Halk Hikayesi -Anonim Halk Edebiyatı AYT
HALK HİKAYESİ
Göçebelikten yerleşik hayata geçişin ilk mahsullerinden olup aşk, kahramanlık gibi konuları işleyen; kaynağı Türk, Arapıİslam ve Hint—İran olan, büyük ölçüde âşıklar ve meddahlar tarafından anlatılan nazım—nesir karışımı anlatılardır.
Halk hikâyeleri, nazım-nesir karışımı bir yapıya sahiptir. Hikâyenin anlatım ve tasvir kısmı (olaylar) mensur, duygu ve heyecanı ifade eden bölümler ise manzum olarak söylenir.
Hikâyelerin girişinde de tıpkı masallarda olduğu gibi kalıplaşmış ifadeler vardır.
Olağanüstükler sınırlıdır.
Ortaya çıktıkları dönemin özelliklerini yansıtır.
Halk hikâyeleri üç bölümden oluşur:
a) Döşeme: Manzum veya mensur parçalardan oluşan kalıplaşmış bir giriştir. Hikâyenin kahramanları, aileleri, geçtiği mekân ve zaman döşeme bölümünde tanıtılır.
b) Hikâyenin asıl konusu: Aşk, kahramanlık ya da dinî konu işlenir.
c) Dua: Aşk konulu halk hikâyeleri genellikle âşıkların kavuşamamasıyla sonlanır. Hikâyenin sonunda dua edilip hikâye bitirilir.
Halk hikâyelerinde genellikle aşk (Ercişli Emrah, Derdiyok ile Zülfüsiyah, Arzu ile Kamber, Tahir ile Zühre vb.) ve kahramanlık; (Köroğlu, Kaçak, Nebi vb.) konuları işlenir.
Halk hikâyelerini meydana getiren olaylar gerçek veya gerçeğe yakındır, olağanüstülükler sınırlıdır.
Kişiler de gerçeğe yakındır, olağanüstülükler sınırlıdır.
Anlatıcıları okuryazar, az çok kültürlü kişilerdir.
Oluşturuldukları çağdaki sosyal yapıyı ve iç mücadeleleri yansıtır.
Hikâyelerde, kahramanın en büyük yardımcısı, Hz. Hızır’dan sonra attır.
Halk hikâyeleri genellikle mutlu biter. Birçok hikâyede, âşıkların başından çeşitli maceralar geçer fakat sonunda birbirlerine kavuşurlar.
Kahramanlar tarafından yapılan dua ve beddualar mutlaka gerçekleşir.
Halk hikâyelerinde mekân dünyadır. Bu mekân bazen çok dardır (Arzu ile Kamber hikâyesi iki köy veya kasaba arasında geçer), bazen de geniş bir coğrafi alana dağılır (Aşık Garip; Türkiye dışında Mısır, Tiflis, Halep, Tebriz gibi ülkeleri gezer).
Birkaç İran-Hint ve Arap kaynaklı halk hikâyelerinin dışında diğerleri millidir ve hemen hemen bütün Türk dünyasında anlatılır. Bir Tahir ile Zühre’yi, Kerem ile Aslı’yı, Ercişli Emrah’ı, Aşık Garip’i âşıkların yaşadığı her yerde bulmamız mümkündür.