İnsanlığın İlk Dönemlerinde Hukuk 9.Sınıf Tarih
İNSANLIĞIN İLK DÖNEMLERİNDE HUKUK
A. TARİH ÖNCESİ DEVİRLER
İnsanoğlu en eski devirlerden beri topluluklar halinde yaşamaktadır. Toplumsal yaşamı düzenlemek için de hukuk kuralları oluşturulmuştur. Bu kurallarının oluşmasında genellikle şu üç unsur belirleyici olmuştur: Akıl, gelenek(töre) ve dinî öğretiler. Toplumsal yaşamı düzenleyen bu kurallar uzun dönem kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktarılmıştır. İlk Çağ’da yazılı hukuk kuralları oluşacaksa da sözlü hukuk kuralları toplumsal yaşamdaki etkisini çağlar boyu koruyacaktır.
B. İLK ÇAĞ
— Tarih Öncesi Devirlerdeki sözlü hukuk geleneği, İlk Çağ’da yazılı hâle gelmiştir.
— İlk Çağ’ın en önemli yazılı hukuk metinleri şunlardır: Urkagina ve Hammurabi Kanunları, Hitit Hukuku, Solon ve Klistenes Kanunları, Oniki Levha Kanunları, Justianus Kanunları ile Kutsal Kitaplardır (Tevrat ve İncil).
♦ İlk yazılı hukuk kuralları, “Urgakina Kanunları”dır.
— Sosyal sınıf çatışmaları, hukuk kurallarının gelişmesinde etkili olmuştur. Bu doğrultuda doğan Roma hukuku (12 Levha Kanunları) bugünkü Avrupa hukukunun temelini oluşturmuştur.
— Bazı toplumlarda (Mısır), kralın sözleri Tanrı buyruğu kabul edilmiş ve yasa olarak uygulanmıştır. Bu tür toplumlarla göçebe yaşam süren toplumlarda (Türkler ve Moğollar) yazılı bir hukuk sistemi uzun yıllar oluşamamıştır.
— Bazı toplumlarda (Babiller) sert hukuk kuralları (Hammurabi Kanunları) uygulanırken bazı toplumlarda (Hititler) ise daha insancıl hukuk kuralları uygulanmıştır. Hititlerde medeni kanun ve ceza kanunu büyük gelişme göstermiştir.
— Hukuk sistemlerinin oluşmasında; hükümdar buyrukları, gelenek ve göreneklerin yanında Kutsal kitaplar da her devirde belirleyici olmuştur.
İNSANLIĞIN İLK DÖNEMLERİ’NİN ÖNEMLİ HUKUK METİNLERİ
Urgakina Kanunları: İlk yazılı hukuk kurallarıdır. Baştanrı tarafından hükümdarlığın kendisine verildiğini ifade eden Sümer Kralı Urgakina, kötü idare sebebiyle meydana gelen yolsuzlukları, halkın huzursuzluğunu ve hoşnutsuzluğunu gidermek için bir adaletname hazırlamıştı. Urgakina, yaptığı kanunlarda önceki yöneticilerin rahiplerle birleşerek halkı sömürdüğünü ifade etmiştir. Yaptığı düzenlemelerle de daha çok borç affı gibi konuları işlemiş ve halkı rahatlatmaya çalışmıştır.
Hammurabi Kanunları: Urgakina Kanunlarının etkisiyle Babil Kralı Hammurabi tarafından hazırlatılmıştır. Hammurabi Kanunları hem daha önce yapılmış olan kanunların ve örf adet hukukunun bir derlemesiyle hem de zamanın ihtiyaçları dikkate alınarak oluşturulmuştur. 282 maddeden oluşan bu kanunlar “dişe diş, göze göz” şeklinde değerlendirilen ve suçu işleyene aynı ağırlıkta cezayı içeren kanunlardır.
Hitit Kanunları: Sümer kanunları gibi insancıl olup işlenen suçların cezası daha çok maddi nitelik taşımaktadır. Hitit kanunlarında geleneksel düzenlemeler toplanmış, ölüm ve işkence cezaları yerine tazminat cezaları konmuştur. Hititler yalnız insanları değil hayvanları ve bitkileri korumak için de yasalar çıkarmıştır. Hitit kanunlarında; evlenme, boşanma, nikâh, nişan gibi aileyle ilgili hususlara yer verilmiştir. Ön Asya kavimlerinde boşanma sadece erkeğe tanınan bir hak iken Hititlerde kadınlara da bu hak tanınmıştır(Medeni Haklar).
On Emir: İbraniler tek tanrılı semavi din inancını benimsemiş ve bunun sonucunda ilahi kökenli hukuk kuralları ortaya çıkmıştır. “On Emir” olarak bilinen bu hükümler, İsrailoğullarının Mısır’dan çıkışlarından sonra Sina Dağı’nda Tanrı tarafından Hz. Musa’ya bildirilen emirlerdir.
Oniki Levha Kanunları: Günümüz Avrupa hukukunun temelini oluşturan 12 Levha Kanunları, Roma toplumundaki patrici (soylular) ve pleb (halk) arasındaki sınıf mücadelesi sonucu hazırlanmıştır. Roma İmparatorluğu’nda yazılı kanunlar olmadığı dönemde, örf ve adete göre hareket edilirdi. Bu örf ve adetleri de ancak patriciler bilirdi. Bunun için patriciler, örf ve adetlerin yazıya geçirilmesine, mümkün olduğu kadar uzun bir zaman karşı koymuşlardı. Pleblerin baskısıyla MÖ 450’de kanunları yazmak üzere 10 kişilik bir komisyon kuruldu. Solon Yasalarından da yararlanılarak 2 yılda hazırlandı. 12 madeni veya tahta levha üzerine yazılan bu kanunlar, meclisin onaylamasından sonra, herkesin görebilmesi için Ftoma’nın en büyük meydanına (Forum Romanum) asıldı. MÖ 307’de Galler’in Roma’yı yağmalamasına kadar orada asılı kaldı.
Justinianus Kanunları: 527-565 yılları arasında Doğu Roma İmparatoru olan Justinianus, On İki Levha Kanunları başta olmak üzere Roma
kanunlarını toplayarak çağın ve toplumun ihtiyaçlarına uygun bir şekilde yeniden düzenlemiştir. Justinianus Kanunları madde madde yazılmamış,
belli olaylar için verilmiş somut örneklerle kanun maddeleri anlatılmıştır. Bu kanunlarla hukuk kurallarında ilk defa kamu ve özel hukuk ayrımı yapılmıştır. Özellikle aile, kişi ve miras hukuku konularındaki düzenlemeler, günümüz medeni hukukunun temelini teşkil etmektedir.
Drakon, Solon ve Klistenes Kanunları: Yunanistan’da kanunlar aristokratik özellikteydi. Asillerin ayrıcalıklarını korumak amacıyla hazırlanan kanunlar, Mezopotamya izleri taşımakta ve ağır cezaları içermekteydi. Drakon, Solon ve Kleisthenes döneminde önemli düzenlemeler (reformlar) yapılmıştır. Sınıflar arası mücadelelere; Drakon, Solon ve Kleisthenes’in reformlarıyla çözüm aranmıştır.
Drakon; soyluları koruyan, alt sınıflara ise ağır cezalar getiren kanunları yürürlüğe koydu. Kan davalarını önlemeye yönelik ceza kanunlarını çıkardı. Ancak asillerin haklarını koruduğu için karşı çıkıldı.
Solon; Drakon’a göre ılımlı kanunlar oluşturdu. Köylülerin borçlarını affetti. Borçlu-köle bağlantısını kaldırdı. Doğuştan soylu kavramını değiştirdi. Halk, gelirlerine göre sınıflara ayrıldı. Halk meclisleri gibi yönetim birimleri oluşturuldu. Ancak bu uygulamalar da sınıflar arası mücadeleyi yok edemedi.
Kleisthenes; Zenginlikten kaynaklı sınıf farklılıklarını tamamen ortadan kaldırarak, asillerin seçtiği Dört yüzler Meclisi yerine halkın seçtiği Beşyüzler Meclisi adıyla yeni bir meclis oluşturdu.