Türk Dili ve Edebiyatına Giriş konu anlatımı ders notu 9. sınıf
Türk Dili ve Edebiyatına Giriş
OKUMA ÇALIŞMALARI
- Edebiyat nedir?
- Edebiyat ve Bilim
- Edebiyatın Güzel Sanatlarla İlişkisi
- Edebiyatın Diğer Bilim Dallarıyla İlişkisi
- Metinlerin sınıflandırılması
- İletişim Nedir?
- İletişim ve İletişimin Ögeleri
- Göstergelerin Çeşitleri, Yeri ve Önemi
- Düşünceyi Geliştirme Yolları
- Dilin İşlevleri
- Dil – Kültür İlişkisi
- Dilin kullanımdan doğan türleri
YAZMA ÇALIŞMALARI
SÖZLÜ İLETİŞİM ÇALIŞMALARI
GÜZEL SANATLAR İÇİNDE EDEBİYATIN YERİ
Sanatın Tanımı
Ortaya konmuş yapıtlarda bir iş veya hareket sonucunda etkileyici, güzel, gelişmiş duyguların bu eylemlerle biçimlendirilmesine sanat denir.
Sanatın Amacı
Sanat kavramı, güzel sanatları ve edebiyatı da içine alarak kendine özgü yapısını ortaya koyar. Bu bağlamda sanatın amacı; sanat ürünleri yoluyla toplumsal hayatta duygu, düşünce, beğeni, inanç ve coşku birliği yaratarak toplumu ortak ölçülerde kaynaştırmaktır.
Edebiyat
Edebiyat, duygu ve düşüncelerin, insan ve toplum yaşantısının söz ve yazıyla etkili biçimlerde anlatımını amaç edinen bir sanat türüdür, diyebiliriz. Edebiyatın temel malzemesi sözcüklerdir ve edebiyat dille gerçekleştirilen bir sanat etkinliğidir. Bu bakımdan edebiyat, bütün güzel sanatlar gibi, insanlık düşüncesine öncülük eder, olacakları olmadan önce ortaya koyar. Edebiyatçı, kendi çağının düşüncelerine dayanarak, geleceğe uzanan günleri sezgi yoluyla bulur.
Edebiyatın Diğer Sanatlarla İlişkisi
Edebiyat, daha çok resim ve müzikle iç içe olmuştur. Bu iç içelik, her iki sanat alanında sözün ahenk ve betimlemeye dönük olmasından kaynaklanmaktadır. Bunların dışında edebiyat, tiyatro ve sinemaya da kaynaklık etmektedir. Sanat ve edebiyatın bütünlüğü sonucunda aynı nitelikler, güzel sanatlara temel oluşturacak özelliklerle kendini gösterecektir. Güzel sanatlar, insanların tabiat karşısındaki duygu ve düşüncelerini çizgi, renk, biçim, ses, söz ve ritim gibi unsurlarla ifade etme çabasından doğmuştur. Ayrıca bunu güzel ve etkili bir biçimde, kişisel bir üslupla yapmalıdır. Güzel sanatlar; özgün, öğretici, etkileyici, evrensel, estetik ve yaratıcı özellikler taşımalıdır.
Güzel sanatların Tarihsel Gelişimi
Güzel sanatların doğuşu, insanın varlığıyla birlikte olmuştur. Kısacası insanın olduğu her yerde mutlaka güzel sanat vardır. Doğada var olan taş, kum, boya, çimento, tahta, su vb. maddeler insan ruhuyla birleşmiştir. Estetik hazzı okşayan heykeller, tablolar ve mimari yapılar sanat eserleriyle karşımıza çıkmıştır. Sanatın, insanın varlık şartlarından biri olduğunu özellikle vurgulamamız gerekmektedir. İnsan olan her yerde mutlaka güzel bir sanat etkinliği vardır.
İlk insandan günümüze kadar, pek çok sanat ve sanat eseri insanlar tarafından oluşturulmuştur. İlk insanların sanat etkinliği mağara duvarlarını boyamak, taş, kil ve değişik maddelerden çanak çömlek vb. yapmaktır. Bu sanatsal etkinlikler, günümüzün sanat anlayışından çok farklıdır. Günümüzde sanatkârlar, mağaralara resimler yapmasalar da temel amaç ortaktır.
İnsan içindeki güzellikleri, sıkıntıları, sevinci, kederi ve hüznü diğer insanlarla paylaşarak rahatlamak ve kendine dert ortağı bulmak ister. Sanat eserleri, bu noktada ortaya çıkar. Bu eserler sayesinde kültür, inanış, gelenek ve görenekler, o devrin hayat tarzı hakkındaki bilgiler ve özellikler gelecek kuşaklara aktarılır. Müzik, resim, şiir gibi güzel sanatların olmaması insanı katı, zevksiz, kültürsüz ve tekdüze yapacaktır. Bu bağlamda güzel sanatlarda işitsel (fonetik) sanatların malzemesi “dil ve ses”, görsel (plastik) sanatların malzemesi “madde”, dramatik (ritmik) sanatların malzemesi ise “hareket” olarak düşünülebilir.