Bir sözcüğün akla gelen ilk anlamı veya bu anlama bağlı olarak cümlede kazandığı yeni anlamlardır.
Örnekler
- Küçükken en sevdiğim oyun saklambaçtı.
–> “Oyun” sözcüğünün akla gelen ilk anlamı “iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence” olduğuna göre bu cümledeki “oyun” sözcüğü gerçek anlamıyla kullanılmıştır. - Zeybek oyunu ağır hareketlerle oynanır.
–› “Oyun” sözcüğü bu cümlede, akla gelen ilk anlamına bağlı olarak “müzik eşliğinde yapılan hareketlerin bütünü” anlamı kazandığı için gerçek anlamıyla kullanılmıştır. - Tabaktaki koyu pekmezden iki kaşık aldı.
–› “Koyu” sözcüğünün akla gelen ilk anlamı “yoğunluğundan dolayı zor akan, sulu karşıtı” olduğuna göre bu cümledeki “koyu” sözcüğü gerçek anlamıyla kullanılmıştır. - Ağaçların koyu yeşili manzarayı güzelleştiriyordu.
–› “Koyu” sözcüğü bu cümlede, akla gelen ilk anlamına bağlı olarak “rengi açık olmayan, daha belirgin olan” anlamı kazandığı için gerçek anlamıyla kullanılmıştır. - Çuvalın ağzını bağlarken ip koptu.
–› “Kopmak” sözcüğünün akla gelen ilk anlamı “herhangi bir yerinden ikiye ayrılmak” olduğuna göre bu cümledeki “kopmak” sözcüğü gerçek anlamıyla kullanılmıştır. - Ceketimin kopan düğmesini annem dikti.
–› “Kopmak” sözcüğü bu cümlede, akla gelen ilk anlamına bağlı olarak “yerinden ayrılmak” anlamı kazandığı için gerçek anlamıyla kullanılmıştır.
Karıştırmayalım: Dilimizde sözcüklerin birçoğunun akla gelen bir tek anlamı vardır. Akla ilk gelen anlamı birden fazla olan sözcükler sesteş (eş sesli) ya da kökteş (ortak köklü) sözcüklerdir.
Örnekler
- Kardeşimin boyu beni bile geçmişti.
- Kayı boyu Osmanlı Devleti’ni kurmuştu.
–› “Boy” sözcüğü bu cümlelerden ilkinde “bir şeyin tabanı ile en yüksek noktası arasındaki uzaklık” anlamında, ikincisinde ise “ortak bir atadan türediklerine inanılan topluluk, kabile” anlamında kullanılmıştır. Bunların ikisi de akla gelen ilk anlam olduğu için “boy” sözcüğü sesteştir. - Bir kutu boya ile iki tane fırça aldım.
- Ustalar akşama kadar bütün evi boyadı.
–› “Boya” sözcüğü bu cümlelerden ilkinde “renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üstüne sürülen madde” anlamında, ikincisinde ise “boya sürerek veya boyaya batırarak renk vermek” anlamında kullanılmıştır. Bunların ikisi de akla gelen ilk anlam olduğu için “boya” sözcüğü ortak köklüdür.
Önemli Bilgi: Dilimizdeki sözcükler, kullanıldıkları cümlelerde yeni anlamlar kazanabildiği için bazı sözcüklerin birden fazla gerçek anlamı bulunabilmektedir.
Örnekler
- Raftaki kitabı alıp sayfalarını karıştırmaya başladı.
–› “Almak” sözcüğü akla gelen ilk anlamı “bir şeyi bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak” olduğuna göre bu cümlede gerçek anlamıyla kullanılmıştır. - Yeni aldığı araba herkesin ilgisini çekmişti.
–› “Almak” sözcüğü bu cümlede ilk anlamına bağlı olarak “satın almak” anlamı kazandığı için gerçek anlamdadır. - İstanbul’u alıp ülkenin başkenti yapmışlardı.
–› “Almak” sözcüğü bu cümlede ilk anlamına bağlı olarak “fethetmek” anlamı kazandığı için gerçek anlamdadır. - Maçı aldığımız için hepimiz çok sevinçliydik.
–› “Almak” sözcüğü bu cümlede, akla gelen ilk anlamına bağlı olarak “kazanmak” anlamı kazandığı için gerçek anlamdadır. - Elinizdeki sepet yaklaşık iki kilo incir alır.
–› “Almak” sözcüğü bu cümlede, akla gelen ilk anlamına bağlı olarak “içine sığmak” anlamı kazandığı için gerçek anlamdadır.
Hatırlayalım: Organ adlarının başka varlıklara yakıştırılması ile ortaya çıkan kullanımlar da gerçek anlam olarak değerlendirilir.
Örnekler
Köprünün ayaklarında bakım çalışması yapılıyor.
Gerçek anlam
Tansiyonu çıkınca bir diş sarımsak yutardı.
Gerçek anlam
Uçağın kuyruk bölümünde bir kapı daha var.
Gerçek anlam
Şişenin ağzını açık bırakınca su dökülmüş.
Gerçek anlam
merhaba arkadaşlar ben türkçe öğretmeniyim. size yardımcı olabilirim.