EDATLAR (İLGEÇLER)
Tek başına anlamı olmayan, sonuna geldiği sözle cümledeki diğer kelimeler arasında ilişki kuran kelime türüne “edat” adı verilir.
Edatlar, mutlaka kendisinden önceki sözcüğe ekle ya da eksiz bir şekilde bağlanır ve söz öbeği oluşturur.
Özellikleri
Edatların anlamları ancak kullanış sırasında anlaşılır.
Edatlar tek başına bir öge olmaz, başka sözcüklerle “edat öbeği”ni oluşturur.
Edatlar; isim, zamir, tamlama ve diğer söz öbekleriyle birlikte kullanılır.
Edatlar, çekim eki almazlar ama kendilerinden önceki sözcüklerin belirli çekim eklerini alması gerekir.
Bazı dil bilgisi kitaplarında “son çekim edatı” (asıl edatlar) olarak adlandırılır.
Kendilerinden önceki sözcüklere yalın, ilgi (tamlayan), ayrılma ya da yönelme durumuyla birleşir.
Adlarla eksiz olarak birleşenler: ile, için, gibi, kadar, denli
Ad ve zamirlerle ilgi (tamlayan) durumuyla birleşenler : ile, için, gibi, kadar
Ad ve zamirlerle yönelme durumuyla birleşenler: karşı, doğru, dek, göre, rağmen, karşın, karşılık, özgü, has, dair
Ad ve zamirlerle ayrılma durumuyla birleşenler : sonra, başka,beri, yana, önce, dolayı, itibaren, ötürü, gayrı
Edatlar, sözcükler arasında “araç , amaç , sebep—sonuç”, “görelik”, “pekiştirme , özgülük”, “zaman , olasılık”, “benzetme”, “karşılaştırma” gibi pek çok çeşitli anlam ilgisi kurar.
Edatlar, çekim eki aldığında isimleşir, cümlede “isim” olur.
— Senin gibisini bulmak çok zordur.
Edatlar (ilgeçler), kendisinden önceki sözcüklerle öbekleşerek cümlede zarf ve sıfat görevi üstlenir.
— Nur topu gibi bir oğlu dünyaya gelmiş. (sıfat)
Bazı ekler, edatların anlamını karşılar ancak bu ekler edat sayılamaz.
a) -ce eki => gibi, için, göre: Bence sözün şiirlerin mükemmelidir.
b) -den => için: Bana kızdığından buraya gelmedi.
c) —e eki => için: Yeni defteri sana aldım.
d) -cileyin eki :> gibi: Bencileyin kul var mı?
e) -imsi eki => gibi: Yeşilimsi bir elbise giymişti.
f) -cesine eki => gibi: Delicesine seviyordu o devi.
g) —ca eki => kadar: Kal dersen dağlarca severim seni.
Türkçede kullanılan başlıca edatlar şunlardır:
İÇİN
Edat dışında bir görevi yoktur.
Kurduğu edat öbeği zarf göreviyle kullanılır.
Geldiği sözcüğe “amacıyla”, “hakkında , uğruna , sebebiyle , göre (ölçü olarak alınırsa) , ait olsun diye, armağan olarak” (özgüleme), “karşılığında” gibi anlamlar katar.
GİBİ
Türkçede en çok kullanılan edatlardan biridir.
“Benzetme edatı” olarak da adlandırılır.
Kullanıldığı cümleye “-a benzer” (benzetme), “hemen, tam o anda , ve benzerleri , -a yaraşır biçimde”, “civarında”, “olasılık, tahmin”, “-imişcesine” (gerçekte olmayan fakat öyle görünen) gibi anlamlar katar.
» Nur topu gibi bir bahar geliyor.
» Şeytan gibi sırıtır fosforlu camlar.
KADAR
Cümleye “ölçüsünde, derecesinde”, “gibi”, “süre”, “büyüklüğünde” , “yaklaşık, -e yakın, civarında” gibi anlamlar katar.
» Cennet kadar güzel vatanımız var.
» Bacak kadar çocuk bize akıl veriyor.
GÖRE
Cümleye “görelik”, “karşılaştırma”, “uygunluk” gibi anlamlar katar.
» Bana göre aşk, hayatın anlamıdır.
» Sana göre bir ev bulamadık.
» Kardeşin, ona göre daha anlayışlı davranıyor.
ÜZERE
Cümleye “amaç”, “şart (koşul)”, “yaklaşıklık” gibi anlamlar katar.
» Gün batmak üzere iken yola çıktık.
» Kitabı tekrar vermek üzere alabilirsin.
» Burayı ziyaret etmek üzere gelmiş.
İLE
“ile” edatı cümleye “sebep”, “araç”, “birliktelik”, “durum”, “karşılıklı yapma” gibi anlamlar katar.
“ile” edatı ekleşerek vasıta durum eki olarak da kullanılabilir.
“ile” edatı geldiği sözcüğü zarf görevine sokar.
» Gerçekleri roman ile anlatıyor.
» Babası ile birlikte ödevini yapmışlar.
» Öfke ile kalkan zararla oturur.
“ile” sözcüğü hem edat hem de bağlaç olarak kullanılabilir.
“ile”, “ve” anlamında kullanılırsa ve iki sözcüğü ya da cümleyi bağlarsa “bağlaç” olur.
“ile”, “ve” anlamında kullanılmazsa “edat” olur.
Şiirle öykü kardeş türlerdir. (Bağlaç)
Sanatçı duygularını şiirle anlatıyor. (Edat)
BAŞKA
Her zaman edat olarak kullanılmaz; sıfat, zarf ve zamir görevlerinde de kullanılır.
“Başka” sözcüğü kendisinden önceki sözcüğe “—den” ayrılma durum ekiyle bağlanırsa edat olur.
“Başka” sözcüğü ismi belirtirse sıfat, fiili belirtirse zarf olur.
“Başka” sözcüğü ek alıp bir ismin yerini tutacak biçimde kullanılırsa zamir olur.
DOĞRU
“Doğru” sözcüğü de birçok görevde kullanılabilen bir sözcüktür.
Her zaman edat olarak kullanılmaz; sıfat, zarf ve isim görevlerinde de kullanılır.
“Doğru” edatının kendisinden önceki sözcüğe “-e” yaklaşma durum ekiyle bağlanırsa edat olur.
“Doğru” sözcüğün oluşturduğu söz öbeği zarf görevi üstlenir.
“Doğru” sözcüğü ismi belirtirse sıfat, fiili belirtirse zarf olur.
“Doğru” sözcüğü ek alırsa ya da bir varlığı karşılarsa isim olur.
“Doğru” sözcüğünden önce “-e, -a” eklerinin olması onun kesinlikle edat olduğunun göstergesi değildir. “Doğru” sözcüğünün edat olması için “—e, -a” eklerinden birini alan sözcükle öbekleşmesi şarttır. “Bana doğru söyle.” cümlesinde “doğru” sözcüğü önceki sözcükle öbekleşmediği için edat değildir.
KARŞI
Her zaman edat olarak kullanılmaz; sıfat ve isim görevlerinde de kullanılır.
“Karşı” sözcüğü kendisinden önceki sözcüğe “-e” yaklaşma durum ekiyle bağlanırsa edat olur.
“Karşı” sözcüğün oluşturduğu söz öbeği zarf görevi üstlenir.
“Karşı” sözcüğü bir ismi belirtirse sıfat olur.
“Karşı” sözcüğü ek alırsa ya da bir varlığı karşılarsa isim olur.
“Karşı” sözcüğünden önce “-e, -a eklerinin olması onun kesinlikle edat olduğunun göstergesi değildir. “Karşı” sözcüğünün edat olması için “-e, —a” eklerinden birini alan sözcükle öbekleşmesi şarttır.
“Annesine karşı saygılı davranır.” cümlesinde “karşı” sözcüğü edattır çünkü öbek oluşturmuştur.
“Annesine karşı çıktı.” cümlesinde “karşı” sözcüğü deyim oluşturduğu için edat değildir. “Karşı” sözcüğünün edat olması için kendisinden önceki sözcüğe “—e, -a” ile bağlanması şarttır.
YALNIZ
“Sadece” anlamına geldiğinde edat olarak kabul edilmektedir.
» Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek (sadece)
» Yeryüzünde yalnız benim derbeder (sadece)
ANCAK
“Yalnız” sözcüğünde olduğu gibi ‘*sadece” anlamına geldiğinde edat olarak kabul edilmektedir.
» Bu işi ancak o yapabilir. (sadece)
» Bu konuda beni ancak sen anlayabilirsin. (sadece)
BİR
“Yalnız” ve “ancak’ sözcüklerinde olduğu gibi “Sadece” anlamına geldiğinde edat olarak kabul edilmektedir.
» Ne güz ne güller ister
Bu kalp bir sende titrer (sadece)
“Sadece” anlamına gelen bütün sözcükler edat kabul edilmektedir.
» Sade bir semtini sevmek bile ömre bedel. (sadece)
_ » Bir tek seni sevdim gerisi yalan. (sadece)