Duyu Organları – Göz 1 video 11. sınıf Hocalara Geldik
Duyu Organları – Göz 2 video 11. sınıf Hocalara Geldik
Duyu Organları – Kulak video 11. sınıf Hocalara Geldik
Duyu Organları – Burun ve Dil video 11. sınıf Hocalara Geldik
Duyu Organları – Deri video 11. sınıf Hocalara Geldik
DUYU ORGANLARININ YAPISI VE İŞLEYİŞİ
Dış çevreden gelen uyarıların algılanmasını sağlayan deri, göz, burun, dil ve kulağa duyu organları denir. Çevredeki varlıkların doku, renk, tat, koku gibi özellikleri duyu organlarıyla algılanır. Duyu organlarında duyu reseptörleri bulunur. Duyu reseptörleri ve duyu organları, canlının çevreye uyumunu kolaylaştırır. Dış çevreden gelen uyarıları alanlarına dış reseptör, iç çevreden gelen uyarıları alanlarına ise iç reseptör denir. Örneğin derideki çevre sıcaklığı değişimlerini algılayan reseptörler dış reseptördür. Vücut sıcaklığının sabit tutulması için hipotalamusta bulunan kanın sıcaklığını algılayan reseptör ise iç reseptördür. Reseptörler uyarıları alır. Alınan uyarılar sinir hücresine iletilir ve impulsa dönüşür. İmpulslar, nöronlarla beyinde ilgili merkezlere iletilir, anlamlandırılır ve tepki meydana getirilir. Duyu reseptörleri algıladıkları uyarı çeşidine göre; mekanoreseptör, ağrı reseptörü, termoreseptör, fotoreseptör ve kemoreseptör olmak üzere beşe ayrılır. Deride, kulakta ve dilde bulunan basınç, hareket, dokunma, ses gibi uyarılara karşı duyarlı olan reseptörlere mekanoreseptörler denir. Ağrı duyusunun algılanmasını sağlayan reseptörlere ağrı reseptörü denir. Beyin dışında tüm vücudumuzda bulunur. Sıcak, soğuk gibi ısı değişimlerine karşı duyarlı reseptörler termoreseptörlerdir. Işığa karşı duyarlı reseptörler fotoreseptörlerdir. Gözde ışığa karşı duyarlı fotoreseptörler, elektromanyetik reseptör çeşidine örnektir. İç ve dış çevredeki koku ve tadın oluşmasını sağlayan kimyasallara karşı duyarlı reseptörler kemoreseptörlerdir. İnsan beyninde yer alan susuzluk hissinin oluşmasında görevli ozmoreseptörler iç kemoreseptörlerdir.
Epitel Doku: Vücudun dışını kaplayan, vücut içindeki boşlukları ve organları çevreleyen dokuya epitel doku denir. Epitel dokunun hücreleri birbiriyle bağlantılıdır ve hücreleri arasında kan damarı ve sinirler bulunmaz. Epitel doku mekanik yaralanmalara karşı vücudu korur. Hastalık yapıcı etkenlere ve sıvı kaybına karşı engel oluşturur. Salgı yapmak, duyuları almak ve besinlerin emilimini sağlamak gibi farklı görevleri de vardır. Görevlerine göre epitel doku; duyu epiteli, salgı epiteli ve örtü epiteli olmak üzere üçe ayrılır. Duyu epiteli duyu organlarında bulunur ve dış ortamdan alınan uyarıları alır, duyu sinirlerine iletir. Salgı epiteli salgı yapma işlevini üstlenmiştir ve bu epitele bez epiteli de denir. Örtü epiteli ise tek katlı ve çok katlı epitel olarak kendi arasında ikiye ayrılır. Tek katlı epitelin yassı, kübik ve silindirik tipleri vardır. Tek katlı yassı epitel kılcal kan damarlarında, kübik epitel böbrek tübüllerinde, silindirik epitel ise bağırsakların iç yüzeyinde bulunur. Çok katlı epitelde ise hücreler üst üste sıralanmıştır. Çok katlı epitel doku kendini hızla yenileyebilen bir dokudur. Tabandaki hücreler bölünerek çoğalır ve yüzeye doğru çıkar. Yüzeydeki yıpranmış hücrelerin yerini alır. Çok katlı epitel doku vücudu örten deride, ağızda, anüste ve mesanede bulunur. Deride bulunan çok katlı epitel dokuya epidermis (Görsel 1.3.36) denir.
Üst deri (epidermis): Çok katlı yassı epitel hücrelerinden meydana gelir. Bu tabakada üstte kalan hücreler ölüdür ve keratin proteini içerir. Dış etkilere karşı deriyi koruyan bu bölüme korun tabakası denir. Korun tabakasından saç, tırnak gibi yapılar meydana gelir. Korun tabakasının altındaki hücreler canlıdır. Bu canlı hücrelerden oluşan tabakaya malpighi tabakası denir. Üst deride melonosit hücreleri bulunur. Üst deri tabakasının kalınlığı vücudun her yerinde aynı değildir. Avuç içi, topuk gibi basınca maruz kalan bölgelerde üst deri daha kalındır.
Bağ doku: Hücre dışı matrikste seyrek hücre topluluklarından oluşan, birçok doku ve organı bir arada tutan, destekleyen dokuya bağ doku denir. Bağ doku hücreler arası maddesi bol olan dokudur. Kan damarlarından, bağ doku hücrelerinden ve liflerden oluşur. Bağ dokunun temel hücresi fibroblastlardır. Fibroblastlar, kollajen veya elastinden oluşan bağ doku liflerini oluşturur. Protein yapılı bu lifler kollajen, elastik ve retiküler lif olmak üzere üç çeşittir. Bağ doku; gevşek bağ doku, lifli bağ doku, kan doku, kemik doku, kıkırdak doku ve yağ doku olmak üzere çeşitlere ayrılır. Deride bulunan bağ doku çeşidi gevşek bağ dokudur. Gevşek bağ doku epitel dokuyu diğer dokulara bağlar. Bu dokunun hücreleri makrofajlar, mast hücreleri ve plazma hücreleridir. Makrofajlar vücuda giren yabancı partikülleri fagosite eder. Mast hücreleri kanın damar içinde pıhtılaşmasını engelleyen heparin ve kılcal damar geçirgenliğini sağlayan histamin salgılar. Plazma hücreleri ise vücuda antijen girdiğinde antikor oluşumunu sağlar.