KAN
Damarların içinde dolaşan, yaşam sıvısıdır. Kan, hücrelere besin ve oksijen gibi ihtiyaç duyduğu maddeleri taşırken, hücrelerde oluşan atık maddeleri de toplayarak vücut dışına atılacağı boşaltım organlarına götürür.
Bir deney tüpüne bir miktar kan koyup bir süre bekletirsek tüpün alt kısmında kan hücrelerinin, üst bölümünde ise sıvı olan kan plazmasının (serum) biriktiği gözlemlenir.
Kan plazmasının yapısının yaklaşık olarak % 90’ını su oluşturur. Geriye kalan % 10’luk bölümünde ise karbonhidrat, yağ, protein gibi besinler, mineraller, enzim, hormon gibi hücrelerin ihtiyaç duyduğu maddeler ile hücrelerden toplanan bazı atıklar bulunur.
Tüpün alt kısmında biriken kan hücreleri alyuvar, akyuvar ve kan pulcukları olmak üzere üç çeşittir.
Alyuvarlar (Kırmızı Kan Hücreleri)
Kanda en Fazla bulunan kan hücresidir. yapısında bulunan, hemoglobin adı verilen bir pigment sayesinde kana kırmızı rengini verir, oksijen ve karbondioksit taşır. Alyuvarların yapısında kan gruplarını belirleyen özel proteinler (antijen) bulunur.
Alyuvarlar, kırmızı kemik iliğinde üretildiklerinde çekirdeklidir. Ancak olgunlaştıklarında çekirdeklerini ve bazı organellerini kaybeder. Bunun temel sebebi hücrelere daha fazla oksijen taşıyabilmektir.
Akyuvarlar (Beyaz Kan Hücreleri)
Çekirdekli, büyük ve beyaz kan hücreleridir. Akyuvarlar hemoglobin taşımaz. Görevi, yabancı maddelere karşı vücudu savunmaktır. Akyuvarlardan bazıları yabancı mikroorganizmaları yer, bazıları ise mikroorganizmaları etkisiz hale getiren antikor üretir.
Vücuda yabancı bir madde (hastalık mikrobu) girdiğinde sayıları artar.
Kan Pulcukları
Kanın pıhtılaşmasında görevli, küçük, çekirdeksiz kan hücreleridir. Kanama durumunda kan, damar dışına çıkmaya başladığında kan pulcukları orada birikir ve kan akışını durdurur.