İbrahim Şinasi (1826-1871) Tanzimat Birinci Dönem Sanatçıları AYT
İBRAHİM ŞiNASİ (1826—1871)
Batı etkisindeki Türk edebiyatı ve Tanzimat edebiyatının kurucularındandır.
Tanzimat edebiyatında birçok yeniliğin öncüsü olmuştur.
Divan edebiyatı nazım biçimlerini kullansa da nazım biçimlerinde bazı değişiklikler yapmıştır.
Mustafa Reşit Paşa için kasideler yazmış, bu kasidelerde yeni kavramlar kullanmıştır.
Şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmıştır.
Klasisizm akımından etkilenmiştir.
Divan edebiyatı nesrini yıkmış, nesri düşünceleri yaymada bir araç olarak görmüştür.
Divan nesrinin uzun cümlesini kısaltmış, mazmunların ve söz sanatlarının yerine düşünceyi getirmiştir.
Düşüncelerini yalın ve açık bir anlatımla söylemeye, konuşma dilini yazı dili haline getirmeye çalışmıştır.
Şinasi’nin Türk edebiyatında getirdiği yenilikler şunlardır:
1) Batılı anlamda ilk tiyatro eseri olan Şair Evlenmesi’ni yazmıştır.
2) Noktalama işaretlerini kullanan ilk yazardır.
3) Batılı anlamda ilk fabl örneklerini yazmıştır. (Eşek ile Tilki Hikâyesi, Karakuş Yavrusu ile Karga Hikâyesi, Arı ile Sivrisinek Hikâyesi)
4) İlk fabl çevirilerini yapmıştır. (La Fontaine’den)
5) İlk özel gazete olan Tercüman-ı Ahval’i Agâh Efendi ile birlikte çıkarmıştır.
6) İlk makale örneği olan Tercüman—ı Ahval Mukaddimesi’ni yazmıştır.
7) Atasözleri üzerine ilk incelemeyi yapmıştır.
8) Şiire yeni kavramlar getirmiştir (Hak, adalet eşitlik, kanun…)
Eserleri
Tercüme-i Manzume: Fransızcadan manzum olarak Türkçeye çevirdiği bazı şiirleri, asıllarıyla birlikte bu eserde toplamıştır. Eserde, La Fontaine’den ve Lamartine’den çeviri şiirler yer alır.
Müntehabat-ı Eş’ar: (1862) Daha sonra “Divan-ı Şinasi” olarak basılmıştır. Klasik bir divan düzenini andırır. Şairin kendi şiirlerinden yaptığı seçmelerden oluşan küçük bir kitaptır.
Durub-u Emsal-i Osmaniyye: 1852 yılından 1863 yılına kadar topladığı atasözlerinden oluşan bir kitaptır. Türk edebiyatında atasözleri üzerine ve folklor ile ilgili ilk çalışmadır.
Şair Evlenmesi: 1860’ta yazdığı bu eser Batı tekniğine uygun ilk tiyatro örneğidir. Tek perdelik küçük bir komedidir. Eserin konusu ve kahramanları halk yaşamından seçilmiştir. 1860 yılında Tercüman-ı Ahval gazetesinde tefrika edilmiş, aynı yıl kitap haline getirilmiştir. Kişilerin adlarının anlamları ile kişilikleri arasında uyum vardır. Müştak Bey: Adına yaraşır sevimli ve şairane meşrepli bir beyefendi. Hikmet Bey: Hikmetli sözlere düşkün, ağırbaşlı bir kişi. Kumru Hanım: Kumrular gibi güzel, konuşkan, sevimli bir genç kız. Saki Hanım: Evde kalmış, yaşlı, sakin, kendi köşesine çekilmiş bir kız. Ziba Dudu: Kılavuz kadın, konuşkan ve dudu kuşu gibi. Habbe Kadın: Yenge kadın rolünde; “habbeyi kubbe yapan bir kadın”. Ebullaklaka: Adı gibi burnundan konuşan kişi.