Görselde DNA’nın yapısı ile ilgili önemli bilgiler verilmiştir:

• DNA, nükleotid adı verilen küçük birimlerden oluşur. Her nükleotid, üç temel yapıdan meydana gelir:
  1. Organik Baz: Adenin (A), Guanin (G), Sitozin (C), Timin (T)
  2. Şeker: Deoksiriboz şekeri
  3. Fosfat
• Nükleotidlerin sıralaması, genetik bilgiyi taşır ve DNA’nın ifade ettiği özelliği belirler.

• DNA molekülü üzerinde yer alan organik bazlar, birbirleriyle belirli bir şekilde eşleşir: Adenin her zaman Timin ile, Guanin ise Sitozin ile bağlanır.
• Nükleotidler, yapısındaki organik bazlara göre adlandırılır. Örneğin, adenin içeren nükleotid “adenin nükleotidi” olarak bilinir.

DNA’nın bu yapısı, genetik bilginin doğru ve güvenilir bir şekilde taşınmasını sağlar.

DNA’nın yapısındaki nükleotidler, üst üste dizilerek ve özel bağlarla birbirine bağlanarak bir iplik oluştururlar. DNA, iki iplikten oluşur. Bu iki iplikteki nükleotidler, karşılıklı olarak birbirlerine özel bağlarla bağlanır. Bu bağlar, DNA’nın çift sarmallı yapısının korunmasını ve genetik bilginin doğru bir şekilde aktarılmasını sağlar.

Bu görsellerde DNA’nın ikili sarmal yapısı ve canlıların çeşitliliği ile ilgili önemli bilgiler verilmiştir:

• Nükleotidler, karşılıklı olarak her zaman belirli bir düzende bağlanır:
  • Guanin (G) daima Sitozin (C) ile eşleşir.
  • Adenin (A) ise daima Timin (T) ile eşleşir. Bu yüzden DNA’daki adenin sayısı timinle, guanin sayısı da sitozinle eşittir.
• DNA, iki ipliğin birbirine özel bağlarla bağlanmasıyla ikili sarmal adını alır. Bu model, James Watson ve Francis Crick tarafından keşfedilmiştir.
• Canlıların çeşitliliği, DNA’daki dört nükleotidin (A, T, G, C) sayıları ve dizilimlerinin farklı olmasından kaynaklanır. DNA’nın farklı dizilimleri, farklı genetik bilgileri ve dolayısıyla farklı türlerin oluşmasını sağlar.

Bu bilgiler, DNA’nın genetik bilgiyi nasıl taşıdığını ve canlı çeşitliliğine nasıl katkıda bulunduğunu açıklamaktadır.