İlk Türk İslam Devletlerinde Devlet Yönetimi
- Devletin başında Kut inancıyla başa geçen hakan unvanını kullanan hükümdarlar vardır.
- Kut inancı, devleti yönetme yetkisinin Gök Tanrı tarafından hakana ve onun kanını taşıyan soyuna verildiğine inanılan düşüncedir. Yani “ülke hanedan üyelerinin ortak malıdır.”
Kut inancının faydaları
1. Hükümdar egemenliğini ilahi bir güce dayandırdığı için halk hakana itaat etmiştir. Bu sayede hakanın halk üzerindeki siyasi otoritesi güçlenmiştir.
2. Hanedan üyeleri arasında yaşanan mücadele sonrasında en güçlü olan başa geçtiği için devlet bu durumdan olumlu yönde etkilenmiştir.
Kut İnancının Zararları
Hakan öldükten sonra hanedan üyeleri arasında taht kavgaları yaşanmış, bu durum devletin çabuk yıkılmasına neden olmuştur.
Hükümdarlık Alametleri
- Türklerde hükümdarlar bazı semboller kullanmışlardır.
- Bunlar arasında: Tuğ, Hutbe, Otağ (Saltanat çadırı), Çetr (Saltanat şemsiyesi), Nevbet (Davul), Sancak, Yay, Taht, Para (Sikke), Tuğra, Arma, Alem, Hilat (Giysi), Asa, Halifenin Onayının alınması sayılabilir.
Uyarı: Türkler İslamiyeti kabul ettikten sonra başa geçen hükümdarlar, halifeden menşur yani onay almışlardır. Amaç halifenin manevi gücünden yararlanarak halk üzerindeki siyasi otoritelerini güçlendirmek halkın bağlılığını artırmaktır.
Atabeylik
Türk devletlerinde ülke hanedan üyelerinin ortak malı sayıldığı için şehzadeler küçük yaşlarından itibaren eyaletlere melik unvanıyla gönderilmiş, kendilerini iyi bir devlet adamı ve asker olarak yetiştirmek üzere Atabey adı verilen hocalardan ders almışlardır. (Türk – İslam devletlerinde atabeylik ilk kez Büyük Selçuklu Devletinde görülmüştür.)
Uyarı: Büyük Selçuklu Devleti’nde meliklerin para basma, hutbe okutma, diğer devletlerle antlaşma yapma gibi çok geniş yetkilere sahip olmaları devletin ömrünü kısaltmıştır. Bu yetkilerden yararlanan melikler merkeze karşı isyan ederek kendi devletlerini kurmuşlardır.
İlk Türk İslam Devletlerinde Devlet Teşkilatları
MERKEZİ YÖNETİM
Divan-ı Saltanat
- Sultanın başkanlığında toplanan her türlü devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı kurula denir.
- Divan–ı Saltanat hükümdara yardımcı olmuştur. Bugünkü Bakanlar Kurulu ile benzer işleve sahip bir kurumdur.
Uyarı: Selçuklularda Divan ile Sultan arasındaki yazışmayı düzenleyen görevliye Hacib denir. Ayrıca Büyük Divanın güvenliğini Emir-i Şimşir adı verilen görevli sağlar.
- Divan-ı Saltanata bağlı olarak görevlerini sürdüren alt divanlar da vardır.
Bunlar arasında
1. Niyabet-i Saltanat
- Hükümdar başkentte olmadığı zamanlarda devlet işleri ile ilgilenen divandır.
- Bu makamda sultana vekalet eden kişiye naib adı verilmiştir.
2. Divan-ı Mezalim
- Hükümdarın başkanlık yaptığı yüksek mahkemedir.
- Bu divanda ağır siyasi suçlar sultan başkanlığında görüşülüp karara bağlanmıştır.
3. Divan-ı İstifa
- Bu divan devletin mali işleriyle ilgilenmiştir.
- Vergi gelirlerinin toplanması ve harcanması başlıca görevidir.
- Divan’ın başında müstevfi adı verilen görevli vardır.
4. Divan-ı Arz
- Askeri işlerden sorumlu divandır.
- Bu divan ordunun ihtiyaçlarının karşılanması ve asker maaşlarının ödenmesinden sorumludur.
- Divanın başında Emir-i Arz ya da Arz’ül Ceyş adı verilen görevli vardır.
5. Divan-ı Tuğra
- Bu divan devletin iç ve dış yazışmalarını yürütmüştür.
- Ferman ve beratlara hükümdarın imzası yerine geçen tuğraları çekmiştir.
- Divan’ın başında tuğrai adı verilen görevli vardır.
6. Divan-ı İşraf
- Askeri ve hukuki işler dışında devletin her türlü faaliyetlerinin denetimini yapmıştır.
- Divan’ın başında müşrif adında bir görevli vardır.
Uyarı: Büyük Selçuklu Devleti’ndeki divanların dışında sultan belli zamanlarda şehrin meydanına gelerek halkın sorunlarını dinlemiş ve çözümler üretmiştir. Bu durum halkın sultana bağlılığının ve sultanın halk üzerinde siyasi otoritesinin artmasında etkili olmuştur
ÜLKE YÖNETİMİ
- Türk-İslam devletlerinde toprak büyüklüğüne göre eyalet, vilayet, kaza ve köylere ayrılmıştır.
- Eyalet ve vilayetlerin başına hükümdar soyundan olan görevlilere melik, olmayanlara ise şıhne (askeri vali) denmiştir.
- Ayrıca eyalet yönetimde amid ismi verilen sivil görevliler (sivil vali), vergi toplayan amil, ticari hayatı yönlendiren ve belediye işlerine bakan muhtesipler adalet işlerine bakan kadılar, askerlik ve güvenlik işlerine bakan subaşılar vardır.
Uyarı: Posta ve haberleşme işlerini Berid adı verilen teşkilat yürütmüştür.
TOPRAK YÖNETİMİ
- Kut inancının sonucunda ülke hanedan üyelerinin ortak malıdır anlayışı olduğu için bu anlayış özel mülkiyetin yayılmasını engellemiştir. Bundan dolayı toplum bünyesinde Avrupa’da olduğu gibi büyük toprak sahipleri ve soylular ortaya çıkmamış, sınıflaşma önlenmiştir.
- Ülke toprakları Müslüman, gayrimüslim ayrımı yapılmaksızın işlemeleri için halka dağıtılmıştır.
Uyarı: Toprak dağıtmadaki amaç tarımsal üretimi artırmak ve halkın devlete bağlılığını sağlamaktır.
Büyük Selçuklu Devleti’nin Toprak Birimleri
1. Has topraklar
- Hükümdar ve ailesine ait olan topraklardır.
- Bu topraklardan elde edilen gelirler doğrudan hazineye aktarılmıştır.
2. İkta topraklar
- Mülkiyeti devlete ait olan görev karşılığı olarak meliklere, emirlere, komutanlara tahsis edilen topraklardır.
Uyarı: İkta sistemini, Büyük Selçuklu devletinde ilk defa Nizamülmülk kurmuştur.
- İkta sahibi kişilere rütbe ve konumlarına göre bir bölgenin idaresi verilmiştir.
İktanın Faydaları
- Devleti temsilen ikta sahipleri bulundukları yerde idareci oldukları için devlet otoritesi en uç noktaya kadar ulaşmıştır.
- Tarımsal üretimde süreklilik ve verim sağlanmıştır.
- Vergiler düzenli bir şekilde toplanmıştır.
- Hazineye yük olmadan devlet görevlilerinin maaşı karşılanmıştır.
- Maaşını alan ikta sahibi artan parayla asker yetiştirmiştir. Böylece hazineye yük olmadan güçlü bir ordu oluşturulmuştur.
- İkta sahipleri kendilerine bağlı askerleri olduğu için bulundukları bölgelerin güvenliğini sağlamışlardır.
3. Mülk Topraklar
Kişilerin kendilerine ait olan olup satabildiği, miras bırakabildiği topraklardır.
4. Vakıf Topraklar
- Geliri hayır kurumlarına ve bilimsel kuruluşlara ayrılan topraklardır.
- Amaç, toplumun temel ihtiyaçlarını karşılamaktır.
- Topraklardan elde edilen gelirlerle han, kervansaray, medrese, cami, darüşşifa, imarathane, çeşme, yol, köprü yapılmıştır.
Uyarı: Büyük Selçuklu Devleti’nde halkın temel ihtiyaçlarının devlet tarafından karşılanması sosyal devlet anlayışının olduğunun göstergesidir.
ORDU
- İlk Türk İslam devletlerinde Cihad düşüncesi olduğu için bu düşünceyi gerçekleştirmek amacıyla güçlü bir askeri yapı oluşturulmuştur. Ordu komutanlarına Emir-ül Ümera denmiştir.
- Karahanlılar, hem kurucularının hem de halkın Türk olmasından dolayı ordusunu tamamen Türklerden oluşturmuşlardır.
Karahanlı Ordusu
1. Saray muhafızları
2. Hassa ordusu
3. Eyalet askerleri
- Gazneliler ise çok uluslu yapıdan dolayı farklı uluslardan askeri anlamda yararlanmışlardır. Ayrıca ordularında eğitimli filler de vardır.
Gazne Ordusu
1. Gulam askerleri
2. Eyalet askerleri
3. Ücretli askerler
4. Gönüllü askerler
Büyük Selçuklu Ordusu
1. Gulam Ordusu
- Değişik milletlerin ailesini kaybetmiş çocuklarının küçük yaşlarda alınarak özel olarak yetiştirildiği sistemdir.
- Gulamlar daimi askerler olup biştegani isminde aylık almışlardır.
- Bu ordu devletin merkez ordusudur.
- Doğrudan sultana bağlı muhafız birlikleridir.
2. Hassa Ordusu
- Çeşitli Türk boylarından seçilmiş atlı birliklerden oluşan ordudur.
- Devletin merkezini korumuş ve savaşa her an hazır beklemişlerdir.
- Giderleri ikta gelirleriyle karşılanmıştır.
3. İkta Ordusu (Sipahiler)
- İkta topraklarından elde edilen gelirlerle oluşturulan, ordunun en kalabalık sınıfıdır.
- Tüm masrafları ikta sahibi tarafından karşılanmıştır.
Uyarı: Türk – İslam devletlerinde askeri teşkilatta ikta sistemini ilk defa Büyük Selçuklu Devleti uygulamıştır.
4. Eyalet Askerleri
Melik ve eyalet valilerinin emrindeki askerlerdir.
5. Türkmenler
Sınır boylarına yerleştirilen ve savaş zamanında sultanın isteğiyle savaşa katılan askerlerdir.
6. Yardımcı Kuvvetler
Selçuklu Devleti’ne bağlı devlet ve beyliklerin savaş zamanında gönderdiği askerlerdir.
Uyarı: Selçuklu Devletinde savaşa gönüllü katılanlara Gaziyan; komutanlarına ise Dizdar denmiştir.
HUKUK SİSTEMİ
Türkler İslamiyet’i kabul ettikten sonra Türk töresi İslami kurallar içinde yeniden gözden geçirilerek düzenlenmiştir.
1. Örfi Hukuk
- Temelini eski Türk gelenek, görenek örf ve adetlerinin oluşturduğu hukuk sistemidir.
- Ülkede güvenliği bozanlar ve kanunlara karşı gelenler örfi hukuka göre yargılanmıştır.
- Vergiler, ikta, ticaret, askeri alanlara ait sorunlar bu yargıya göre çözümlenmiştir.
- Örfi davalara Emir-i Dad adı verilen yargıçlar bakmışlardır.
2. Şeri Hukuk
- Suçluları İslam inancına göre yargılayan hukuk sistemidir.
Uyarı: Laik bir hukuk sistemi değildir. - Miras, boşanma, ölüm, hayır işleri ile ilgili sorunlar bu yargıya göre çözümlenmiştir.
- Türk-İslam devletlerinde kadılara rahat çalışma ortamı sağlanmış atanmalarına ve verdikleri kararlara müdahale edilmemiştir. Ancak verilen kararlara halkın itiraz etme hakkı vardır.
- Şer-i davalara Kadı adı verilen yargıçlar bakmışlardır.
- Ayrıca büyük askeri davalara bakan, kadıların terfi ve görevden alınması görevini üstlenen kişiye Kadıasker (Kadı-i Leşker) denir.
EKONOMİK YAPI
- Türk-İslam devletleri ekonomik hayatın gelişmesine önem vermişlerdir.
- İlk kervansaray Karahanlılar tarafından açılmış daha sonra yaygınlaşmıştır. Ayrıca kervanlara sigorta sistemi uygulanarak tüccarların zararları ödenmiştir.
- Ekonomik hayatta Müslüman esnafların bir araya gelerek kurduğu Lonca (Ahilik) teşkilatı vardır.
Uyarı: Türk İslam devletlerinde esnaf ve sanatkarların örgütü olan Ahilik teşkilatını ilk olarak Büyük Selçuklu Devleti kurmuştur. Ahilik teşkilatının Abbasilerde ismi fütüvvelettir.
Lonca (Ahilik) Teşkilatı
- Türk-İslam devletlerinde kişiyi bir bütün olarak algılayarak lonca üyelerine mesleki eğitim dışında İslam öğretileri ve temel ahlak ilkeleri benimsetilmiştir.
- Gayrimüslimlerin ekonomik hayatta etkinliklerinin azaltılması ve İslam öğretisiyle hareket edilmesinden dolayı gayrimüslimler loncalara alınmamıştır.
Önemli Not: Ahilik teşkilatının kuruluşunda Abbasiler’in Fütüvvet teşkilatı örnek alınmıştır.
Loncaların başlıca görevleri;
1. Üyelere mesleki eğitim vermek
2. Üyelere ustalık-çıraklık imtihanı yapmak
3. Esnaflara kredi vermek
4. Esnafla hükümet arasındaki iletişimi sağlamak
5. Üretilen malın fiyatını belirlemek
6. Üretilen malın kalitesini kontrol etmek
Uyarı: Büyük Selçuklu Devleti’nde öşür, haraç, cizye, ağnam, maden ve gümrük vergisi vardır.
SOSYAL HAYAT
- Ülke hanedan üyelerinin ortak malı olduğu için özel mülkiyet anlayışı yaygın değildir.
- Toplumda sınıflaşma ve kölecilik anlayışı olmadığı için imtiyazlı bir grup ortaya çıkmamıştır.
- Toplumda yaşayan bireylerden yetenekli kişilerin en üst memurluklara kadar yükselme hakkı vardır. (Sosyolojide dikey hareketlilik)
DİL VE EDEBİYAT
İlk Türk-İslam devletlerinin kurulduğu coğrafi bölge ve bölge halkının etnik yapısı farklı dilleri kullanmalarında etkili olmuştur.
Alfabe ve Diller
Karahanlılar
Alfabe → Uygur alfabesi
Resmi dil → Türkçe
Edebiyat dili → Türkçe
Bilim dili → Türkçe
Saray dili → Türkçe
Gazneliler
Edebiyat dili → Farsça
Resmi dil → Arapça
Bilim dili → Arapça
Saray dili → Türkçe
Büyük Selçuklu
Resmi dil → Farsça
Edebiyat dili → Farsça
Bilim dili → Arapça
Saray dili → Türkçe
İlk Türk İslam Devletlerinde Edebiyat
Türk İslam Devletlerinde Bilim ve Eğitim