İbadetlerle İlgili Temel İlkeler
1. İBADETLER İLE İLGİLİ TEMEL İLKELER
İsteklilik ve Samimiyet
ibadetlerde önemli olan, istekli ve gönülden yapmaktır. İbadet isteksiz yapıldığında hem onun verdiği manevi huzurdan mahrum kalınır, hem de Allah rızasını gözetmiyorsa sevaptan mahrum kalınır. İnsan, Allah’a gönülden ve samimi bir şekilde ibadet etmelidir. Gönlünde Allah’ın verdiği bir görevi yerine getirmenin huzurunu taşımalıdır. Kişi ibadetinde Allah’la iletişim kurduğunun bilincinde olursa yaptığı ibadet ona daha çok huzur verir.
Münafıklar Allah’ı aldatmaya çalışırlar. Allah da onların hilelerini ve oyunlarını bozar. Namaza kalktıkları zaman, isteksizce kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ı çok az anarlar.” (Nisa suresi, 142)
İbadetler, ahlaken ve ruhen değişme meydana getirmiyorsa amacına ulaşmamış sayılır. İbadetlerde sadece istekli olmanın yanında, samimi yani içten olmak da çok önemlidir. Samimi olmak, Kur’an’da kavramıyla ifade edilir. Samimiyet bir işi gönülden isteyerek ve severek yapmaktır. İbadetler de ancak …………….. ile yapıldığında amacına ulaşır ve insana geçek manevi huzuru verir.
Peygamberimize “…İhsan nedir?” diye sorarlar. O da: “İhsan, sanki Allah’ı görüyormuşsun gibi ona ibadet etmendir. Çünkü sen onu görmüyorsan da o seni görüyor.” buyurur. (Hadis-i Şerif)
Gösterişten Uzak Olmak
Allah’ın sevmediği davranışlardan birisi de bir işi gösteriş için yapmaktır. Bütün ibadetlerde sadece Allah rızasını kazanma amacı olmalıdır. Gösteriş içinde, başkaları “ne güzel ibadet ediyor” desin diye yapılan ibadetlerin
o kişiye hiçbir faydası yoktur. Gösteriş içinde yapılan ibadetler Kur’an’da yerilmiştir. İbadetlerde dünyalık bir çıkar elde etmeyi amaçlamak dinimizce de hiç hoş karşılanmayan bir davranıştır.
AYET
“Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki onlar namazlarını ciddiye almazlar. İbadetlerini gösteriş için yaparlar.” (Mâun suresi, 4—6)
Riya: Söz ve davranışlarda gösterişe yer verme, bir iyiliği veya güzel bir davranışı Allah’ın rızasını kazanmak niyetiyle değil insanların beğenisi için yapmaktır. Bu davranışa riya, bu davranışta bulunan kimseye de denir.
AYET
“Ey iman edenler! Yardım ettiğiniz kimseleri başa kakmak ve incitmek suretiyle o sadakalarınızı boşa çıkarmayın. Allah’a da ahirete de inanmadığı hâlde sırf insanlara gösteriş yapmak için malını harcayan kimsenin durumuna düşmeyin… Öyleleri işledikleri hiçbir şeyden sevap ve mükâfat elde demezler…” (Bakara suresi, 264)
Kolaylık ve Güç Yetirebilirlik
Allah’ın insanlara yüklediği sorumlulukların tamamı insanların güçlerinin yetebileceği seviyededir. Çünkü insanı yaratan yüce yaratıcı, onun gücünün sınırlarını en iyi bilendir.
“…Allah sizin için kolaylık ister; zorluk istemez…” (Bakara suresi, 185)
“Allah kimseye gücünün üstünde bir şey yüklemez…” (Bakara suresi, 286)
İslam dini şartların zorlaştığı durumlarda da birtakım kolaylıklar getirmiştir. Yolculuk esnasında dört rekâtlı farz namazların kısaltılarak iki rekât kılınması, orucun bazı durumlarda kazaya bırakılması, su bulunamadığında abdest alma yerine teyemmüm yapılması bu kolaylıklara örnektir.
“Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; sevdiriniz nefret ettirmeyiniz.” Hadis-i Şerif
2. İSLAM’DA İBADETLERİN FAYDALARI
Allah insana bir şeyi yapmasını emretmişse mutlaka onda insan için faydalar vardır. Bir şeyi de yasaklamışsa mutlaka onda insan için birtakım zararlar vardır. İslam, Allah’tan başka ilah olmadığına ve Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna şahitlik etmek (kelime-i şehadet getirmek), namaz kılmak, zekât vermek, haccetmek ve ramazan orucunu tutmak olmak üzere beş temel üzerine bina edilmiştir. Bununla birlikte ibadet daha geniş kapsamlı bir anlama da sahiptir. İslam’ı öğrenmek, öğretmek, yaşamak, dua ve tefekkürle Allah’a gönülden yönelmek bir ibadet sayılmıştır. Geçim için çalışmak, canı, malı, sağlığı, çevreyi korumak, iyiliği tavsiye edip kötü davranışlardan kaçınmak da ibadet sayılmıştır. Kısacası insanın Allah rızasını kazanmak amacıyla yaptığı her güzel iş ve davranış insana ibadet sevabı kazandırır.
İbadetlerin Bireysel Faydaları
İbadetlerin Toplumsal Faydaları
Sadaka-i Cariye: Hastane, okul, çeşme, cami ve köprü gibi toplumun yararlandığı mekânları yaptırmak, dinimizce “Sadaka-i Cariye” olarak adlandırılır. Kişi öldükten sonra bile sevabı devam eden hayırları ve yardımları ifade eder.
Birlikte yapılan ibadetler Müslümanların kendi sosyal çevrelerini yavaş yavaş genişletmelerine ve birbirleriyle kaynaşmalarına katkıda bulunur.
Hac ibadeti sosyal farklılıkları da ortadan kaldırır, üstünlüğün ırkta, renkte değil, takvada olduğunu öğretir.