Darbe: Silahlı kuvvet mensuplarının ülke yönetimine el koymasıdır.
İhtilal: Bir devletin temel yapısını kökünden değiştirmek amaçlı silahlı halk harekatıdır.
Muhtıra: Bir kisi ya da kurumun başka bir kişi ya da kurumu uyarması amacıyla iletilen yazıdır.
Milli Birlik: Bir ulusun tek bir çatı altında toplanıp içindeki ayırıcı ve bölücü unsurlara göz açtırmamasıdır.
Ülkemizde 27 Mayıs 1960’da ve 12 Eylül 1980’de olmak üzere iki darbe yaşanmıştır.
Not: İhtilal ve darbeyi birbiriyle karıştırmayınız.
Bazı değerler toplumsal hayatımızda zor kazanılır. Demokrasi de toplumların hayatlarında zor kazanılmış bir değerdir. İster Türk toplumu olsun ister diğer toplumlar olsun yüzyıllar boyunca tek kişinin egemen olduğu halkın hiçbir söz hakkı olmadığı yönetim şekli olan monarşi sistemiyle yönetilmiştir.
Daha sonra dünya üzerindeki bir takım değişimler yaşanmıştır. Bu değişimler devletlerin yönetilme biçimlerini de değiştirmiştir. Böylece uzun ve zorlu yolculukların arkasından hem dünyada hem de ülkemizde Cumhur’un yani halkın egemen olduğu bir yönetim şekli doğmuştur. Demokrasi yeni doğan bu Cumhuriyet rejimiyle uyum sağlayarak tek kişinin egemen olduğu sistemlerin yerine geçmiştir. Sadece devlet yönetiminde değil toplumun her alanında demokrasi yayılmıştır. Evlerimizde, okullarımızda, işyerlerimizde vb. toplumsal hayatımızın bir parçası
haline gelmiştir. İnsanlar özgür bir şekilde kendi geleceklerini yine kendilerinin seçmiş olduğu temsilcilerle belirlemişlerdir.
Ülkemizde demokrasinin yolculuğu hep iyi gitmemiştir. İçimizdeki ve dışımızdaki bazı yıkıcı ve bölücü güçler halkın özgür iradesini kırmaya çalışmıştır. 1960 daha sonra 1980 yılında Cumhur’un iradesi askıya alınmıştır. Aradan
yıllar geçer 15 Temmuz 2016 tarihinde bölücü terör örgütü (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki bazı yandaşlarını kullanarak darbe girişiminde bulunur.
Ülkeyi karıştırmak isteyen bu yıkıcı terör örgütü Cumhur’un iradesini kırmayı başaramadı. Tüm ülkemiz milli birlik içinde tek çatı altında birleştirilerek ülkemizi bu terör darbesinden korudu. Başta Başkomutan sıfatıyla Cumhur’un başkanı ve diğer devlet büyükleri kendi girişimleriyle medya araçlarını kullanarak halkın üzerinde teröre karşı kamuoyu oluşturdu. Türk Halkı da meydanlara inerek tanklara, silahlara kendi vücutlarını siper ederek kısa bir sürede terör örgütünün girişimini başarısız kıldı.
Bir daha böyle durumlar yaşanmaması ve demokrasiyi korumak adına;
- Etkin bir vatandaş olmalı yani kendi haklarımıza sahip çıkıp üstümüze düşen ödev ve sorumlulukları yerine getirmeliyiz.
- Ülkemiz İçinde ve dışında ülkemizin mili birlik ve dayanışmasını zedeleyecek her türlü faaliyetten kaçınıp, bu tür faaliyetlere karışanlara anayasamızın, kanunlarımızın bize tanıdığı haklar çerçevesinde bu tür faaliyetleri durdurmalıyız.