Türkler tarih boyunca dünyanın farklı bölgelerinde birçok devlet kurdu. Ancak bu devletlerin en önemlileri İpek Yolu’nun geçtiği coğrafyada kuruldu. İlk Türk devletleri olan Hun, Kök Türk ve Uygur devletleri, İpek Yolu üzerinde hâkimiyet sağladılar. İpek Yolu. Orta Asya’da kurulan Türk devletlerinin gelişip güçlenmesi kadar zayıflayıp dağılması üzerinde de etkili oldu.
DOĞU İLE BATI ARASINDAKİ KÖPRÜ: İPEK YOLU
İpek Yolu, doğuda Çin’in Şian kentinden başlayarak batıda Akdeniz’e ve Avrupa’ya kadar ulaşan bir ticaret ve kültür yoludur.
İpek Yolu, 2000 yıldan beri insanlık tarihinde, devletler arası siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerin kurulmasında köprü görevi gördü. İpek Yolu, Çin ile komşu olan Türkler için de önemli bir gelir kaynağı olmuştur.
Bölgede devletler kuran Türkler, İpek Yolu hâkimiyeti için Çinliler ile sürekli mücadele etmişlerdir. Çin’in ipek ve ipek ürünleri, bu yol üzerinden Batı ülkelerine taşındığı için bu yola İpek Yolu adı verilmiştir.
Yapılan bilimsel araştırmalara göre İpek Yolu’ndaki faaliyetler, MÖ 1. yüzyılda Çin tarafından başlatılmıştır.
O zamanki İpek Yolu’nun bir güzergâhı Afganistan, Özbekistan ve İran’ı geçerek Mısır’ın İskenderiye şehrine; diğer güzergâhı ise Pakistan ve Afganistan’ın Kabil şehrini geçerek İran Körfezi’ne uzanıyordu.
İpek Yolu, medeniyetler arasında doğrudan ilişki kurulmasına ve kültürel etkileşimin yaşanmasına yardımcı oldu. Ayrıca Orta Asya’da kurulan medeniyetlerin gelişmesine de katkıda bulundu. İpek Yolu sayesinde Doğu ve Batı uygarlıkları arasındaki kültürel etkileşim günden güne arttı.
Ancak 9. yüzyıldan sonra Avrupa’da denizcilik teknolojisi büyük ölçüde geliştiği için deniz ulaşımının ticari faaliyetlerde oynadığı rol de arttı. Bu nedenle karadaki geleneksel ticari faaliyetler günden güne azaldı. 10. yüzyıldan itibaren ise İpek Yolu’nun, ticaret yolu olarak önemi azalmaya başladı.