DOĞANIN İŞLEYİŞİ
Doğal Çevrenin Sınırlılığı
- İnsanlar doğal kaynakları sınırsız sayarak hızlı bir şekilde bilinçsizce kullanmışlardır.
- Doğal kaynakların bilinçsizce kullanımı, doğa ve insan arasındaki dengeyi doğanın zararına bozmuş, doğal çevrenin tahribatıyla açlık ve fakirlik artmış, ekolojik denge bozulmuştur.
- Gelecekte doğanın aşırı ve bilinçsiz kullanımına bağlı olarak açlık tehlikesi ortaya çıkabilir.
- Gelişmiş ülkelerde nüfus artış hızı düşük olduğu için ve ileri düzeyde teknolojilerle doğal kaynakları kullandıkları için olumsuz etkileri azdır.
- Gelişmiş ülkeler sürdürülebilir bir kalkınma politikası izlemektedir.
- Doğal kaynakların aşırı derecede kullanılması ekolojik dengeyi bozmaktadır.
Toprak ve Orman sınırlılığı
- Topraklar insanların ve diğer canlıların üzerinde bulunduğu, beslendiği canlı bir varlıktır.
- Topraklar tüm doğal kaynaklar gibi korunması gereken önemli bir kayhaktır.
- Toprak atıkların emilmesini sağlar.
- Canlılar için yaşam alanı, madenler ve suyun saklanması için depo görevi görür.
- Toprak ekonomik görevlerinin yanında tarihi ve kültürel değerleri de yanında taşır.
- Toprak oluşumunun uzun zaman diliminde gerçekleşmesi, toprağın 1-1,5 cm kalınlaşabilmesi için yağışlı yerlerde 100-150 yıl, kurak yerlerde ise 1000 yıl gerekmektedir.
- Toprağın doğal oluşum sürecine müdahale edilemez.
- Toprak yapısının bozulmasında nüfusun hızla artması ve buna bağlı beslenme konut ihtiyacının giderek anması etkili olmuştur.
- Ormanların tahrip edilmesi sonucu yerine yenileri dikilmiş fakat tek düze ağaçlar dikilmiştir, bu da tür zenginliğini ortadan kaldırmıştır.
Şehirleşme Alanının Sınırı
- Şehirleşme yatay alanda genişlemesi tarım alanlarını ve canlı yaşamını sınırlamaktadır.
- Çarpık kentleşme birçok canlının yaşam alanını sınırlamaktadır ve ekosistemde tür kayıplarına neden olmaktadır.
Doğanın Bilinçsizce Kullanımı
- İnsanların geçmişten günümüze ekonomik faaliyetleri sürekli değişmiştir.
- Bu süreçte doğayı bilinçsiz bir şekilde kullanmışlardır.
- İlk insanlar avcılıkla ve toplayıcılıkla geçimlerini sağlamıştır.
- Nüfusun önceki dönemlerde az olması avlanma faaliyetlerinin ekosistem üzerindeki etkisinin sınırlı olmasını sağlamıştır.
- Günümüzde nüfusun hızla artması bilinçsiz ve yasak avlanma yapmak önemli ekolojik sorunların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
- Bilinçsiz ve aşırı avlanma birçok hayvanın neslinin tükenmesine neden olmuştur.
- Uzmanlara göre 20-30 yıl içinde dünyadaki canlı türlerinde %20 oranında azalma olacaktır.
- Canlı türlerinin yok olmasının tehlikesi nükleer bir savaşın etkisine yakındır.
- Sanayi atıkları, evsel atıklar ve tarımda kullanılan zirai ilaçlar birçok canlı türünü yok etmektedir.
- Ormanların tahrip edilmesi canlıların yaşam alanının yok olması demektir. Bu da canlı yaşamını tehdit etmektedir.