Feodalite (Derebeylik) Rejimi Ortaya Çıkması ve Sona Ermesi Ayt
FEODALİTE (DEREBEYLİK) REJİMİ
Feodalite, genel olarak Orta Çağ’da uygulanmıştır. Buna göre; önceden var olan mutlak krallıkların yerini bağımsız küçük devletçikler şeklinde olan derebeylikler almıştır.
Feodalite (Derebeylik) rejiminin önemli iki özelliğinden biri; kralların elinde bulunan yetkilerin çok sayıdaki derebeyi arasında paylaşılması, diğeri de; Senyör denilen derebeylerin hem toprağın, hem de onu işleyen çiftçinin sahibi olmasıdır. Bu sistemde siyasi gücün belirleyicisi topraktır.
Feodalite’nin Ortaya Çıkması ve Yayılması
- 375 yılında Kavimler Göçü’yle Avrupa’da başlayan karışıklıklar mutlak krallıkların parçalanmasına, yönetimin büyük toprak sahiplerinin (Senyörlerin) eline geçmesine neden oldu.
- Batı Roma İmparatorluğu’nun 476’da yıkılmasıyla da Avrupa’da siyasi birlik tamamen parçalanmış ve Feodalite Avrupa’ya tümüyle hakim olmuştur.
- Avrupa’da etkin biçimde kendini gösteren Derebeylik rejimini, Frank Krallığı başlangıçta engellemeye çalıştıysa da başarılı olamadı. Çünkü bir süre sonra kendini güvende hissetmeyen köylüler, güçlü senyörlerin himayesine girerek
korunma yoluna gitmişler ve bu rejimin Frank Krallığı’nda yayılmasına neden olmuşlardır. - Feodalite’nin Avrupa’da yaygınlaşması Efendi — Köle anlayışının da yayılmasına ve sosyal sınıflar arasındaki farklılaşmanın büyük boyutlara ulaşmasına neden olmuştur.
- Din adamları (rahipler, papazlar) nüfuzlarını daha da artırmak amacıyla güçlü krallar karşısında Derebeylerini (Senyörleri) desteklediler.
- Aforoz (dinden çıkarma), Enterdi (Kilise hizmetlerinden yoksun bırakma) ve Endülijans (para karşılığında Cennet’ten yer ayırma) gibi yetkileri sayesinde ekonomik ve siyasi açıdan çok güçlendiler.
- Askerlik yapmayan ve vergi ödemeyen rahipler, asiller gibi rahat bir hayat sürdüler.
Feodalitenin çözülmesinde ve sona ermesinde önemli gelişmeler şunlardır:
Haçlı seferlerine katılan derebeylerin birçoğunun geri dönmemesi ve topraklarını kral veya burjuvalara kaptırmalarından dolayı feodal sistem zayıflamaya merkezi krallıklar güçlenmeye başlamıştır.
İstanbul’un Türkler tarafından fethedilmesi sırasında Fatih Sultan Mehmet’in top kullanarak Bizans surlarını yıkması Avrupa’da derebey şatolarının yıkılabileceği inancını ortaya koymuştur. Barutun ateşli silahlarda kullanılması ile krallar büyük bir silah avantajına sahip olmuş ve ateşli silahlar krallar tarafından derebeylere karşı kullanılmıştır.
Coğrafi Keşifler sonucunda ekonomik faaliyetler ve buna bağlı olarak da egemenlik gücünün dayandığı temel unsur değişmiştir. Yani güç ve zenginlik unsuru olan toprak yerini değerli madenlere ve ticarete bırakmıştır.