Bu konu ile özgür düşüncenin bilimsel gelişmelere katkısını değerlendireceğiz.
Bilgi, bir anda ortaya çıkıp oluşmamıştır, Belli bir dönemlerden geçtikten sonra birikerek ilerlemiştir.
Batı toplumlarında bilimsel bilginin oluşması uzun ve zorlu süreçlerden sonra ancak oluşabilmiştir. Kavimler Göçü ile Orta Çağ’a girilmiş olup Batı dünyası bu dönemde bilimsel gelişmelerden uzak kilise ve din adamlarının etkisi altında kalmıştır.
Kilise ve din adamları ellerindeki gücün gitmesinden korktukları için Orta Çağ’da özgür düşünce ortamına yer vermek istememişlerdir.
Haçlı Seferleri ile güçlerine güç katan Katolik Kilisesi ve din adamları kendi çıkarlarını zarara uğratacak her türlü gelişmeyi yasak kalmıştır.
Orta Çağ kilise ve din adamlarının anlayışına göre
Hz. İsa Güneş’e sabit durması için emir vermiş ve Güneş de sabit durmakta
Dünya Tepsi biçiminde, düz bir şekilde olup bunun tersini düşünmek cehennemlikti.
Bu ve bunun gibi düşünce yapısı ile Karanlık Çağı yaşayan Avrupa’da bu düşüncenin dışına çıkmak yasak, yasağa
uymayanlar ise Engizisyon Mahkemelerinde yargılanıyor ve işkencelere maruz kalıyorlardı.
Galileo (1564 – 1642)
Galileo, Dünya merkezli değil, Güneş merkezli evren anlayışı getirmiştir. Fakat Dünya’nın döndüğünü ve yuvarlak olduğunu her ne kadar savunsa da o zamanki inanış Dünya merkezli evren yapısıydı.
Kilise baskı yapınca bu düşünce yapısına ara vermek durumunda kalır. Daha sonra Roma’ya çağrılarak Engizisyon Mahkemeleri önünde Dünya’nın döndüğüne ilişkin düşüncesinin yalan olduğunu zorla söylettirirler.
Kopernik de Güneş merkezli evren anlayışını savunmuştur. Fakat kendisinin papaz olması ve kiliseden çekinmesi üzerine düşüncelerini ancak ömrünün son zamanlarında dile getirebilmiştir.
Kopernik’in yolunda yürüyen Bruno da düşüncelerinden vazgeçirilmek için işkenceler görmüş ama düşüncelerinden vazgeçmediği için kilise tarafından idama götürülmüştür.
Skolastik düşünce, Orta Çağ’da kilisenin egemen olduğu düşünce yapısıdır. Eleştirmek, akılcı düşünmek yasaklanmıştır.
Örnek Soru:
Kopernik ‘in iyice sağlığı bozulur ve ömrünün son zamanlarında kitabını yazarak Papa’ya kitabını gönderir ve yanında şu mektubu yazar:
“Aziz peder, kitapta yazılanları okuyanların hemen reddedeceklerini biliyorum. Ben ömrüm boyunca çevremin düşüncelerine aldırmayan, fikirlerini savunan biri olamamışımdır. Etrafın tepkisinden, başladığım hususlardan vazgeçmeye niyetlendiğim olmuştur. Fakat çekingenliği üzerimden atarak çalışmalara devam ettim. Yazdıklarımı tenkit edenler olursa onlara aldırmayacağım ve saçma kabul edeceğim…”
Paragrafa göre, Kopernik hakkında aşağıdakilerden hangisine ulaşamayız?
A) Çevrenin tepkisinden çekindiği
B) Özgür ortamın olmayışından dolayı korktuğu
C) Her şeye rağmen çalışmalarına devam ettiği
D) Doğduğu günden beri hep korkusuz olduğu
ÇÖZÜM: Kopernik ömrünün son zamanlarında düşüncelerini dile getirdiği için Cevap: D