Hz. Muhammed (S.a.v) Dürüstlüğü ve Güvenilir Kişiliği
Hz. Muhammed’in ön plana çıkan en önemli özelliklerinden biri de güvenilir olmasıdır. Hz. Muhammed daha peygamberlik görevini almadan önce yaşadığı toplumda el—Emin lakabını almıştır. O, bütün Mekke halkının parmakla gösterdiği en güvenilir insandı. Herkes, emanetlerini ona bırakırdı. Dürüstlüğü, doğruluğu ve güvenilirliği herkes tarafından kabul edilirdi.
Hz. Muhamed çok güvenilir bir kişi olduğu için, Hz. Hatice ilk olarak onunla ticaret yapmış daha sonra da ona evlenme teklifinde bulunmuştur. Kabe’nin yıkılan duvarının yapılması esnasında kabileler arasında “Haceru’l—Esved” taşının yerleştirilmesi hususunda anlaşmazlık çıktığında hakem olarak Hz. Muhammed seçilmiş ve verdiği karara herkes gönül rahatlığıyla uymuştur.
Peygamber Efendimizin Güvenilirliği ile İlgili Örnekler:
- El-Emin (Güvenilir Muhammed) Lakabı: Peygamberimiz, peygamberlikten önce bile Mekke halkı arasında “El-Emin” lakabıyla tanınırdı. İnsanlar, mallarını ve değerli eşyalarını ona emanet ederlerdi, çünkü onun dürüstlüğüne ve güvenilirliğine sonsuz güven duyarlardı.
- Hacer-ül Esved Olayı: Kâbe’nin onarımı sırasında Hacer-ül Esved’in yerine yerleştirilmesi hususunda anlaşmazlık çıktığında, Mekkeliler Hz. Muhammed’in hakemlik yapmasını istemiştir. Onun güvenilir kişiliğine duydukları saygı, herkesin kabul ettiği bir çözüm bulmasına vesile olmuştur.
- Mekkeli Müşriklerin Emanetleri: Peygamberimiz, hicret edeceği zaman bile Mekkelilerin kendisine emanet ettiği malları geri iade etmek için Hz. Ali’ye talimat vermiştir. Kendisini düşman görenler bile ona emanetlerini güvenle teslim etmişlerdir.
- Ticaret Hayatındaki Güvenilirliği: Peygamberimiz gençliğinde ticaretle uğraşırken dürüst ve güvenilir bir tüccar olarak tanınmıştır. O kadar güven kazanmıştır ki, Hz. Hatice onun dürüstlüğünden etkilenerek ona ticaret teklifinde bulunmuş ve daha sonra evlenmişlerdir.
Bütün Mekkelilerin Şehadeti
Hz. Muhammed açıktan davet etme emrini aldığında bütün Mekkelileri Safa Tepesi’ne toplamıştır. Toplanan Mekkelilere:
“Ey insanlar şu dağın arkasında size karşı hazırlanmış bir ordu vardır desem bana inanır mısınız?” diye bir soru sormuştur. Mekkeliler ise hep bir ağızdan:
“Evet. Çünkü senden hiçbir zaman yalan söz duymadık.” diye cevap vermişlerdir. Orada toplanan hiç kimse Hz. Muhammed’e hayır inanmayız dememiştir. Kimse onu yalancılıkla, aldatmayla suçlamamıştır. Bu olay Hz. Muhammed’in ne denli güvenilir bir insan olduğunu bütün Mekkelilere bir kez daha göstermiştir.
Hz. Muhammed hangi şartlarda olursa olsun kendisine verilen emanetlere hiçbir zaman ihanet etmemiştir. Hicret edeceği zaman bile kendisine bırakılmış olan emanetleri düşünmüştür. Onları amcasının oğlu Hz. Ali’ye teslim ederek sahiplerine vermesini söylemiştir.
Konunun Önemiyle İlgili Hadis Ve Ayet
“Bana şunlar hakkında söz verin, ben de size cenneti müjdeleyeyim:
Konuştuğunuz zaman doğru konuşun!
Söz verdiğiniz zaman sözünüzü tutun!
“Size emanet edileni koruyun.” (Hadis-i Şerif)
”Allah’a inandım, de. Sonra da dosdoğru ol… ”(Hadis-i Şerif)
“Müslüman, elinden ve dilinden başkalarının güvende olduğu kimsedir ” (Hadis-i Şerif)
Verdiğiniz sözü yerine getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluk gerektirir ” (İsrâ Suresi, 34. ayet)
Peygamberimizin Verdiği Ders
Hz. Muhammed bir gün çarşıda dolaşırken bir dükkanda bulunan buğday çuvalına elini daldırır ve buğdayın alt tarafının nemli olduğunu fark eder. Hemen dükkan sahibine bu durumun sebebini sorar. Dükkan sahibi bu durumun yağmurdan kaynaklandığını söyler. Bunun üzerine Hz. Muhammed “Bizi aldatan bizden değildir.” buyurarak insanlara karşı dürüst davranmanın önemini anlatmıştır. Hayatının bütün noktalarında, her konuda hiçbir zaman dürüstlük ve doğruluktan ayrılmayan Hz. Muhammed bizlere de doğru ve dürüst olmamızı tavsiye etmiştir.