20. yüzyılda İtalya’da şair Marinetti ve birkaç ressam tarafından başlatılmıştır. Edebiyattaki kurucusu Marinetti’dir. 1909 yılında Fransa’da “La Figaro” gazetesinde yayımlanan manifestosuyla (bildirisiyle) fütürizm bütün dünyaya duyurulmuştur. Rusya’da özellikle Mayakovski tarafından savunulmuştur.
Fütürizm sözcüğü, Fransızcada “gelecek, gelecekteki, gelecek zaman” anlamlarına gelen ‘futur’ sözcüğünden türetilmiştir.
Özellikleri
Daha çok “şiir” alanında etkili olmuş bir akımdır.
Yeni bir yaşam ve anlayış içinde olan fütüristler, kendilerinden önceki bütün sanat anlayışlarına karşı çıkmışlar ve hücum etmişlerdir.
Geleneksel tema ve biçimleri bir yana bırakarak modern çağın, tekniğin, makinenin sağladığı ve sağlayacağı olanakları, mutluluğu savunmuşlardır.
Yaşamı dinamizm (hareket) içinde vermek için daima değişeni yakalamak istemişlerdir.
Şiirin biçiminde yenilik getirmişler; ölçü ve uyağı kaldırmışlar, şiirde söyleyişi basitleştirmişlerdir.
Kuralsız anlatım, özgürce seçilen sözcükler, otomatik yazı anahtar kavramlardır.
Duyguların yerine makine, çark ve fabrika gürültülerine yer vermişler; modern hayatın hareketliliğini, tehlike tutkusunu, şiddet ve saldırganlığı yüceltmişlerdir.
Temsilcileri:
Rus şair Vladimir Vladimiroviç Mayakovski ve İtalyan şair Filipp Marinetti en önemli temsilcileridir.
Türk edebiyatında özellikle Nazım Hikmet fütürizm akımından etkilenmiştir.