Güç Paylaşımı ve Yönetim 9. Sınıf Tarih
Kurultay (Toy) ve Hükümet
- Türk devlet teşkilatında kurultay (toy): siyasi, kültürel, hukuki ve ekonomik konularda genel kararlar alan ve devlet yönetiminin temelini oluşturan en yüksek kuruluştur.
- Kurultay üyelerine “toygun” denilirdi. Kağan, hanedan üyeleri, hatun, aygucı ve boy beylerinden oluşan kurultay, genellikle yılda üç kez toplanarak devlet işlerini görüşürdü.
- Boy beylerinin kurultaya katılımı sadakat işareti sayılır aksi bir durum söz konusu olduğunda bu bir isyan olarak algılanırdı.
- Kağan, kurultayın doğal başkanıydı ve kağanın olmadığı zamanlarda aygucı (başbakan) kurultaya başkanlık ederdi.
- Kurultayın sık aralıklarla toplanması zor olduğundan bu mecliste alınan kararlarının uygulanmasını sağlamak ve takip etmek için buyruk adı verilen bakanlardan oluşan bir ayukı (hükümet) kurulmuştur.
- Çin kaynaklarına göre Kök Türk hükümeti dokuz bakandan oluşmaktadır. Dolayısıyla ilk Türk devletlerinde, kurultay (yasama) ve hükümet (yürütme) birbirlerinden ayrı kurumlardı.
Hatun
İlk Türk devletlerinde hükümdar eşlerine “hatun” denir. Hatunlar yönetimde söz sahibidir. Aralarında, devlet siyasetine yön verenler ve naip olarak devlet idare edenler olmuştur. Ayrı sarayları ve buyrukları bulunan hatunlar, bazen elçileri de kabul ederdi. Bu durum hatunun, kağanı temsil etme yetkisinin olduğunu gösterir.
İkili Teşkilatlanma
- Türklerde yönetimi kolaylaştırmak amacıyla “ikili teşkilat” uygulanmış, ülke doğu ve batı olmak üzere ikiye ayrılarak yönetilmiştir.
- Devletin doğusunu “kağan”, batısını ise “yabgu” unvanı ile hanedan üyeleri yönetmiştir. Bu yönetim anlayışında kağanın bulunduğu doğuya hakimiyet üstünlüğü tanınmıştır.
- Yabgu unvanını taşıyan hanedan üyeleri icraatını doğudaki kağanlık adına yapıyordu. Ancak yabgu karar ve icraatında tamamen serbestti. Bir devlet başkanı gibi o da elçiler gönderebilir, kabul edebilir ve başka devletlerle anlaşmalar yapabilirdi. Bu anlayış ilk Türk devletlerinde merkeziyetçi devlet anlayışının uygulanmasını engellemiştir.
Ülüş
Ülüş, Türkçe “üleşmek” fiilinden çıkmış bir isim olup “pay, hisse, nasip, kısmet” anlamına gelir. Türk kağanını kut yani siyasi iktidar ile donatan Gök Tanrı’nın, ona iktisadi güç anlamına gelen “ülüş” bağışladığına da inanılırdı. Gök Tanrı, “ülüş” bağışı ile Türk ülkesinde bolluk ve bereketi artırmıştır. Türk kağanı da bu gücü halkın lehinde kullanarak elde ettiği maddi varlığı adil bir şekilde halka dağıtırdı.
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM