<>

Hz. Nuh (a.s) Hayatı, Özellikleri, Daveti

Hz. Nuh (a.s) Kur’an’da “Şekur” (çok şükreden) adıyla anılır. Çünkü O her işine “Bismillah” diyerek başlamış ve “Elhamdülillah” diye bitirmiştir.

Hz. Nuh (a.s) Allah korkusundan sürekli ağladığı için kendisine, çok ağlayan, inleyen anlamına gelen “Nuh” denilmiştir.

Kur’an’da 28 süre ve 43 ayette adı geçmektedir. Ayrıca “Nuh” adında bir de sure vardır. Bu surede Hz. Nuh peygamberin kavmiyle olan tevhid mücadelesi detaylıca anlatılmıştır.

Hz. Nuh’a (a.s) elli yaşında peygamberlik görevi verilmiştir. Kur’an’a göre Nuh (as) 950 yıl ömür sürmüştür. “Andolsun, biz, Nuh’u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik. O da dokuz yüz elli yıl onların arasında kaldı. Neticede onlar zulümlerini sürdürürlerken tufan kendilerini yakalayıverdi.” (Ankebut Suresi, 14. ayet)

Kendisine yeni bir din ve yeni bir kitap verilmemiştir. Kendinden önce gönderilen dinlerin hükümlerini insanlara anlatmıştır. Ömrü boyunca kavmini putperestlikten uzaklaştırıp tevhid inancına döndürmek için çabalamıştır. “Andolsun, biz kavmine Nuh’u gönderdik. Dedi ki: “Ey kavmim, Allah’a kulluk edin, sizin O’ndan başka ilahınız yoktur. Doğrusu ben, sizin için büyük bir günün azabından korkmaktayım.” (A’raf Suresi, 59. ayet) Ancak kavmi tevhit inancına yaklaşmadığı için tufanla cezalandırılmıştır. Tufan hadisesi daha sonra ”Nuh Tufanı” diye meşhur olmuştur.

HZ. NUH’UN DAVETİ

Nuh (a.s) kavmini Allah’a iman etmeye, tevhit inancına davet ederek kendi üzerine düşeni yaptığını ancak buna rağmen kavminin inanmadığını şu sözleriyle yüce Allah’a iletti:

— Nuh dedi ki: “Rabbim! Ben, kavmimi gece gündüz çağırdım. Fakat benim çağırmam, onların kaçışlarını artırmaktan başka bir işe yaramadı. Sen bağışlayasın diye onları her ne çağırdıysam parmaklarını kulaklarına tıkadılar, örtülerine büründüler, direttiler ve büyüklendikçe büyüklendiler. Sonra, hem ben onları yüksek sesle çağırdım sonra onlara açıktan da söyledim, gizliden gizliye de dedim ki “Rabbinizden bağışlanma dileyin; çünkü o çok bağışlayandır. O zaman size gökten bol bol yağmur indirir. Sizi, mallar ve oğullarla destekler; sizin için ağaçlıklar var eder, ırmaklar akıtır. Size ne oluyor da Allah’ın büyüklüğüne aldırmıyorsunuz. Oysa sizi kademelerden geçirerek o yaratmıştır. Görmediniz mi, Allah yedi göğü katlar hâlinde nasıl yaratmıştır. Onların içinde Ay’ı bir ışık, Güneş’i de ışık kaynağı yapmıştır. Allah sizi yerden bir bitki olarak bitirmiştir. Sonra sizi oraya döndürecek ve tekrar çıkaracaktır. Allah yeryüzünü size bir sergi yapmıştır. Bu onun geniş yollarında dolaşmanız içindir.” (Nuh Suresi, 5—20. ayetler)

Hz. Nuh’un bu ayetlerde anlatılan davetine rağmen kavmi ona inanmadı. İnkar yolunu seçti bunun üzerine Yüce Allah Nuh’a şöyle vahyetti:

— ”Artık senin kavminden, şimdiye kadar inanmış olanlardan başkası inanacak değildir. Onların yaptıkları karşısında sen kendini zahmete sokma.” (Hud Suresi, 36. ayet)

Nuh (a.s) da Yüce Allah’tan şu isteklerde bulundu:

— ”Nuh dedi ki: “Rabbim! Kafirlerden yeryüzünde oturan birini bırakma. Çünkü sen onları bırakacak olsan onlar kullarını yoldan çıkarırlar. Günahkâr ve nankör evlattan başkasını da doğurmazlar.

NUH TUFANI

Hz. Nuh, İdris (a.s.)’dan sonra gönderilmiş bir peygamberdir. Hz. Nuh (a.s.) yıllarca insanları tevhide davet etti, putlara tapınmaktan sakındırdı. Ama Nuh’a (a.s.) kendi oğlu dahi inanmadı.

— “Andolsun ki Nuh’u elçi olarak kavmine gönderdik. Dedi ki: Ey kavmim! Allah’a kulluk edin, sizin ondan başka tanrınız yoktur. Doğrusu ben, üstünüze gelecek büyük bir günün azabından korkuyorum” (A’raf Suresi, 59. ayet)

Nuh (a.s.) yıllarca çabalamasına rağmen inanmayan kavmi için şöyle dedi:

— ““(Rabbim!) Sen de bu zalimlerin ancak şaşkınlıklarını artır.” (Nuh Suresi, 24. ayet)

Hz. Nuh (a.s) Allah’ın emriyle bir gemi inşa etmeye başladı. “Gözlerimizin önünde ve vahyimiz (emrimiz) uyarınca gemiyi yap ve zulmedenler hakkında bana (bir şey) söyleme ! Onlar mutlaka boğulacaklardır! ” (Hud Suresi, 37. ayet)

Gemi inşası bittikten sonra büyük tufan gerçekleşti. Denizler ve ırmaklar taştı. Gökyüzünden sel gibi yağmur yağmaya başladı. Her tarafı sel aldı. Hz. Nuh (a.s.) seksen kişi kadar inananla beraber yaptığı gemiye bindi. Ayrıca gemiye Allah’ın emriyle birer çift hayvanlardan topladı. Oğlu Kenan’a gemiye gelmesini söyledi. Ancak oğlu inkar edenlerden olduğu için “Beni koruyacak bir dağa sığınırım” diyerek babasının son bir umutla yaptığı teklifini reddetti. Baba yüreği dayanamayan Hz. Nuh oğlu için af diledi. Bunun üzerine yüce Allah: “… Ey Nuh ! O asla senin ailenden değildir. Çünkü onun yaptığı kötü bir iştir. O hâlde hakkında bilgin olmayan bir şeyi benden isteme. “ (Hud Suresi, 46. ayet) buyurdu. Yaklaşık 150 gün kadar sonra yüce Allah, “Yere suyunu çek; göğe: ey gök sen
de yağmurunu tut.” buyurarak tufanı sona erdirdi.

Bilgi: Hz. Nuh’un (a.s) gemisinin Cudi Dağı’na oturduğu rivayet edilmektedir. Dağa gemi indiğinde inananların yanlarındaki yiyecekleri azaldığı için Nuh ‘un (a.s.) emriyle ellerinde kalan son yiyecekleri birleştirerek ilk defa aşure yemeğini yaptılar.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Hz. Nuh (a.s) Hayatı, Özellikleri, Daveti 8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi