Dünya Nüfusunun Tarihsel Değişimi ve Dağılışı Tyt Coğrafya

DÜNYA’DA NÜFUSUN TARİHSEL DEĞİŞİMİ VE DAGILIŞI

Dünya Nüfusunun Tarihsel Gelişimi

Tarih öncesi çağlardan itibaren geçen sürede dünyanın nüfusu daima artmıştır. MÖ 3000’lerde yaklaşık 110 milyon kişi olan nüfusta 1630 yılında 50 milyona, 1900 yılında 1 milyar 550 milyona, 2019 yılında ise 7 milyar 600 milyona ulaşmıştır.

İlk çağlardan itibaren Dünya nüfusu genel bir artış eğilimi göstermiştir. Nüfus bilim insanları, insanlık tarihi boyunca nüfusta 3 sıçrama dönemi yaşandığını düşünmektedir.

Buna göre;

I. Sıçrama: İnsanların alet yapımını keşfetmesiyle,
II. Sıçrama: İnsanların yerleşik hayata geçmesiyle,
III. Sıçrama: Sanayi Devrimi ile yaşanmıştır.

Birinci sıçrama Paleolitik (Kaba Taş Çağı) Çağ’da insanların aletleri yapması, hayvanları avlaması ve ateşi kullanması dönemidir. Önceki yetersiz beslenme azalmış, insanlar vahşi hayvanlara karşı mücadelede ilerleme kaydetmiştir.

İkinci sıçramada tohumları ve topraktan yararlanmayı keşfeden insan, yerleşik hayata geçerek hayvanları evcilleştirmeye başladı. “Tarım Devrimi” denen (Neolitik – Yeni Taş Çağı) bu dönemde tarımsal, hayvansal üretim sayesinde nüfus daha çok arttı. İlk yerleşmeler, köyler ve daha sonra ilk şehirler ortaya çıktı.

Üçüncü sıçrama olan Sanayi Devrimi’ne kadar MS ilk binde devletlerin kurulması, savaşlar, göçler, salgın hastalıklar nedeniyle nüfus ancak 300 milyon civarında idi. 1000 – 1750 yılları arasında Dünya nüfusu 400 milyon artabildi. Oysa 1750 – 1850 yıllarında Avrupa’da yaşanan Sanayi Devrimi nüfusu inanılmaz arttırdı. Nüfus bu yüzyıl içinde %50 oranında arttı. Tıp alanındaki ilerlemeler ölümlerin azalmasına, beslenme barınma koşullarının iyileşmesi yaşam süresinin uzamasına, iletişim ve ulaşım sayesinde Avrupa dışına yayılan imkânlar nüfusun hızla artmasına zemin hazırladı.

1950 yılına gelindiğinde Dünya nüfusu 2,5 milyara ulaşmıştı. Fakat sanayileşmiş ülkelerin dışındaki gelişmekte olan ve geri kalmış ülkelerde sağlık hizmetlerindeki gelişmeler, ölümlerin azalması sonucu Dünya’da nüfus patlaması yaşandı. Bunun sonucu olarak 1950 – 2000 yılları arasında Dünya nüfusu 2,5 milyardan 6 milyara ulaştı.

Dünya’da Nüfusun Dağılışı

Dünya’da nüfus dengeli dağılmadığı gibi ülkeler ve bölgeler düzeyinde de düzenli bir dağılış göstermez. Şüphesiz ki Dünya’da nüfusun alansal dağılışında birçok doğal ve beşeri faktör etkili olmaktadır. Bu faktörler aşağıda bir tablo olarak verilmiştir. Dünya’nın genel olarak nüfus yoğunluğunu gösteren aşağıdaki harita, alansal dağılışı hakkında da bir fikir vermektedir.

Dünya’nın Sık Nüfuslu Yerleri

Dünya’da uygun doğal koşulların ve uygun beşerî koşulların varlığı nüfusun sık olduğu yerleri ortaya çıkarmaktadır. Bunu bir tabloda gösterelim mi?

Nüfusun sık olduğu yerlerle ilgili olarak doğal koşulların elverişli olmasına Batı Avrupa, Güneydoğu Asya ve Akdeniz Havzası’nın birçok yeri örnek verilebilir. Maden zenginliklerinin sık nüfuslanmada etkili olduğu başlıca alan Orta Doğu ve Güney Afrika ülkeleridir.

Dünya’nın Sık Nüfuslanan Yerleri

Dünya’nın Seyrek Nüfuslu Yerleri

Dünya’nın seyrek nüfuslanan yerleri, genel olarak olumsuz iklim koşulları, sık ormanlar, çöller, dağlık ve çok engebeli yerler ile soğuk ve kutup iklim bölgeleridir.

Aşırı sıcak ve nemli olan Ekvatoral bölge çok seyrek nüfuslu alanlardan biridir.

Yağış miktarının çok az olduğu çöl bölgeleri seyrek nüfuslanmıştır. Örneğin; Büyük Sahra ve Avustralya çölleri

Kutup ve kutup altı bölgeler, soğuk iklim koşulları, buzullar ve kar nüfuslanmayı en çok etkileyen faktörlerdendir.

Çok yüksek dağlar ve engebeli alanlar tarım, ulaşım, ticaret bakımından çok kısıtlı olduğundan seyrek nüfuslu alanlardır. (Ekvatoral bölge hariç)

En Sınırdaki Yerleşim Alanları

En Yüksekteki Kent ”La Paz”

Orta enlemlerde yerleşmeler sıcaklık enlem ilişkisine bağlı daha çok alçak yerlerde kurulmuştur. Oysa Ekvatoral bölge nemli ve sıcak olduğundan daha çok orta yükseklikteki yerler yerleşim alanına uygundur. Bu durum Güney Amerika ülkesi olan Bolivya’nın başkenti La Paz’ın 4000 m yükseklikte kurulmasına olanak sağlamıştır.

En Soğuk Kent “Ust Nera”

Rusya Federasyonu’nda yer alan bu kentte kışın sıcaklıklar yer yer —60, —70oC’ye düşer. Bu koşullarına rağmen zengin doğal gaz yataklarının varlığı ve çıkarımı nedeniyle nüfusu 10 bini geçmiş olan bir kenttir.

Dünya’nın En Kuzeyindeki Kent “Dikson”

Sibirya’nın Tamir Yarımadası’nın en batı ucunda yer alan Dikson kenti Sovyetler Birliği döneminde askeri üs olması nedeniyle nüfusu daha kalabalık idi. Günümüzde maden kaynakları sebebiyle kentte 3000 civarı nüfus yaşamaktadır. Kentte yaz mevsiminde 3 ay boyunca gündüz yaşanır.

Nüfus Yoğunlukları ve Yorumları

Nüfus yoğunluğu bir ülkede, bölgede veya yörede yaşayan nüfusun kilometre kareye kaç kişi duş günün belirlenmesidir. Amaca göre yoğunluk hesaplaması farklı olmaktadır. Örneğin; Trabzon’un nüfus yoğunluğu üç şekilde ifade edilebilir. Tarımsal nüfus yoğunluğu, fizyolojik nüfus yoğunluğu ve aritmetik nüfus yoğunluğu şeklinde ayrılmaktadır. En yaygın olarak aritmetik nüfus yoğunluğu yani km2‘ye düşen kişi kullanılır.

Aritmetik Nüfus Yoğunluğu

Ülke veya bölgenin toplam nüfusunu yüz ölçümüne bölerek aritmetik (matematik) nüfus yoğunluğu belirlenir. Yüz ölçümü küçük olup nüfusu çok olan yerlerde aritmetik nüfus yoğunluğu fazladır. Örnek; İstanbul’un nüfusu alanına göre çok fazla; Konya’nın alanına göre nüfusu ve nüfus yoğunluğu azdır.

Nüfus Sayımı

Sınırları belli olan bir alanda bulunan insan sayısı nüfus olarak tanımlanır. Zamanla o alandaki insan sayısı değişir. Bu değişmede doğumlar, ölümler ve göçler etkili olmaktadır. Bölgeden dışarıya göç olabildiği gibi dışarıdan bu bölgeye göç olabilmektedir.

Bir bölgedeki nüfus miktarı ve özellikleri nüfus sayımları sonucu ortaya çıkmaktadır. Buna göre, belli bir zaman içinde bir ülke ya da bölgede yaşayan tüm insanların nüfus (demografik) özelliklerini belirleyen işlemlerin tamamına nüfus sayımı denir.

Nüfus sayımlarının temel amaçları nelerdir?

  • Nüfus miktarı
  • Nüfus artış hızı
  • Nüfusun yaş gruplarına göre dağılışı
  • Nüfusun eğitim durumu
  • Nüfusun cinsiyet durumu
  • Kent ve kır nüfusu
  • Nüfusun gelir düzeyi
  • Nüfusun meslek gruplarına göre dağılışı
  • Faal (çalışan) ve faal olmayan (çalışmayan) nüfus
  • Son yıllarda engelli nüfusu tespit etmek nüfus sayımlarının amaçları arasına girmiştir.

Tarih boyunca insan sayısını belirlemeye yönelik çalışmalar yapılmıştır. İlk zamanlarda askere alınacak nüfus ile vergi verecek nüfusu belirleme amacı önem taşıyordu.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Dünya Nüfusunun Tarihsel Değişimi ve Dağılışı Tyt Coğrafya Konu Anlatımı