Hiyerarşik Sınıflandırma 9.Sınıf Biyoloji
Organizmaların sınıflandırılması hiyerarşik bir sisteme dayanır. Hiyerarşik sıralamada en küçük kategori “tür” olarak kabul edilir. Hayvanların ve bitkilerin sınıflandırılmasında temel birim olarak kabul edilen tür kavramının üzerinde durmak gerekir.
Tür Kavramı
Tür denildiği zaman önceleri önemli özellikleri bakımından birbirine çok benzeyen bireyler topluluğu akla gelirdi. Zaman içinde bu ayrımın pratikte çok da geçerli olmayacağı anlaşıldı. Çünkü bir türün bireyleri, birçok özellik açısından birbirleriyle farklılık göstermektedir. Örneğin Asya uçuç böceğinde kanat rengi çeşitli yayılış alanlarında 0 kadar farklılık gösterir ki bütün bu bireylerin farklı türler olarak kabul edilmesi gerekir. Bazen de bireyler arasındaki morfolojik benzerlikler canlıların aynı türden olduğu hatasını işlememize neden olabilir. Örneğin bahçe tırmaşık kuşu ve orman tırmaşık kuşu iki ayrı türdür. Bu iki türün birbirine çok benzemesi Linne’nin bunları aynı tür olarak değerlendirmesine yol açmıştır.
Bu durumda türün tanımı nasıl yapılabilir? Tür, benzer anatomik özelliklere sahip olan, doğal koşullarda birbirleriyle çiftleşip verimli yavrular meydana getirilebilen bireyler topluluğudur. Yukarıda örneğini verdiğimiz bahçe ve orman tırmaşık kuşları, çiftleşip verimli döller oluşturamadıkları için iki farklı kuş türü olarak kabul edilir.
Türleri Adlandırma: Günümüzde canlılar için balık, böcek, kuş gibi isimler yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak bu isimlerin her biri çok sayıda türü kapsar. Ayrıca her ülkede bitki ve hayvanlar için kullanılan yerli isimler vardır. Hatta bir ülkenin değişik bölgelerinde aynı canlı türüne farklı isimler verilebilmektedir. Örneğin ülkemizde yaygın olarak bulunan bir kuş türüne, farklı yörelerde hüthüt, İbibik, taraklı kuş ve çavuş kuşu gibi isimler verilmiştir. Bu karışıklıklardan dolayı canlı türlerinin uluslararası olan bilimsel bir şekilde isimlendirilmesi zorunlu hale gelmiştir.
Biyologlar canlı türlerini Latinceden oluşan bilimsel adlarıyla belirtirler. İlk kez Linnaeus tarafından kullanılan bu isimlendirme metoduna ikili adlandırma (binomial nomenklatür) adı verilir. İkili adlandırmada kullanılan ilk kelime, türün ait olduğu cins ismidir ve bu isim büyük harfle başlar. İkinci kelime ise küçük harfle başlayan tanımlayıcı isimdir. Her iki kelime de İtalik olarak yazılır. İkili adlandırmaya göre Equus asinus eşeğin, Equus caballus da atın adıdır. Birinci isimlerden, her iki türün de Equus cinsine ait olduğu anlaşılmaktadır. Bu sistemde insana verilen isim de bilge adam anlamına gelen Homo sapienstir.
Aşağıda ikili isimlendirmenin bazı örnekleri verilmiştir.
Dikkat
- Bilimsel adlandırmada ikinci kelime, tek başına tür ismini ifade etmek için yeterli değildir. Çünkü birden fazla türde ikinci kelime aynı olabilmektedir. Örneğin Lacerda viridis yeşil kertenkelenin, Euglena viridis ise öglenanın bilimsel adıdır.
- Akrabalık ilişkileri tanımlayıcı adın değil, cins adının benzerliğine göre yapılır.
Sistematik Kategoriler
Linnaeus, sadece türleri isimlendirmekle kalmamış, onları belirli kategoriler içerisinde hiyerarşik olarak gruplandırmıştır. Linnaeus’un belirlediği hiyerarşik sınıflandırma modeline sonradan şube ve aile kategorileri de eklenmiştir. Günümüzde canlıların sınıflandırılmasında tür, cins, aile, takım, sınıf, şube, alem olmak üzere yedi temel kategori bulunur. Şimdi bu kategorileri bir örnek üzerinden açıklayalım.
Sınıflandırmada tür en küçük birimdir. Birbirine çok benzeyen yakın türlerin bir araya gelmesiyle cins (genus) adı verilen birim ortaya çıkar. Örneğin aslan ve kaplan türleri Pantera cinsi adı altında toplanır. Diğer taraftan vaşak türleri de Lynx cinsini oluştururlar. Cinslerin ortak karakterlerine göre gruplaşmasıyla aile (familya) meydana gelir. Örneğin Pantera cinsi ile Lynx cinsi, diğer birkaç cinsle birlikte Felidae (kedigiller) ailesine girerler.
Benzer ailelerin birleşmesiyle takım (ordo) adı verilen topluluklar meydana gelir. Örneğin Felidae ailesine giren hayvanlar; köpekgiller, ayıgiller, sırtlangiller aileleri ile birlikte etle beslenme ve yırtıcı olma gibi ortak özelliklere sahiptirler. Bundan dolayı bu aileler Carnivora (etoburlar) takımına girerler. Benzer takımların meydana getirdiği gruba sınıf (classis) denir. Örneğin etoburlar takımına giren hayvanlar; primatlar, kemirgenler ve bazı başka takımlarla birlikte, vücudun kıllarla kaplı olması, yavruların sütle beslenmesi gibi ortak özellikleri içerirler. Bu nedenle daha geniş bir grup olan Mammalia (memeliler) sınıfını oluştururlar.
Benzer sınıfların meydana getirdiği gruba şube (filum) denir. Memeliler sınıfına giren hayvanlar; balıklar, kurbağalar, sürüngenler ve kuşlar sınıfına giren hayvanlarla bazı ortak özelliklere sahiptirler. Örneğin hepsinde bir iç iskelet ve omurga bulunur. Embriyo dönemlerinde de sırt ipi (notokord) adı verilen basit bir iskelet yapısı içerirler. Bu sınıflar, kordalı hayvanlar anlamına gelen Chordata (kordota) şubesini oluştururlar. Birbirine benzer şubelerin meydana getirdiği en büyük sistematik birime alem (regnum) denir. Örneğin kordalılar şubesi, diğer hayvan şubeleri ile birlikte Animalia (hayvanlar) alemini oluştururlar.
Dikkat: Sınıflandırmanın herhangi bir düzeyinde, isimlendirilmiş sistematik birime takson adı verilir. Örneğin Panthera, cins düzeyinde bir taksondur. Mammalia ise memeliler takımının tümünü içine alan sınıf düzeyinde bir taksondur.
Buraya kadar yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı gibi benzer türler aynı cinste, benzer cinsler aynı ailede, benzer aileler aynı takımda, benzer takımlar aynı sınıfta, benzer sınıflar aynı şubede, benzer şubeler de aynı alemde yer alır. Alemden türe doğru gidildikçe canlılarda ortak özellikler artarken, birey sayısı azalır. Türden aleme doğru gidildikçe ise ortak özellikler azalırken, birey sayısı artar. (Bu değerlendirmeler oransal olarak düşünülmelidir.)
Tanımlanan her türün yedi temel kategoride incelendiğini söylemiştik. Aşağıda adi sivrisineğin, çakalın ve büyük çiçekli manolyanın sınıflandırılması verilmiştir.
Dikkat:
- Hayvan türlerinde embriyonun ilk evrelerinde önce şube özellikleri, en son ise tür özellikleri ortaya çıkar.
- Herhangi bir sistematik birime birlikte giren canlılar, daha büyük birimlere de birlikte girerler. Ancak daha küçük birimlere birlikte girmek zorunda değillerdir.