Kalbin çalışma hızını etkileyen faktörler:
1. Sinirler ve hormonlar: Kalbin çalışması, omurilik soğanından çıkan ve birbirine zıt çalışan sempatik ve parasempatik sinirlerle denetlenir. Sempatik sinirler, heyecan ve korku anında adrenalin hormonu salgılayarak kalbin çalışmasını hızlandırır. Parasempatik sinirler ise dinlenme sırasında asetilkolin hormonu salgılayarak kalbin çalışmasını yavaşlatır. Parasempatik bir sinir olan vagus siniri de kalbin çalışmasını yavaşlatan bir sinirdir.
2. Vücut sıcaklığı: Ateşli hastalıklarda kalp atışı hızlanarak fazla ısı terlemeyle dışarı atılmaya çalışılır.
3. CO2 yoğunluğu: Kanda CO2 arttığında kanın pH’ı düşer. CO2 molekülü, solunum merkezi olan omurilik soğanını uyarır. Omurilik soğanı da kalbin çalışmasını hızlandırarak akciğere daha çok kan pompalanmasını sağlar. Böylece soluk alıp verme hızı arttırılarak COZ vücuttan dışarı atılır.
4. Kimyasal maddeler: Nikotin ve kafein gibi maddeler kalbin çalışmasını hızlandırır. Mide, incebağırsak, kalın bağırsak, pankreas ve dalak, kanı karaciğer üzerinden kalbe gönderir. (kapı toplardamarıyla)
- Genel olarak bir organdaki kan başka bir organa gideceği zaman, önce kalbe gelir ve kalp bu kanı akciğere gönderip temizler, daha sonra diğer organlara gönderir. Örneğin böbrekteki kan karaciğere gidecekse, önce kalbe gelir oradan akciğere gidip temizlenir, sonra bir daha kalbe gelir ve kalp üzerinden karaciğere gönderilir.
- Karaciğer, hem atardamar (K.C atardamarı) hem de toplardamardan (Kapı toplardamarı) kan alabilen bir organımızdır. (Bu özellik kalp için de geçerlidir, kalp de koroner atardamarından ve toplardamarlardan kan alır)
- Üre yoğunluğunun en fazla olduğu damar karaciğer toplardamarıdır. Üre yoğunluğunun en az olduğu damar ise böbrek toplardamarıdır. Çünkü karaciğer amonyaktan üre sentezler, böbrek ise üreyi süzüp idrarla atar.
- Akciğer toplardamarı, Aort, karaciğer atardamarı ve böbrek atardamarındaki kanın bileşimi yaklaşık olarak aynıdır. Zaten bu damarların hepside temiz kan taşır. Kan, vücut organlarından geçtiğinde bileşimi değişir. Örneğin böbrekten geçtiğinde üre oranı değişir, akciğerden geçtiğinde oksijeni ve glikozu (akciğer kendi solunumunda glikozu kullanır) değişir.
- Akciğer atardamarı dışındaki diğer atardamarlar, Aort atardamarının uzantısı şeklindedir.