İslam Tarihi Kültür ve Medeniyeti 9.Sınıf Tarih
- İslâmiyet fetihlerle yayılırken alınan topraklarda yaşayan insanların da kültürlerinden faydalanıldı, böylece bilim ve düşünce alanında, büyük geliş meler ortaya çıktı.
- Abbasiler Dönemi’nde Yunan kültüründen yararlanılmış hatta birçok eser Arapçaya çevrilerek medreselerde okutulmuştur.
Uyarı: Bu durum Kur’an’a ters düşmeyen her türlü yenilik ve gelişmenin kabul edildiğinin göstergesidir.
DEVLET YÖNETİMİ
- İslam Devleti’nin kurucusu Hz. Muhammed’dir. Bu devlet, Hicret’ten sonra Medine başkent olmak üzere kuruldu.
- Hz. Muhammed’in vefatından sonra halef ya da halife denilen devlet yöneticileri seçildi. İlk dört halife seçimle geldiği için bu döneme “Hulefa-i Raşidin” ya da “Cumhuriyet Devri” dendi. Emevi halifesi Muaviye’nin oğlu Yezid’e halifeliği bırakmasıyla halifelik saltanat şeklinde devam etti.
- Hz. Ömer Dönemi’nde sınırların genişlemesi üzerine idari, adli, mali, askeri düzenlemeler yapıldı. Yönetimi kolaylaştırmak amacıyla ülke büyük illere ayrıldı, valiler ve kadılar atandı.
- Abbasiler Dönemi’nde ise, yönetimde ilk defa vezirlik makamı oluşturuldu. Divan kuruldu.
- İslam Devleti’nde sırasıyla Hz. Muhammed Dönemi’nden itibaren Medine, Hz. Ali Dönemi’nden itibaren Kufe, Emeviler de Şam, Abbasiler de Bağdat başkent olarak kullanıldı.
ORDU
- Hz. Muhammed ve Hz. Ebu Bekir dönemlerinde düzenli ve sürekli ordu yoktu. Ordu gönüllü mücahidlerden oluşuyordu. Bu dönemde ordudaki askerlerin tek gelir kaynağı elde edilen ganimetlerdi.
- İslam Devleti’nde ilk düzenli ordu Hz. Ömer zamanında kuruldu.
- Hz. Ömer fetihlerin sürekliliğini sağlamak için ilk defa ordugahlar kurdu. Fetihleri daha sistemli hale getirmek için de Divan-ı Cund’u (ordu divanı) kurdu. Ayrıca ordunun maaşını ve giderlerini karşılamak içinde ikta sistemini oluşturdu.
- İlk İslam donanması da Hz. Osman Dönemi’nde oluşturuldu.
DİN ve HUKUK
- İslamiyet öncesi çok karışık ve kötü durumda olan Arabistan, İslam dini ile düzenli, adaletli ve hoşgörülü bir yapıya ulaştı.
- İslâm Devleti’nde hukuk sisteminin kaynağı öncelikle Kur’an-ı Kerim sonra Hz. Muhammed’in hadisleri (sözleri) ve sünnetidir (davranışları).
- Zamanla farklı toplumlarla buluşan İslamiyet farklı yorumlanmış ve böylece farklı mezhepler ortaya çıkmıştır.
MALİYE
- İslam Devleti’nde ilk Beytü’l Mâl (devlet hazinesi) Hz. Muhammed Dönemi’nde kurulmuş ancak en geniş şekilde Hz. Ömer devrinde yenilenmiş tir.
- İlk devlet bütçesi yine Hz. Ömer Dönemi’nde düzenlenmiş ve hazinenin başına haznedar atanmıştır.
- İslam Devleti’nin gelir kaynakları ise; savaşlarda elde edilen ganimetlerin 1/5’i, Öşür ya da Aşar denilen ve Müslümanlardan alınan 1/10 ürün vergisi, Haraç adıyla gayri müslimlerden 1/5 oranında alınan ürün vergisi, yine gayri müslimlerden alınan Cizye (koruma) vergisi ve savaş esirlerinden alınan fidyedir.
- Diğer gelirler ise bağlı beylik ve devletlerin gönderdiği vergiler ve maden, tuzla, gümrük vergileridir.
- İlk İslam parası olan Dinar, Emevi halifesi Abdülmelik tarafından basıldı.
Uyarı: Böylece İslam Devletinde ekonomik birlik sağlanmıştır.
MİMARİ
- Arabistan’da İslamiyet öncesinde özgün bir mimari yoktu. Ancak yeni alınan bölgelerin kültürlerinden etkilenilerek yeni bir mimari anlayışı doğdu.
- İslam mimarisi Emeviler devrinde gelişti ve Hristiyan mimarisiyle yarışabilecek düzeye ulaştı. Osmanlı Devleti Dönemi’nde ise Hristiyan mimarisini geçti.
BİLİM ve SANAT
- İslamiyet bilime çok önem vermiştir. Hz. Muhammed’in “İlim Çin’de de olsa alınız, ilim sizin yitik malınızdır onu bulunuz”… gibi hadisleri bilime verilen önemi gösterir.
- İslam kültüründe en önemli bilim devleti Endülüs Emevileri ve Abbasilerdir. Her iki bölgede de yapılan bilimsel çalışmalar bugün dahi dünyaya fayda sağlamaktadır.
- Tıp, Astronomi, Kimya, Matematik, Tarih, Coğrafya, İslam devletlerinde gelişen pozitif bilimlerdir.
- Tefsir (Kur’anın açıklaması), Fıkıh (Hukuk), Kelam (Felsefe), Hadis… gibi dini ilimler de okutulurdu.
- İbn-i Sina (Tıp), Razi (Kimya), El Biruni (Coğ rafya), El Bettani (Astronomi), El Harizmi (Matematik), El Cebir (Cebir), İbnü’l Esir (Tarih) önemli bilim adamlarıdır.
- İslam Devleti’nde sanat yine İslami kurallara göre şekillendi. Putperestliğin yeniden canlanmasını önlemek isteyen devlet adamları insan resmi, heykelcilik… gibi sanatlara müsaade etmemiştir.
- Bu sanatların yasaklanması, Hat (güzel yazı), Tezhip (kitap süsleme), Oymacılık, Kakmacılık, Nakkaşlık (taş işlemeciliği, çinicilik… gibi) sanat dallarının gelişmesini sağladı.
- Putperestliğin tamamen unutulduğu Emeviler Dönemi’nde yeniden resim ve heykel sanatları canlandı. Bu durumun göstergesi olarak Emeviler dönemindeki Kasr-ül Hayr Sarayı, Abbasiler dönemindeki Balkuvara Sarayı gösterilebilir.
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM