Düşünceyi Geliştirme Yolları Tyt Edebiyat
TANIMLAMA
- Tanımlama, sözcüğün gösterdiği varlığın ya da nesnenin yapısını, niteliklerini, temel özelliklerini, benzerlerinden ayrılan özelliklerini, işlevini dil aracılığıyla ortaya koymaktır.
- Bir kavramın ne anlama geldiğini belirtmek için kullanılan bir tekniktir.
- Tanımlama hem öznel hem de nesnel olabilir.
- Tanımlama cümlelerinin yüklemi isim ise genellikle “-dır, -dir” ek fiilini alır, yüklem fiil olarak “denir” sözcüğünden oluşur.
- Tanımlamada genellikle “nedir” veya “kimdir” sorularına cevap alınabilir.
TANIK GÖSTERME
- Bir görüşü doğrulamak, inandırıcı kılmak için o alanda sözü geçen, otorite kabul edilen, tanınan birinin sözlerinden ve görüşlerinden yararlanma yöntemidir.
- Tanık olarak seçilen kişinin sözleri ya tırnak işareti “. ..” içinde ya da özetlenerek aktarılır.
- Görüşleri aktarılan kişinin adı ve eseri belirtilir.
- Tanık göstermeye başvurulurken bir metnin aynen alınmasına “alıntı yapma” adı verilir.
KARŞILAŞTIRMA
İki kavram, durum, olay, gözlem, yargı arasındaki benzerlik ve karşıtlıkları, bir düşünceyi kanıtlamak için kullanmaktır.
Karşılaştırma, tıpkı örnekleme gibi bir kanıtlama tekniğidir.
Karşılaştırma “en, kadar, daha, —e göre” gibi sözcük veya “-den” ekiyle yapıyla yapılır.
Karşılaştırma “benzerliklerden veya karşıtlıklardan yararlanılarak” ve “kavramlar arasında ilişki kurularak” yapılır.
SAYISAL VERİLERDEN YARARLANMA
- Düşüncelerin somutlaştırılması ve daha inandırıcı kılınması için sayısal verilerden, istatistiklerden, yararlanılmasıdır.
- Sayısal veriler, yazının gerçekliğini ve somutluğunu ortaya koyar.
- Sayısal verilere bir düşünceyi “kanıtlama” amacıyla başvurulur.
- Sayısal veriler bir yazıya “bilimsel güven” kazandırır.
ÖRNEKLEME
- Örnekleme, soyut bir düşünceyi “somutlaştırma” amacıyla kullanılan bir anlatım yoludur.
- Örnekleri gördüklerimizden, yaşadıklarımızdan, okuduklarımızdan ya da tasarladığımız düşüncelerden verebiliriz.
- Verilen örnekler ya ileri sürülen düşüncenin gerçekliğini, doğruluğunu kanıtlamaya yönelir ya da düşünceyle gerçeklik arasındaki ilişkiyi değerlendirmeyi amaçlar.
- Örnekler yaşamın her kesitinden seçilebileceği gibi düşsel olarak da yaratılabilir.
- Örneklemede genellikle “söz gelimi, örneğin, mesela” gibi sözcükler kullanılır.
- Anlatım biçimleri ve düşünceyi geliştirme yollarıyla ilgili soruları sorularda aşağıda verilen kavramlara ve ifadelere sıkça yer verilmektedir.
Sayıp dökmelere yer verme: Bir düşünceyi açık seçik bir biçimde anlatabilmek için niteliklerini, neden-sonuç ilişkilerini ayrıntılarıyla art arda sıralama işidir. Örneğin, “Bu yolun çıkmaz bir yol olduğunu sadece ben değil, dostlar, arkadaşlar, tüm komşular, kısacası hemen herkes ona söylemişti.” Sayıp dökme, adlandırmaya dönüştü mü anlatım belirginlik kazanır. Örneğin, “yol boyunca türlü ağaçlar gördük.” cümlesi yerine “Yol boyunca çınar, kavak, söğüt, ardıç ağaçları gördük.” dendi mi anlam belirginleşir. Ancak sayıp dökme, gerekli olanı söyleme, gereksiz olandan kaçınmayı zorunlu kılar.
Pekiştirmeli sözcüklere yer verme: “m, p, r, s” harfleriyle yapılan “kapkara”, “sapsarı”, “yemyeşil” gibi pekiştirmelere yer vermektir.
Senli benli bir anlatıma başvurma: Düşünceleri samimi bir şekilde ve sohbet havası içinde yani okuyucuyla konuşur gibi ortaya koymaktır.
Birden fazla duyuya seslenme: “İşitme”, “dokunma”, “tatma”, “koklama”, ”görme” duyularına ait özelliklere ve ayrıntılara yer vermektir.
Niteleyici sözcüklere yer verme: Fiilleri veya isimleri biçim, durum, renk gibi yönlerden belirten ve fiil ya da isme sorulan “nasıl” sorusuna cevap veren sözcüklere niteleyici sözcük adı verilir. Niteleyici sözcükler, özellikle betimleyici anlatımın kullanıldığı metinlerde kullanılır.
Karşıt kavramlardan yararlanma: Zıt anlamlı olan yani birbirinin tersi olan sözcükleri bir arada kullanmaktır.
Yinelemelere başvurma: Ahengi sağlamak ve anlatımı pekiştirmek amacıyla sözcük tekrarlarına başvurmaktır.
Farklı cümle türleri kullanma: “İsim”, “fiil”, “basit”, “birleşik”, “sıralı”, “bağlı”, “devrik”, “kurallı” cümleleri bir arada kullanmaktır.
Eksiltili cümlelere başvurma: Yüklemi söylenmeyen yani bitmemiş cümleler kullanmaktır. Eksiltili cümlelerin sonuna üç nokta (…) konur.
Devrik cümlelere başvurma: Yüklemi cümlenin sonunda olmayıp cümle ortasında veya başında yer alan cümlelere devrik cümle denir.
Olayları oluş sırasına göre verme: Öyküleyici anlatımın kullanıldığı metinlerde olayların belli bir sırayla anlatılmasıdır.
Olayları devinim içinde yansıtma: “Devinim” harekete dayanma, olayların oluş halinde olmasıdır. Özellikle öyküleyici anlatımın kullanılır.
Çıkarımda bulunma: Doğru olduğu kabul edilen öncüllerden yola çıkılarak elde edilen sonuca “çıkarım” denir. Bir ifade, hüküm veya önermeden yola çıkarak başka ifade, hüküm ya da önerme çıkarmaktır. Çıkarım yapılırken “demek ki”, “gösteriyor”, “göstergesidir” ifadeleri kullanılır.
Yansız bir söyleme dayanma: “Yansız olma”, taraf tutmama ve kişisel duygulardan kaçınma anlamlarına gelir. Yansız söylem, nesnel anlatımın hâkim olduğu metinlerde kullanılır.
Çoğullaştırmalara yer verme: “—lar, —ler” çoğul ekini alan ve birden çok kavramı karşılayan sözcüklere yer vermektir.
Yalın bir dil kullanma: Söz sanatlarından ve sanatlı söyleyişten uzak bir anlatıma yer vermektir. Yalın dilin kullanıldığı metinlerde abartılı söyleyişlere yer verilmez.
Konuşma havası içinde yazma: Metni sohbet havası içinde ve karşıdakiyle konuşur gibi yazmaktır.
Tekdüzelikten kaçınma: Sürekli aynı düzenden, tekrarlardan ve monotonluktan kaçınmaktır.
Tanıklıklardan yararlanma: Düşünceyi kanıtlamak amacıyla uzman kişilerin görüşlerine başvurmaktır.
Terimlere yer verme: Bir bilim, sanat, spor ya da meslek dalına ilişkin özel ve belirli kavramları karşılayan sözcüklere “terim” adı verilir.
Sözde soru cümlesi kullanma: Cevap gerektiren soru cümlelerine “gerçek soru cümlesi”, cevap gerektirmeyen soru cümlelerine ise ”sözde soru cümlesi” adı verilir.
Alıntılara yer verme: Düşüncesini ispatlamak için bir kişinin düşüncesini olduğu gibi tırnak içinde “…” aktarmaya “alıntı” adı verilir.
Somutlama: Anlatılması zor olan soyut kavramları somut sözcüklerle ifade etmeye “somutlama” adı verilir.
İlgi kurma: Aralarında benzerlik ya da karşıtlık olan kavramlar arasında ilişki kurmaktır.