İletişim Nedir? 9.Sınıf Edebiyat
İletişim; duygu, düşünce veya bilgilerin çeşitli yöntemlerle başkalarına aktarılması, bildirişim, haberleşmedir. Bir başka açıdan değerlendirecek olursak en az iki insan ya da insan grubu arasında gerçekleşen duygu, düşünce, davranış ve bilgi alışverişine iletişim denir. İletişim, bir insanın tek başına gerçekleştirdiği bir etkinlik değildir. İletişim için en az iki kişiye ihtiyaç vardır. Bir kişi bir konudaki görüşlerini, duygu ve düşüncelerini karşısındakine aktarır. Karşısındaki de ona cevap verir ve böylece iletişim gerçekleşmiş olur.
İnsan, sosyal bir varlıktır, onun yaşadığı bir sosyal çevre vardır. Bu sosyal çevredeki insanlarla sürekli İletişim halindedir. Bir insan, evinde ailesiyle, iş yerinde çalışma arkadaşlarıyla, sokakta bakkalla, manavla vb. iletişim kurar. İster gereksinimlerini karşılamak için ister başka bir nedenle olsun insan hayatının odağında hep iletişim vardır.
Yaşadığı sosyal çevrede sağlıklı, huzurlu ve güzel bir yaşam sürmek isteyen biri, çevresindekilerle iletişime geçmek durumundadır. Bunun yanında maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamak için de iletişim şarttır. İletişim, toplumun kanun ve kurallarını sağlıklı yürütebilmede de önemli rol oynar. Tüm bunlar iletişimin, bir insanı yakın ve uzak çevresine bağlayan önemli bir öge olduğunu göstermektedir.
İletişimi sağlayan çeşitli yöntemler vardır. İnsanlar birbirleriyle beden hareketleri, renkler, çeşitli sesler (ıslık) vb. yardımıyla iletişim kurabilir. Örneğin trafik polisiyle sürücüler beden diliyle iletişim kurabilir. Trafik polisi kolunu havaya kaldırınca sürücüler dururlar. Çünkü kolunu havaya kaldırmış bir trafik polisi, sürücüler için “DUR” anlamını taşır. Bir okulda öğretmen kırk ya da elli dakika ders anlattıktan sonra zil çalar. Bu zil sesi, öğretmen ve öğrenciler için “TENEFFÜS” anlamındadır ve buradaki İletişim öğesi, mekanik bir ses olan zil sesidir. Ancak tüm bu İletişim yollarından en yaygın, en kolay, en sağlıklı ve ekonomik olanı dildir. Yazıyla ya da sözle, yani dille aktarılan bir mesaj, insanlara daha kolay bir şekilde ulaşır. Öteki iletişim yollarıyla anlaşmak daha sınırlı ve zordur.
İletişim tarihi, insanlık tarihi kadar eskidir. İnsanın var olması ile ortaya çıkan iletişim olgusunun temelinde, paylaşma ihtiyacı yatmaktadır. İlk çağ insanının bir av öyküsünü başkalarına anlatmak için mağara duvarlarına çizdiği resimler, başarılı geçen bir avdan sonra ateşin çevresinde yapılan danslar, komşu kabilelerle haberleşmek için, belki de yeni reisin seçiminden duyulan mutluluğu paylaşmak amacıyla göğe gönderilen renkli dumanlar, gemicilere yol gösteren fenerler, ressamın tuvaline yansıttığı renkler ve çizgiler, bestecinin notalarla kurduğu ortaklığın neticesinde doğan besteler, sinemacının fikrini belgeleyen filmleri, balerinin duygularını yansıttığı hareketleri, pandomimcinin biraz da esrar perdesiyle gölgelendirdiği jest ve mimikleri; hepsi, paylaşma ihtiyacının giderilmesi için başvurulan İletişim yollarıdır.
Bunlar da gösteriyor ki iletişimin çeşitli türleri vardır: “Beden hareketleriyle gerçekleştirilen iletişim, simgelerle gerçekleştirilen iletişim, dille gerçekleştirilen iletişim vb.” Günlük hayatta bu iletişim türlerinin her birinden yararlanılmaktadır. Bunlar içinde insanlar arası iletişimi en iyi yansıtan öge, dildir. Dille gerçekleştirilen iletişim; resim, şekil, işaret, jest ve mimiklerle gerçekleştirilen iletişimden çok daha güçlü, kullanılışlı ve masrafsızdır.
İletişim, bireyin toplumsallaşmasını sağlayan bir süreçtir. Yani iletişim bir yandan toplumsal ilişkiler tarafından belirlenirken diğer yandan da toplumsal ilişkileri etkiler. İletişimin toplumsal bir süreç olması onun toplum biliminin başlıca inceleme konularından biri haline gelmesinin temel nedenidir.