Hikâyenin yapı unsurları, “olay örgüsü, kişiler, mekân ve zaman” gibi ögelerdir. Bu yapı unsurları içeriği aktarmada bir vasıta işlevi görür.
Olay Örgüsü
En az iki kişi veya varlığın ya da iki kişi yerine geçen kavramların bireysel farklılıklar sebebiyle karşı karşıya gelmesi veya çatışması sonucu ortaya çıkan eyleme olay denir. Belli bir konu etrafında gelişen birden çok olayın, sebep-sonuç ilişkisine bağlı bir şekilde oluşturduğu bütüne de olay örgüsü denir.
Elbette, olay kendiliğinden gelişmez; yazar, olay örgüsünü estetik kaygıyla düzenler. Düzenlenen bu gerçeklik, sadece yaşanan somut gerçeklik olmayıp olayların gerçeğe uygun şekilde kurgulanmasıyla da oluşur. Kurguya dayalı olay örgülerinde düş gücü, gerçeğe dayalı olay örgülerinde ise izlenimler öne çıkar. Olay örgüsü “kişi, mekân, zaman” gibi ögelerle somutlaştırılır ve insana özgü bir biçim kazanır.
Kişiler
Hikâyede olayları yaşayanlara kişi denir. Olayı yaşayan insan olduğuna göre hikâyede olaylar, kişilere bağlı olarak anlatılır. Ancak hikâyede olaylar her zaman kişilere bağlı olarak anlatılmaz. Kimi zaman bir hikâyede canlı ya da cansız insan dışındaki varlık, sembol ve kavramlar da kişi kadrosu içinde yer alabilir. Hikâyede anlatılan kişilerin, gerçek yaşamla bağı genellikle sıkıdır, benzerleri yakın çevremizde de bulunabilir.
Mekân
Hikâyenin temel yapı ögelerinden olan mekân, eserde kişilerin veya kahramanların yaşadığı yer, olayların gerçekleştiği sahnelerdir. Hikâyede olay, belli bir mekâna bağlı olarak anlatılır; mekân ayrıntılı şekilde betimlenir. Bu betimlemeler hikâyenin anlatımına, okunurluğuna katkı sağlar.
Zaman
Hikâyede kişilerin yaşadığı veya etrafında gelişen olaylar belirli zaman dilimleri içerisinde geçer. Bir olayın başlangıcıyla bitişi arasında geçen zamana olay zamanı denir. Olayların, anlatıcı tarafından saptandıktan sonra kendi tercih, algı ve yorumuna göre okuyucuya aktarıldığı zamana ise anlatma zamanı adı verilir. Kurtuluş Savaşı’nın konu edildiği 2000’li yıllarda yazılan bir hikâyeyi düşünelim; olayın yaşandığı zaman, olay zamanı; yazarın bunu yazıya aktarıp hikâye hâline getirdiği zaman ise anlatma zamanıdır.
Anlatıcı
Yalnız hikâyede değil, tüm edebî metinlerde olayı anlatan kişiye anlatıcı adı verilir. Olaya bağlı metinlerde anlatıcı kurmaca bir kişidir. Olaya bağlı metinlerde iki farklı anlatıcıdan, dolayısıyla iki farklı anlatımdan söz edilebilir.
Birinci Kişili Anlatım: “Ben anlatıcı” da denilen birinci kişili anlatımda olaylar birinci kişi ağzından (ben, biz) anlatılır. Birinci kişili anlatımda, fiiller genellikle birinci şahsa göre çekimlenir. Anlatıcı, yani yazar kendi yaşadığı olayı veya olayı kendi başından geçmiş gibi anlatır.
Üçüncü Kişili Anlatım (Gözlemci): Üçüncü kişili anlatımla oluşturulan hikâyelerde, olaylar üçüncü kişinin ağzından (o, onlar) anlatılır. Bu anlatımda fiiller, üçüncü şahsa göre çekimlenir. Anlatıcı, olayları aktarırken bir gözlemci gibi davranır.
çok yardımcı oldu çok teşekkür ederim