Dünyada Nüfusun Dağılışı 10. Sınıf Coğrafya
DÜNYADA NÜFUSUN DAĞILIŞI
Nüfusun yeryüzüne dağılışı eşit değildir. Kıtalara ve ülkelere göre çeşitli farklılıklar göze çarpmaktadır. Kıta nüfusları, nüfus artışına bağlı olarak sürekli artmış ve değişmiştir. Nüfus dağılışı üzerinde doğal, beşeri ve tarihi etmenler etkili olmaktadır.
Dünyada nüfusun dağılışını etkileyen en önemli iki doğal etmen iklim ve yer şekilleridir. Dünya nüfusunun yaklaşık 96 90’ı ılıman iklim bölgelerindeki ovalık alanlara yerleşmiştir.
1. Doğal Faktörler
Doğal faktörler daha çok yerleşmeleri sınırlandırma yönünde etki etmektedir. Ancak insanoğlu gelişen teknoloji sayesinde doğal faktörlerin olumsuz etkisini yenmektedir. Geri kalmış ülkelerde nüfus doğal faktörlerin izin verdiği alanlarda toplanmışken, gelişmiş ülkelerde nüfus nispeten daha düzenli dağılmaktadır.
a. İklim: Ilıman iklim koşullarına sahip alanlar daha yoğun nüfuslanmıştır. Bir bölgede sıcaklık değerlerinin aşırı yükselmesi yada düşmesi yada yağışın azalması nüfus yoğunluğunun düşmesine neden olur.
Ekvatoral bölgede 1000 metre yüksekliğe kadar olanlar sıcak ve nemli olduğu için seyrek nüfuslanmış alanlardır. Bu bölgede nüfus genellikle 1000 – 4000 m yükseltileri arasında yaşamaktadır. Kuzey Afrika’da Sahra ve Avustralya’nın iç kısımları çöl olduğu için yüksek sıcaklık ve yağış azlığına bağlı olarak seyrek nüfuslanmıştır. Kutup çevreleri ise düşük sıcaklığa bağlı olarak seyrek nüfuslanmış alanlardır.
b. Yer Şekilleri: İnsanlar genellikle ekonomik faaliyetlerini kolayca yapabilmek için düz alanlara yerleşmeyi tercih ederler. Ovalık alanlar tarım, ulaşım ve sanayi gibi faaliyetler için uygun alanlardır. Dağlık ve engebeli alanlarda ekonomik faaliyetlerin zorlaşması, ulaşımın sınırlı olması ve iklim koşullarının sertleşmesine bağlı olarak seyrek nüfuslanmıştır. Bugün Himalaya Dağları, Pamir Platosu gibi alanlar yüksek ve engebeli olduğu için seyrek nüfuslanmış alanlardır.
c. Toprak Yapısı: Genellikle verimli toprakların bulunduğu alüvyal yada tektonik ovalar tarım faaliyetlerine elverişi olduğu için yoğun nüfuslanmış alanlardır. Ancak verimsiz toprakları yer aldığı çöl ve tundra bölgeleri seyrek nüfuslanmış alanlardır.
d. Kara ve Denizlerin Dağılışı: Kara ve denizlerin dağılışı nüfusun yeryüzüne dağılışını etkilemektedir. Dünya karalarının büyük bir kısmı Kuzey Yarım Küre’de yer aldığı için bu yarım kürede nüfus miktarı da fazladır. Dünya nüfusunun 2/3’si Kuzey Yarım Küre’nin Orta Kuşağı’nda yaşamaktadır.
e. Su Kaynakları: İnsanoğlunun birçok yaşamsal ve ekonomik faaliyeti için suya gereksinimi bulunmaktadır. Bu nedenle insanlar ilk yerleşik hayata geçtikleri dönemden beri su kaynaklarına yakın alanlara yerleşmişlerdir. Su kaynakları bakımından zengin olan Güneydoğu Asya , Mezopotamya ve Nil Vadisi bu nedenle tarih boyunca yoğun olarak yerleşilen alanlar olmuştur.
2. Beşeri Faktörler
Beşeri faktörler genellikle bir bölgenin yoğun nüfuslanmasına etki etmektedir.
a. Tarihi Faktörler: Doğal koşulların elverişli olduğu tarihi yerleşim alanları bugünde yoğun nüfuslu alanlardır. Genellikle eski kültür merkezi yada dini merkezler bugünde yoğun nüfuslanmıştır. Doğu ve Güneydoğu Asya, Hindistan, Mezopotamya ve Nil Vadi tarihin ilk dönemlerinden beri yoğun nüfuslanmış alanlardır. Avustralya günümüze yakın dönemde keşfedildiği için bugün seyrek nüfuslu bir alandır.
b. Tarım: Tarımsal faaliyetler insanın yerleşik hayata geçmesine neden olmuştur. 1800’lü yıllara kadar insanoğlunun yeryüzüne dağılışını kontrol eden en önemi kalıp verimli tarım alanları olmuştur. Günümüzde bile Güney Avrupa, Mezopotamya Ovası, Mısır Deltası, Hindistan, Çin, Brezilya ve Arjantin’in verimli tarım alanlarına sahip bölgeleri yoğun nüfuslu alanlar arasında gösterilir.
c. Sanayi: 1750 yılında buhar makinesinin keşfiyle birlikte başlayan sanayi faaliyetleri bugün insanların yeryüzüne dağılışını kontrol eden en önemli faktördür. Sanayi Devrimi’yle birlikte insanlar kırsal alanlardan sanayinin geliştiği şehirlere doğru göç ederek yerleşmiş ve dar alanlarda çok büyük nüfus kütleleri toplanmıştır. Bugün Kuzeybatı Avrupa, ABD ve Kanada’nın doğusu Brezilya’nın bazı bölümleri, Güney Afrika, Malezya, Japonya, Güney Kore ve Çin’in bazı bölgeleri sanayi faaliyetlerine bağlı olarak yoğun nüfuslanmıştır.
d. Madencilik: Sanayi Devrimi’yle birlikte inanların ham maddeye duydukları ihtiyaç artmıştır. Bu nedenle önemli madenler ve enerji kaynaklarına sahip alanlar yoğun nüfuslanmıştır. Bugün elverişsiz doğal koşullara sahip bazı alalar sahip oldukları yeraltı kaynaklarına bağlı olarak nüfuslanmışlardır. Bugün Rusya’da Ural Dağları çevresi, ABD’de Apalaş Dağları çevresi, Güney Afrika Cumhuriyeti’nde Johannesburg ve Almanya’da Ruhr Havzası zengin yeraltı kaynaklarına bağlı olarak yoğun nüfuslanmış alanlardır.
e. Turizm: Son yıllarda turizm faaliyetleri hızla gelişme sürecine girmiştir. Bu nedenle deniz, kış, doğa yada tarihi ve kültür turizmi açısından elverişli alanlar yoğun nüfuslanmaya başlamıştır.
g. Ulaşım: Günümüzde ulaşım sanayi ve ticaretin can damarıdır. Ulaşımın geliştiği alanlar bu nedenle yoğun nüfuslanmıştır. Önemli kara, hava, deniz ve demir yollarına sahip alanlar önemli nüfus toplanma alanları haline gelmiştir.
f. Ticaret: Ticari faaliyetlerin geliştiği alanlar ekonomik açıdan daha kalkınmış alanlardır. Bu nedenle bu bölgeler de nüfus toplanma alanlarıdır.
3. Dünya Nüfusunun Kıtalara Dağılışı
Dünya nüfusu kıtalara eşit dağılmamıştır. Dünya nüfusunun yaklaşık % 60’ı Asya Kıtası’nda yaşar. Asya’nın doğusu ve güneyinde Muson ikliminin etkili olduğu alanlar dünyanın en yoğun nüfuslu alanlarıdır. Asya’da yer alan ve dünyanın en kalabalık ilk iki ülkesi olan Çin ve Hindistan dünya nüfusunun üçte birine sahiptir. Asya’da Himalaya Dağları, Pamir Platosu ve Sibirya seyrek nüfuslu alanlardır.
Dünya nüfusunun yaklaşık %16’sı Afrika Kıtası’nda yaşamaktadır. Afrika’da Nijerya, Etiyopya, Mısır ve Tanzanya en kalabalık alanlardır. Afrika’da Sahra ve Kalahari çölleriyle Kongo Havzası seyrek nüfuslu alanlardır.
Dünya nüfusunun yaklaşık %10’unu Avrupa Kıtası’nda yaşar. Avrupa’nın özellikle kuzeybatısı ve Akdeniz kıyıları yoğun nüfuslanmıştır. Almanya, İngiltere, İtalya ve Fransa nüfusu en fazla olan ülkelerdir. Avrupa daha çok sanayi ve hizmet sektörüne bağlı olarak nüfuslanmıştır.
Dünya nüfusunun %8.5’u Güney Amerika’da yaşar. Güney Amerika’da Brezilya ve Arjantin en kalabalık ülkelerdir. Güney Amerika’da Amazon Havzası, Atakama Çölü ve Andların yüksek kesimleri seyrek nüfuslu alanlardır.
Dünya nüfusunun % 4.8’i Kuzey Amerika’da yaşar. Bu kıtada ABD ve Kanada’nın doğu kıyıları yoğun nüfusludur. Kanada’nın kuzey kesimleri seyrek nüfuslanmıştır.
Dünya nüfusunun yaklaşık %0,5’i Okyanusya Kıtası’nda yaşar. Bu kıtada nüfusun büyük çoğunluğu Avustralya ve Yeni Zelanda’da yaşamaktadır. Avustralya’nın iç kısımları geniş çöllerle kaplı olduğu için seyrek nüfuslanmıştır.
Belirli bir alanda yaşayan nüfusun yüz ölçümüne bölünmesine aritmetik nüfus yoğunluğu denir. Dünyanın her yeri aynı derecede nüfuslanmamıştır. 2017 yılında yeryüzünde her bir kilometrekare alana yaklaşık 51 kişi düşmektedir. Ancak her bir kilometrekareye Asya’da 146 kişi, Afrika’da 43, Avrupa’da 34, Güney Amerika’da 32, Kuzey Amerika’da 20 ve Okyanusya’da 5 kişi düşmektedir.