Divan Edebiyatında Akımlar
Tasavvuf
Hem bir felsefe, hem inanç sistemi, olan tasavvuf; 13. yüzyıldan beri divan ve halk edebiyatının temel doğuş ve dünya görüşü olmuştur. Getirdiği inanç sistemi felsefî dayanak ve mazmun bolluğu göz önüne alınırsa tasavvufun Türk edebiyatında büyük bir edebiyat akımı olduğu söylenebilir.
Divan edebiyatında üç akım boy göstermiştir.
Türkî-i Basit
- 15. ve 16. yüzyıllarda, Türk divan şiiri içinde dilde Türkçecilik, biçim ve özde yenilik yapmak isteyen bir akımdır. Daha sonra bu akım mahallileşme akımının başlangıcı kabul edilmiştir.
- Aruz veznini ve divan edebiyatının nazım şekillerini kullanmakla birlikte hemen hemen neredeyse öz Türkçe şiirler yazdılar.
- Yabancı sözcük ve tamlamaları şiire sokmamışlardır.
- Öz bakımından mazmunlar yerine halk dilindeki mecazları, deyimleri, atasözlerini kullanmaya çalışmışlardır.
- Aydınlı Visalî, Edirneli Nazmî ile Tatavlalı Mahremî bu akımın önemli temsilcilerindendir.
- Adı geçen her üç şairin, büyük bir sanat gücünde olmayışları ve sonraki yüzyıllarda bu akımı destekleyecek güçlü şairlerin görülmemesi bu akımı ömürsüz kılmıştır.
Yerlileşme (Mahallileşme) Akımı
- İstanbul’un fethinden sonra benimsenmiştir.
- Eskiden var olan dilde sadeleşme hareketinin yeniden canlanmasıdır.
- Şiirde İstanbul Türkçesine yaklaşmayı hedeflemişlerdir.
- Bu akım önce Bâkî’de görülmüş, en güçlü örneklerini Nedîm vermiş, 19. yüzyılda Enderunlu Vâsıf bu akımı genişletmiştir.
- Halkın konuştuğu İstanbul Türkçesine özgü söyleyiş özellikleri, deyim ve mecazlar şiire girmiştir.
- Divan şiiri soyut dünyasının dışına çıkmıştır.
- Yaşanan yerler ve gerçek sevgililer betimlenmiştir.
- Halk edebiyatı etkisiyle şarkı nazım biçimi ortaya çıkmış ve Nedîm ile Şeyh Galip hece ölçüsüyle birer şiir yazmışlardır.
Sebk-i Hindî (Hint Tarzı)
- 17. yüzyılda Hindistan’a seyahat eden Iran şairlerinin açtıkları yeni bir şiir akımıdır.
- 17. yüzyılda Neşâtî, Nâilî; 18. yüzyılda ise Şeyh Galib önemli temsilcileridir.
- XVII yüzyılda divan sanatçılarından Nef’î, Nailî, Neşatî gibi sanatçılar bu akımın içerisinde yer almadıkları halde bu akımdan etkilenmişlerdir.
Bu Akımın Divan Şiirine Getirdiği Yenilikler
- Söz oyunları yerine anlam derinlikleri oluşturulmuş.
- Mecazlarla güç anlaşılır bir şiir dili yaratılmış.
- İşitilmemiş ve geniş hayallere dayanan yeni mecazlar divan edebiyatına girmiş.
- Dizelerde bir iç musiki, söz ahengi yaratılmış.
- Bu akım, 19. yüzyıl sonlarında Fransa’da görülen ve bizde Ahmet Hâşim’in temsil ettiği sembolizm akımını andırmaktadır.