecilik faaliyetlerinin daha da artmasına sebep olmuştur. Sanayi inkılabıyla birlikte üretimi sürdürmek için ham madde ve üretilen mallar için de yeni pazarlar bulma ihtiyacı artmıştır. Sömürge toprakları sanayileşen ülkeler için hem ham madde kaynağı, hem de pazar haline getirilmiştir.

Bilgi: Ayrıca Batı ülkeleriyle dünyanın geri kalanı arasındaki gelişmişlik ve teknoloji farkı iyice açılmış, Batının askeri ve ekonomik alanlardaki üstünlüğü pekişmiştir. Trenlerle ve buharlı gemilerle gerçekleştirilen ulaşımın yaygınlaşması sömürgeleştirilen toprakların askeri ve siyasi kontrolünü kolaylaştırmıştır.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 1 YORUM
  1. AYŞE dedi ki:

    BUNU ÖĞRENCİLERİME EBADAN PAYLAŞABİLİRİYİM
    Cevap: TAbiki paylaşabilirsiniz

Klasik Üretim ve Endüstriyel Üretim konu anlatımı özet kısaca 11. Sınıf