FABL
Fabllar, masal çeşidi olarak kabul edilir ve hayvan masalları” olarak adlandırılır.
Kahramanları, hayvanlar ya da bitkilerdir, aslında onlarla anlatılmak istenen insanlardır.
Fabllarda, sembolik ve alegorik bir anlatım benimsenir.
Fabllarda, özellikle teşhis ve intak sanatları kullanılır.
Fablları, masallardan ayıran fablların sonunda ahlak dersinin yer almasıdır.
Fabllarda verilen ahlak dersi bir cümleyle özetlenir ve “kıssadan hisse” niteliği taşır.
Fabllar, serim, düğüm ve çözüm bölümlerinden oluşur.
Fabllar, hem ölçülü uyaklı biçimde hem de düzyazı biçiminde olabilir.
Fabllar, oldukça kısa yazılardır.
Fabllar, öğretici ve eğitici nitelikler taşır.
Fabllar, bazı kaynaklarda “didaktik şiir” türüne dâhil edilir.
Fabllar, masallardan farklı olarak anonim değildir, yani yazarları bellidir.
Fabllarda, masallarda yer alan “cin, peri, Kaf Dağı, Zümrüdüanka, dev” gibi unsurlara yer verilmez.
Fabl türünün ilk örnekleri, Doğu’da Hintli Filozof Beydaba’nın “Kelile ve Dimne”, Batı’da Ezop’un (Aisopos) “Ezop Masalları” adlı eserleridir. Latin edebiyatında Pheder, fabl türünde tanınır.
Fransız yazar La Fontaine, “Fabllar” adlı eseriyle türün en önemli temsilcileri arasındadır.
Mevlana’nın “Mesnevi”sindeki bazı bölümler, fabl özelliği taşır.
Şeyhi’nın “Harname” adlı eseri de fabl sayılabilir. Fabl türünün Batılı tarzda ilk örnekleri, 19. yüzyılda Şinasi tarafından La Fontaine’den yapılan çevirilerle ve kendi yazdığı fabllarla başlar.
Ahmet Mithat Efendi’nin “Kıssadan Hisse”sinin birkaç yerinde fabllar yer alır. Cumhuriyet döneminde de Orhan Veli Kanık La Fontaine’den başarılı fabl çevirisi yapmıştır.