Edebiyat Akımları ve Toplum
Edebiyat, tarih boyunca toplumsal değişimlerin hem bir yansıması hem de bu değişimlerin bir parçası olmuştur. Farklı edebiyat akımları, dönemin sosyo-politik, ekonomik ve kültürel koşullarına tepki olarak ortaya çıkmıştır. Bu akımlar, hem bireylerin hem de toplumun düşünce yapısını şekillendirmiş, toplumsal yapıları eleştirerek değişime öncülük etmiştir.
1. Klasisizm (17. Yüzyıl)
- Akıl ve düzenin ön planda olduğu bu akım, toplumun ahlaki ve entelektüel gelişimine katkıda bulunmayı amaçlamıştır.
- Klasisizmin ortaya çıkışı, Avrupa’da mutlakiyetçi monarşilerin güçlendiği bir döneme rastlar.
2. Romantizm (18. Yüzyıl Sonu – 19. Yüzyıl Başları)
- Romantizm, Klasisizmin akılcılığına bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Bireysel duygular, özgürlük ve doğa romantik yazarlar için önemli temalardır.
- Sanayi Devrimi’nin ve Fransız Devrimi’nin etkisiyle birey ve toplum ilişkileri yeniden ele alınmıştır.
3. Realizm (19. Yüzyıl)
- Romantizmin hayalci yönüne tepki olarak doğan Realizm, günlük yaşamın gerçeklerini, toplumun her kesiminden karakterleri ele alır.
- Toplumsal yapıyı, sınıf farklılıklarını ve bireyin toplum içindeki rolünü objektif bir şekilde yansıtır.
4. Natüralizm (19. Yüzyıl Sonları)
- Realizmin bir adım ötesine geçen Natüralizm, insan davranışlarını bilimsel bir bakış açısıyla incelemiş ve toplumsal sorunları doğrudan ele almıştır.
- Toplumun alt sınıflarının yaşam koşullarına odaklanmış, bu koşulların birey üzerindeki etkilerini vurgulamıştır.
5. Sembolizm (19. Yüzyıl Sonları – 20. Yüzyıl Başları)
- Duygusal ve gizemli bir anlatım tarzını benimseyen Sembolizm, toplumsal gerçeklikten ziyade bireysel bilinçaltını yansıtır.
- Bu akım, endüstriyel toplumun yarattığı bunalımlar ve yabancılaşma ile içsel bir kaçış arayışını temsil eder.
6. Modernizm (20. Yüzyıl Başları)
- Toplumda yaşanan büyük dönüşümlere (I. Dünya Savaşı, teknolojik gelişmeler vb.) bir yanıt olarak gelişen Modernizm, geleneksel anlatım biçimlerini reddetmiş ve insan deneyimini parçalanmış, çoklu perspektiflerden incelemiştir.
- Modernist yazarlar, toplumsal normlara meydan okuyarak bireysel bilinç ve bilinçaltını keşfetmeye odaklanmışlardır.
Toplumsal Etkiler
Edebiyat akımları, toplumun farklı kesimlerini etkileyerek hem bireysel hem de kolektif kimliklerin oluşumuna katkıda bulunmuştur. Özellikle 19. ve 20. yüzyıllarda ortaya çıkan akımlar, modern toplumun oluşumunda belirleyici rol oynamış, toplumsal eleştirinin ve değişimin bir aracı olmuştur.
Bu girişe dayanarak istediğiniz görseli de hazırlayabilirim. Görselde hangi unsurları görmek istediğinizi belirtebilirseniz, buna göre bir tasarım oluşturabilirim.
Edebiyat Akımları ve Toplum “Edebiyat akımları, toplum içindeki çalkantılarla beslenirken, sanatçılar da toplumların/toplulukların hayat tarzları ve düşünme biçimlerini, yaşam felsefelerini şekillendirmektedirler. Romantizm, dadaizm, fütürizm (gelecekçilik) ve sürrealizm (gerçeküstücülük) gibi akımların manifestoları sadece onların sanat anlayışlarını yansıtmamakta aynı zamanda farklı ideolojik açılımları, dünya işlerini de dile getirmektedirler. Öyleyse bu akımları, tarih, sosyal tarih ve düşünce tarihi gibi geniş bir bağlamda ele almak ve incelemek gerekmektedir. Zira bir gelgit olayını hatırlatan edebiyat akımları toplum içindeki devinimlere paralel olarak gelişmektedir. Birbirlerine tepki olarak doğan bu sanat hareketleri, farklı disiplinlerden gelen etkilere açık oldukları kadar sanat şubeleri arasındaki etkileşimle de zenginleşmektedirler. Bu nedenlere bağlı olarak edebiyat akımlarını, sadece metinler üzerinde ele almak yetersiz kalmaktadır. Akımları bir süreç olarak ele almak ve gelişmelerini tarih ve toplum ile ilişkilendirerek açıklamak daha tutarlı verilere ulaşmamızı sağlayacaktır.
19. yüzyılda yaşanan köklü değişiklikler günümüze dek uzanan sürecin de hazırlık safhalarını oluşturmaktadır. Batı Avrupa feodal toplumlarında yükselen burjuvazi (kentsoyluluk) yeni ekonomik düzeni hazırlamıştır. Bu süreç Avrupa’da farklı toplumlarda farklı sonuçlar vermiş, İngiltere’de büyük bir dönüşüm yaşanırken, Napolyon ve savaşlarının etkisiyle büyük bir devrime neden olmuştur. Feodal üretim yerini yeni bir üretim tarzına, anamalcılığa bırakmıştır. Sanayi Devrimi’nin neden olduğu ekonomik gelişmeler toplumun yapısını da değiştirmiştir. 1789 Fransız Devrimi bir bakıma romantizm ve realizmi besleyen ve bu akımların gelişmesine ivme kazandıran önemli bir kaynaktır.
Her iki akımın günümüze değin farklı adlar altında (sosyal romantizm, eleştirel gerçekçilik, toplumcu gerçekçilik) hüküm sürmüş olmasını da bu kadar büyük bir fikrî, siyasî ve toplumsal hareketten almasına bağlayabiliriz. 1917 Sovyet Devrimi’nin de romantizmi yeniden gündeme getirdiği görülür. Aragon, Nazım Hikmet’i çağın en büyük romantikleri arasında saymaktadır. Gerçekçilik ise devrimler ve toplumlardaki değişimlerden etkilenerek eleştirel ‘kentsoylu gerçekçilik’ (Lukacs), ‘toplumcu gerçekçilik’, ‘Zola gerçekçiliği’ (olgucu ve deneysel gerçekçilik) ve ‘Kafka gerçekçiliği’ (kıyışız gerçekçilik) gibi farklı tanımlarla karşımıza çıkar. Andre Breton’un gerçek yeni roman anlayışındaki nesnel gerçek anlayışı ve 21. yüzyıldaki gerçeğe bakış şeklinde farklı boyutlar göstererek gelişmiştir.
Stendhal’den Balzac’a; Tolstoy, Kafka ve Thomas Mann’a gerçekçiliğin değişen tanımlarında bu yazarların devirlerinin ve toplumlarının izdüşümleri görülür. Yaşanan savaşlar ve bu savaşların insanlık üzerinde bıraktığı izleri de 1945’lerden sonra gelişen akımlar yansıtmaktadır. Toplumdan doğan savaş, yine toplumu ve insanları etkileyerek onların hayat tarzını ve felsefesini değiştirmektedir.
Dadaizmin tanımında, önceleri bir felsefî akım olarak doğan ve daha sonra edebiyata yansıyan varoluşçuluk Honore de Balzac akımlarının doğuşu ve gelişmesinde bu özellikleri görebiliriz. İleri teknoloji toplumlarında gelişen bir akım olarak görülen postmodernizmi hazırlayan koşullar da sosyal, ekonomik ve diğer alanlarla ilgili değil midir?
Bu nedenlere bağlı olarak, edebiyat akımları içinde geliştiği toplumun sosyal, tarihî, siyasî, ekonomik, felsefî, psikolojik yapısı ile şekillenirken; bu özellikleri dolayısıyla toplumdan topluma farklılık göstermektedir. Akımları incelemek için edebî metinler yeterli kaynak değildirler ve mutlaka tarihî, sosyal ve felsefî arka planın da bilinmesi gerekir.”
(Emel Kefeli, Batı Edebiyatında Akımlar)
Batı edebiyatında görülen akımlar
- Hümanizm
- Klasisizm
- Romantizm
- Realizm
- Parnasizm
- Natüralizm
- Sembolizm
- Empresyonizm
- Ekspresyonizm
- Kübizm
- Dadaizm
- Sünealizm
- Fütürizm
- Letrizm
- Modernizm
- Postmodernizm