- Hz. Muhammed artık hac yapma zamanının geldiği düşüncesiyle 1500 Müslümanla Mekkeye gitmeye karar verdi.
- Mekke yakınlarındaki Hudeybiye’ye geldiklerinde burada bekleyerek Mekke’ye durumu anlatması için Hz. Osman elçi olarak gönderildi.
- Ancak Mekkeliler Hz. Osman’ı esir aldılar, bunun üzerine savaş hazırlıkları başladı. Müslümanların savaş hazırlığı Mekkeli müşrikleri endişelendirdi. Bunun üzerine Mekkeliler Hz. Osman’ı serbest bırakıp barış istediler. Böylece Hudeybiye Barış Antlaşması yapıldı.
Buna göre:
- Müslümanlar bu yıl hac yapmayacak; ertesi yıl ise üç gün süreyle hac yapabileceklerdi.
- Taraflar arasında on yıl savaş olmayacaktı.
- İslamiyeti kabul eden gençler Medine’ye gelir ve Hz. Muhammed’e sığınırsa hemen Mekke’ye iade edilecek; ancak Mekke’ye sığınan Müslüman olursa geri iade edilmeyecekti.
- Arap kabileler Hz. Muhammed’in veya Mekkelilerin himayesine istedikleri gibi girebileceklerdi; ancak bu kabilelere kesinlikle silah yardımı yapılmayacaktı.
Hudeybiye Barış Antlaşmasının Önemi:
- Hudeybiye Barış Antlaşması, İslam Devleti’nin ilk siyasi başarısıdır. Böylece Mekkeliler Medine İslam Devleti’ni resmen tanımış oldular.
- Antlaşmalar Mekke ve Medine arasındaki gerginliğin azalması ve on yıllık bir barış dönemine girilmesi, İslamın yayılması için iyi bir ortam oluşturmuştur.
- Mekke – Medine ticareti canlanmıştır.
- Amr İbn-ül as ve Halid Bin Velid İslamı kabul etmiştir.
- Başlangıçta Müslümanların aleyhine gibi görünen bu antlaşma Medine’ye alınmayan Mekkeli gençlerin Şam Ticareti Yolu üzerinde Mekke kervanlarını yağmalamaları neticesinde, Mekkeliler antlaşmanın 3. maddesinin kaldırılmasını istemişler ve böylece antlaşma Müslümanların lehine dönmüştür.
Bilgi: Antlaşma ile Mekkeliler, İslam Devleti’ni resmen tanımışlardır. Antlaşma, Müslümanların aleyhine görünmesine rağmen, sonuçları itibariyle olumlu etkiler meydana getirmiştir. Müslümanlar, sağlanan barış ortamında ticarete ağırlık vermişler, gittikleri yerlerde İslam’ı yaymaya çalışmışlardır. Aynı zamanda Müslümanlar, Mekke dışındaki rakipleriyle de mücadele etmişlerdir.