İslamiyet’in Türk Devlet Yapısına Etkisi 9. Sınıf Tarih
İSLAMİYET’İN TÜRK DEVLET YAPISINA ETKİSİ VE İLK TÜRK – İSLAM DEVLETLERİ
Karahanlılar (840 – 1212)
- Orta Asya’da kurulan ilk Müslüman Türk devletidir.
- Karluk, Yağma, Çiğil ve Tuhsi boylarının desteğiyle kuruldu.
- İkili yönetim anlayışını devam ettirdi.
- Satuk Buğra Han döneminde İslamiyet’i resmi din olarak kabul etmiştir (940).
- Gaznelilerle birlikte Samanoğulları Devleti’ne son verildi.
- Ebu Nasr Ahmet, Abbasi halifesi tarafından İslam hükümdarı olarak tanınan ilk Karahanlı hanı oldu.
Gazneliler (963 – 1187)
Devlet ismini başkenti Gazne’den almıştır.
Alp Tigin tarafından Doğu Afganistan’da kurulmuştur.
Gazneli Mahmut, İran’da bulunan Şii Büveyhoğullarını mağlup ederek Abbasi halifesini Şii tehdidinden kurtardı. Bu hizmetine karşılık halifeden “Sultan” unvanını aldı. Sultan unvanını kullanan ilk Türk hükümdarı oldu. Böylece İslam dünyasının lideri ve koruyucusu oldu.
Gazneli Mahmut, Hindistan’a on yedi sefer düzenleyerek burada İslamiyet’in yayılmasını sağladı.
Firdevsi, Şehname adlı eserini Sultan Mahmut’a takdim etti.
Dandanakan Savaşı’nda (1040) Selçuklulara yenilen Gazneliler, Afgan asıllı Gurlular tarafından yıkıldı.
Hükümdardan sonra devlet kademesinde en yetkili kişi vezirdi. Karahanlı vezirleri Türkçe “yuğruş” unvanını kullanırken, genellikle İran kökenli olan Gazneli vezirler “hâce” unvanını kullanmıştır.
İlk Türk – İslam devletlerinin egemenlik anlayışında, İslamiyet öncesi Türk devletlerinin idare geleneği devam etmiştir. Özellikle Kök Türkler ve Uygurlar zamanında büyük gelişme gösteren Türk kültür ve medeniyetinin Karahanlılar’dan itibaren İslam kültür ve medeniyetiyle karşılaşıp kaynaşması Türk-İslam medeniyetinin temellerinin atılmasını sağlamıştır.
Türk milleti kendi yaşamını ve geleneğini “il” dediği devlete bağlamış ender bir millettir. Türkler ili, barış ve sulh anlamında da kullanmıştır.
İslamiyet’in kabulü ile birlikte ilin yerini “devlet” ve “mülk” kelimeleri almıştır.
İlk Türk devletlerinde görülen kut anlayışı İslamiyet’le birlikte “Allah’ın nasibi veya takdiri” olarak kabul edilmiştir.
İslamiyet’le birlikte hükümdar unvanlarında da değişiklik görülmüştür. Karahanlılarda hakan yerine “Arslan Han”, yabgu yerine “Buğra Han” ve şad yerine “İlig Han” kullanılmıştır. Gazneliler de ise hükümdarlar “emir ve sultan” gibi İslami unvanlar kullanmıştır.
İslamiyet’le birlikte gelen diğer değişiklikler ise hükümdarlığın halife tarafından onaylanması, ülkede halife adına hutbe okutulması ve basılan paraların üzerine halifenin isminin yazılmasıdır.
İlk Türk – İslam devletlerinde hükümdar tıraz denilen kendi ad ve lakaplarının yazılı olduğu, süslemeli özel giysiler giyerdi.
Karahanlı ordusu; görevleri saray ve hükümdarı korumak olan saray muhafızları, hükümdarın şahsına bağlı ücretli askerlerden meydana gelen Hassa ordusu, hanedan mensupları, valiler ve diğer devlet adamlarının kuvvetleri ile devlete bağlı Türk boylarının kuvvetleri olmak üzere dört ana birimden oluşurdu. Gazne ordusu ise görevleri saray ve hükümdarı korumak olan gulamlar, eyalet ve bağlı devletlerin kuvvetleri, Türkmenler ile ücretli ve gönüllü birliklerden meydana gelirdi.
İslamiyetin Türk Devlet Yapısına Etkisi konu anlatımı özet 9.sınıf tarih
Karahanlılar Devleti (840-1212)
Orta Asya'da kurulan ilk Müslüman Türk devletidir. Karluk, Yağma, Çiğil ve Tuhsı Türklerinin birleşimiyle meydana gelmiş bir devlettir. (Bu durum Karahanlılarda Boylar Federasyonu'na benzer bir yapılanmanın bulunduğuna kanıttır). Karluk Yabgusu Bilge Kül Kadir Han, 840 yılında Uygur Devleti'nin yıkılması üzerine "Karahan" Unvanıyla bağımsızlığını ilan etmiştir. Bu dönemde Karahanlılarla Samanoğulları arasında ilk mücadelelerin başladığı bilinmektedir. Bilge Kül Kadir Han'dan sonra sırasıyla Arslan Han ve Oğulcak Han hükümdar olmuşlardır. Bilge Kül Kadir Han'ın yeğeni Satuk Buğra, Karahanlılara sığınan Müslüman bir şehzade aracılığıyla İslamiyet'le tanışmıştır. Müslüman olan Satuk Buğra, Abdülkerim adını benimsemiştir. Amcasından sonra devletin başına geçen Abdülkerim Satuk Buğra Han, İslamiyet'i resmi din olarak benimsemiş (920), böylece Satuk Buğra Han Orta Asya tarihinde ilk Müslüman Türk hükümdarı olmuştur.
Ebu Nasır Ahmed, Abbasi halifesi tarafından, Müslüman hükümdarı olarak tanınan ilk Karahanlı hükümdarıdır. Yusuf Kadir Han döneminde, meydana gelen taht kavgaları bastırılmış, otorite yeniden sağlanmıştır. Ancak Yusuf Kadir Han'ın ölümüyle devlet, 1042 yılında doğu ve batı olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Bu durum Türklerde, İslam öncesi dönemde görülen ikili teşkilat uygulamasının etkisini hala sürdürdüğüne kanıttır.
Doğu Karahanlılar (1042-1211)
Doğu Karahanlılar, Tamgaç Buğra Han'ın liderliğinde, Balasagun, Kaşgar, Talas, Taşkent, Hotan ve Yarkent bölgelerine egemen olmuşlardır. 1090 yılında Büyük Selçuklulara bağlanan, Doğu Karahanlılar, 1130'da Moğol Karahıtayların hakimiyetine girmişlerdir.
Batı Karahanlılar (1042-1212)
Merkezi Semerkand olan Batı Karahanlılar, Maveraünnehir ve Fergana bölgelerine hakim olmuşlardır. Batı Karahanlılar, 1074'te Melikşah'ın hükümdarlığı döneminde Büyük Selçuklulara bağlanmışlardır.
Karahanlıların Türk-İslam Dünyasına Katkıları
Karahanlılar, halkın çoğunluğunun Türk olduğu Türkistan bölgesinde kurulmuştur. Bu nedenle yeni kabul ettikleri İslam dini yerine, eski Türk gelenekleri daha baskındır. (Karahanlılar, İslamiyet'le yeni tanıştıkları ve Türklerin kalabalık olduğu bir bölgede kuruldukları için milli kültürlerini korumuşlardır.)
Karahanlıların Türk kimliğine bağlı olduğuna;
- Resmi dillerinin Türkçe olması,
- Arap alfabesi yerine, Uygur alfabesini kullanmaları,
- Hükümdarlarının han ünvanını kullanması,
- İkili teşkilat anlayışını sürdürmeleri,
- İlk Türk-İslam eserlerini vermeleri kanıt olarak gösterilebilir.
Karahanlılar Döneminde Hazırlanan İlk Türk-İslami Eserleri
Gazneliler (963-1187)
Samanoğullarının zayıfladığı bir dönemde, bu devlette komutanlık ve valilik yapan Horasan Emiri Alp Tigin, Doğu Afganistan'ın Gazne şehrini ele geçirmiş ve bağımsızlığını ilan etmiştir. Bir süre daha Samanoğulları hakimiyetinde kalan Gazneliler, Bilge Tigin döneminde tam bağımsız olmuşlardır.
Sebük Tigin'in 997'de vefatı üzerine yerine küçük oğlu İsmail geçmiş, ancak onun hükümdarlığını kabul etmeyen büyük oğlu Mahmut, kardeşini yenerek hükümdar olmuştur. (Türk Veraset anlayışının uygulandığına, taht kavgalarının yaşandığına kanıttır.) Gazneli Devleti'ne en parlak dönemini yaşatan Gazneli Mahmut, Hindistan'a 17 sefer düzenleyerek İslamiyet'in Hindistan'da yayılmasına katkı sağlamıştır.
İran topraklarında bulunan Şii Büveyhoğullarının, Abbasi halifeliğine olan baskılarını önlemek için Gazneli Mahmut, Büveyhoğlu üzerine sefer yapmıştır. Büveyhoğullarının baskısından Gazneliler sayesinde kurtulan Abbasi halifesi, Gazneli Mahmut'a "Sultan" unvanını vermiştir. (Abbasi Halifesi ülkesini koruyamayacak duruma gelmiş ve Gaznelilerin koruyuculuğuna İhtiyaç duymuştur.)
Not: Gazneli Mahmut'la birlikte ilk kez bir Türk hükümdarı, geleneksel Türk hükümdar unvanlarını terk ederek “Sultan" unvanını kullanmaya başlamıştır.
Sultan Mahmut'un 1030'da vefatı üzerine yerine oğlu Mesud geçmiştir. Bu dönemde gittikçe güçlenerek Gazneliler için bir tehlike halini alan Büyük Selçuklularla 1040 Dandanakan Savaşı yapılmıştır. Dandanakan Savaşı'nda ağır bir yenilgi alan Gazneliler, yıkılış sürecine girmiş, ancak uzun bir süre daha varlıklarını sürdürmüşlerdir.
Bilgi: Dandanakan Savaşı, Gaznelilerin yıkılış sürecini başlatırken, Büyük Selçuklular için ise kuruluş sürecini başlatmıştır. Ancak ilginç olan durum Gazneliler, kendilerini yıkılış sürecine sokarak kurulan Büyük Selçuklulardan yaklaşık 30 yıl daha uzun süre yaşamışlardır.
Dandanakan Savaşı sonrasında 147 yıl daha varlığını sürdüren Gazneliler, (Selçukluların bu savaş sonrasındaki toplam ömrü 117 yıldır!) Afgan yerlilerinden olan Gurlular tarafından yıkılmışlardır (1187). (Gaznelilerin çok uluslu yapısı yıkılmanın temel nedeni haline gelmiştir.)
Gaznelilerin Temel Özellikleri
Türkistan'ın dışında, farklı etnik ve dini grupların bulunduğu bir bölgede kurulan Gazneliler Devleti, bir çok kültürü bünyesinde barındırmıştır. Ülke içinde, Hint, Afgan, İran, Türk ve Arap kültürlerinin etkileri yoğun olarak görülmüştür.
Not: Gaznelilerde çok uluslu yapı, ülke bütünlüğü ve milli kültürün korunmasını zorlaştırmıştır. Bu nedenle Gaznelilerde birleştirici unsur İslam kültürüdür.
Yönetim ve ordunun temeli Türk iken, halkın farklı milletlerden olması hem kültürel farklılıklara, hem de kültürler arasında etkileşime neden olmuştur. Orduda ve yönetimde farklı milletlere de yer veren Gaznelilerde zamanla, İranlı memurlar öne çıkmış ve onların etkisiyle resmi dil Farsça haline gelmiştir.(Türkçenin kullanım alanı daralmıştır.)
İlme ve bilim adamlarına oldukça önem veren Gaznelilerde, bir çok eser meydana getirilmiş ve bunlar genellikle sultanlara sunulmuştur. Gazneli Mahmut'a sunulan Firdevsî'nin Şehnamesi bunlardan en önemlisidir. (Hükümdarlar ilmi çalışmaları desteklemişlerdir.)
İlk Türk-İslam Devletlerinde Devlet Teşkilatı
İlk Türklerin "İl" olarak adlandırdığı devlet, İslamiyet'in kabulünden sonra "devlet" veya "mülk" şeklini almıştır. İlk Türk-İslam devletlerinin hâkimiyet anlayışı, İslami öncesi Türk devletlerindeki teşkilatlanmanın devamıdır. Gazneliler, Samanoğulları aracılığıyla Abbasilerden aldıkları devlet teşkilatını geliştirerek Büyük Selçuklulara aktarmışlardır.
İlk Türk devletlerinde görülen "kut anlayışı" İsIamiyet'le birlikte "Allah'ın hükümdarlığı nasib etmesi" olarak kabul edilmiştir. İslamiyet'in kabulünden sonra da hükümdarların gücünü ilahi bir kaynağa dayayan Türklerde İslam halifesi veya onun adına siyasi gücü elinde bulunduran hükümdarlar "Allah'ın yeryüzündeki gölgesi" olarak kabul edilmiştir. İslam öncesindeki "Türk cihan hâkimiyeti" düşüncesi, İslamiyet'in kabulünün ardından "cihat anlayışı" şeklinde yaşamaya devam etmiştir.
İslam'ın kabulünden sonra hükümdarlar halifeye hükümdarlıklarını "menşur" adlı bir belgeyle onaylatmışlar ve hem halife hem de kendi adlarına "hutbe" okutmuşlardır. Hükümdardan sonra en yetkili kişi olan vezire Karahanlı "yuğruş", Gazneliler ise daha çok İran kökenli olan vezirlere "hace" denilmiştir. Karahanlılarda devletin işleyişiyle ilgili önemli kararların alındığı Divana "Meclis-i Âli" veya "Divan-ı Âli" denirken, Gaznelilerde "Divan-ı Vezaret" denilmiştir.
Türkler, İslam öncesinde "Töre" ile sağladıkları adalete İslamiyet'in kabulünden sonra da büyük önem vermişler ve Türk-İslam devletlerinde hukuk sistemini şer'i ve örfi olmak üzere iki gruba ayırmışlardır. Şer'i davalara kadılar bakarken, örfi mahkemelere Karahan ve Gazne hükümdarları başkanlık etmişlerdir.
Karahanlı ordusu; görevleri başkenti, sarayı ve hükümdarı korumak olan "saray muhafızları" ile hükümdara bağlı ücretli askerlerden meydana gelen "Hassa ordusu"; ayrıca hanedan mensupları ve valilere bağlı Türk boylarının kuvvetleri şeklinde oluşmuştur. Gazne ordusu ise sarayı ve hükümdarı koruyan gulamlar, eyalet ve bağlı devletlerin kuvvetleri ile gönüllü birliklerden meydana gelmiştir.
Karahanlılar (840-1212)
Orta Asya'da kurulan ilk Müslüman Türk devletidir.
Karluk, Yağma, Çiğil ve Tuhsi boylarının desteğiyle kuruldu.
İkili yönetim anlayışını devam ettirdi.
Satuk Buğra Han döneminde İslamiyet'i resmi din olarak kabul etmiştir (940).
Gaznelilerle birlikte Samanoğulları Devleti'ne son verildi.
Ebu Nasr Ahmet, Abbasi halifesi tarafından İslam hükümdarı olarak tanınan ilk Karahanlı hanı oldu.
Gazneliler (963-1187)
Devlet ismini başkenti Gazne'den almıştır.
Alp Tigin tarafından Doğu Afganistan'da kurulmuştur.
Gazneli Mahmut, İran'da bulunan Şii Büveyhoğullarını mağlup ederek Abbasi halifesini Şii tehdidinden kurtardı. Bu hizmetine karşılık halifeden "Sultan" unvanını aldı. Sultan unvanını kullanan ilk Türk hükümdarı oldu. Böylece İslam dünyasının lideri ve koruyucusu oldu.
Gazneli Mahmut, Hindistan'a on yedi sefer düzenleyerek burada İslamiyet'in yayılmasını sağladı.
Firdevsi, Şehname adlı eserini Sultan Mahmut'a takdim etti.
Dandanakan Savaşı'nda (1040) Selçuklulara yenilen Gazneliler, Afgan asıllı Gurlular tarafından yıkıldı.