KADI DARİR (?-1393’ten sonra) (Anadolu Sahası)
Erzurumludur. Doğuştan kör olduğu için “Darir” lakabını almıştır. 1377’de Mısır’a gidip Melik Mansur Ali’ye intisap etmiş ve onun isteğiyle 6 ciltlik ünlü siyerini yazmıştır.
Nesir biçiminde yazılan, yer yer manzum parçalar da içeren “Siretil’n-Nebi” (Siyer-i Nebi) edebiyatımızda ilk siyer
örneğidir.
YAZICIOĞLU MEHMET (Osmanlı Sahası)
Hacı Bayram-ı Veli’ye intisap eden sanatçı, aruz ölçüsüyle yazdığı “Muhammediye” ile tanınır. II. Murad’a ithaf edilen eser, dinî edebiyat sahasındaki en önemli eserlerdendir.
SİNAN PAŞA (1 440—1 486) (Osmanlı Sahası)
İstanbul’un ilk kadısı olan Hızır Bey’in oğlu olan Sinan Paşa, genç yaşta vezir, müderris ve padişah hocası olmuştur.
Süslü nesrin ilk temsilcisi olan Sinan Paşa; secili, sanatlı bir anlatım ve ağır bir dili benimsemiştir.
Edebiyatımızda süslü nesrin en güzel örneklerinden olan Tazarruname adlı eseriyle tanınmıştır.
Eserleri
Tazarruname: “Tazarruat” olarak da bilinir. Eser, süslü nesrin ilk örneğidir. Münacat türünde yazılan eserde seciye dayalı bir anlatım benimsenmiştir. “İlahî aşk” konusu işleyen eser, adeta bir gönül kitabıdır.
Tezkiretü’l-Evliya: Evliyaların yaşamını anlatan biyografik bir eserdir.
Maarifname: Bir nasihat kitabı olan eser, çeşitli öğütlere yer verir.
MERCİMEK AHMET (Osmanlı Sahası)
Sade nesrin başlıca temsilcisidir.
II. Murad’ın buyruğuyla Farsçadan Türkçeye çevirdiği Kabusname adlı eseriyle tanınır.
Kabusname’yi çevirmekle kalmamış, işe kendi bilgisini de katmış, yoruma gitmiş, açıklamış, eklemiş, neredeyse telif sayılabilecek bir eser ortaya koymuştur.
SEHİ BEY (?-1548) (Osmanlı Sahası)
Divan edebiyatında en önemli tezkire yazarlarındandır.
Anadolu (Osmanlı) sahasında yazılan ilk tezkire örneği olan “ ” adlı eseriyle tanınır. Eser, “Tezkire-i Sehi” olarak da bilinir. Eserde, 200 kadar şair hakkında bilgi verir. Eser, bir ön söz, her birine “bihişt” (cennet) ay verilen sekiz tabaka ile bir hatimeden (bitişten) meydana gelmiştir.
SEYDİ ALİ REİS (Osmanlı Sahası)
Denizci ve şairdir. Seyahatname yazarı olarak tanınan Seydi Ali Reis astronomi, coğrafya alanlarında da ürün vermiştir.
Edebiyatımızda seyahatname türünün ilk örneği kabul edilen “Miratü’l-Memalik ” (Mülklerin Aynası) adlı eseriyle tanınır.
Muhit ve Miratü’I-Kâinat diğer eserleridir.
LATİFİ (?—1582) (Osmanlı Sahası)
Divan edebiyatında en önemli tezkire yazarlarındandır.
Türk edebiyatında ilk alfabetik tezkire olan “Tezkiretü’ş-Şuara” (Tezkire—i Latifi) en önemli eseridir.
“Tezkiretü’ş-Şuara” Anadolu sahasındaki ikinci tezkiredir ve alfabetik tertibi, edebi tenkit ve hükümlerinin objektifliği gibi özelliklerinden dolayı orijinal bir eser kabul edilir.
KATİP ÇELEBİ (1609-1657) (Osmanlı Sahası)
Ası adı Mustafa’dır. Alim ve tarihçidir. Mesleği gereği ilim çevrelerince Kâtip Çelebi, yakın çevresi tarafından Hacı Halife, Batılılar tarafından ise Hacı Kalfa olarak tanınır. Arapça ve Farsçanın yanında Latinceyi de bilen bir bilgindir.
Tarih, coğrafya, bibliyografya, ahlak, tasavvuf, eğitim, tıp gibi birçok alanda eser vermiştir. Eserlerini belgelere ve kaynaklara dayandırması, objektif davranması yönüyle devrinden oldukça ileridir.
Eserleri
Keşfü’z-Zünun: Bibliyografya türündedir. Arapçadır. İslam dünyasında yazılmış 15000’e yakın eser tanıtılır. Yirmi yılda tamamlanan eser, alfabetik bir düzen içindedir.
Cihannüma: Bir coğrafya kitabıdır. Osmanlı coğrafyasının dönüm noktasıdır.
Fezleke: İnsanlığın başlangıcından 1654 yılına kadarki olayları anlatan Arapça yazılmış bir dünya tarihidir.
Kâtip Çelebi, eserine 1592—1654 yıllarını anlatan Türkçe zeyl (ek) yazmıştır. Türkçe Fezleke, bir Osmanlı tarihidir.
Dusturü’l-Amel: Osmanlı Devleti’nin sosyal, kültürel, ekonomik sorunları üzerine eğilen, hızla kötüye giden durumlar için çare arayan, teklifler getiren küçük bir eserdir.
Mizanü’l-Hak: Dinî, ahlakî ve toplumsal konulu bir eserdir.
Tuhfetü’l Kibar fi Esfari’l-Bihar: Osmanlı Devleti’nin deniz güc nü, geçmişteki başarılarını, iyi idarenin ve kişilerin bu başarılarındaki rolünü anlatan bir eserdir.
Takvimü’t-Tevarih: İnsanlığın başlangıcından yazıldığı yıl olan 1648 yılına kadarki olayları kronolojik olarak anlatır.
EVLİYA ÇELEBİ (1611-1682) (Osmanlı Sahası)
Türk edebiyatında seyahatname türünün en büyük temsilcisidir.
Evliya Çelebi’nin en ünlü eseri seyahatname adlı eserdir. Eser, yazarın 50 yıl boyunca gezip incelediği Osmanlı coğrafyasını ve birçok yabancı ülkeyi anlatan on ciltlik dev bir eserdir. Eserini yazarken çeşitli kaynaklardan yararlanmıştır.
Seyahatname, tarih, coğrafya, musiki, folklor, etnografya, mimari gibi alanlar için zengin bir kültür hazinesidir. Nüktedan bir insan olan Evliya Çelebi’nin üslubu, secilerle süslü olmasına rağmen güçlü tasvir ve mizah gücüyle canlı bir anlatım kazanır.
VEYSİ (1561 -1 627) (Osmanlı Sahası)
Asıl adı Üveys olup “Veysî” mahlasıdır. Şiirden çok nesir alanında tanınmıştır.
Söz ve anlam sanatlarına dayalı süslü nesrin temsilcisi olan sanatçı, ağır bir dil kullanmıştır.
Eserleri
Dürretü’t-tâc îsîreti sâhibi’l- mi’râc: Şairin en meşhur eseri olup daha çok Siyer-i Veysî diye anılır. Hz. Muhammed’in hayatını anlatır.
Habname: Vâkıanâme ve Rü’yânâme adlarıyla da bilinen eser döneminin tipik bir nesir örneği olup I. Ahmed ile Büyük İskender’in rüyada karşılıklı konuşmalarına dayanır.
Münşeat: Veysî’nin hayatına, yaşadığı döneme ve yakın dostlarına ilişkin bilgilerle bazı mektup ve yazılarını içermektedir.
NERGİSİ (?-1635) (Osmanlı Sahası)
Asıl adı Mehmed’dir. Kadı Nergisîzâde olarak bilinen bir aileye mensup olduğundan Nergisî mahlasını almıştır.
Edebiyatımızda ilk mensur “hamse” örneğini vermiştir.
“Münşî” (süslü nesir yazarı) olarak tanınan Nergisî; zincirleme tamlamalara, seciye, Arapça, Farsça kelimelerden seçilmiş anlamı herkesçe bilinmeyen tamlamalara, yabancı mecazlara ve imge düzenine dayalı “süslü nesir”in ünlü temsilcisidir.
Eserleri
Hamse: Nergisî, yirmi beş hikâyenin yer aldığı eserine Sa’dî-i Şîrâzî’nin Gülistân’ına ve Abdurrahman-ı Câmî’nin Bahâristân’ına nazire olarak Nihâlistân adını vermiştir.
Münşeat: Çeşitli zamanlarda dostları ve devlet adamlarıyla mektuplaşmalarını içeren Münşeât kronolojik sıraya göre düzenlenmiştir.
Horosname: Horozla tilki hikâyesinden ibaret olan bir eserdir.
NAİMA (1655-1716) (Osmanlı Sahası)
Tarih yazarı olan Naima, Osmanlı tarihini vakanüvis olarak yazmıştır.
Naima Tarihi hem tarih hem de edebiyat açısından büyük değer taşır. 1591—1659 yılları arasındaki olayları tarafsız biçimde anlatmıştır.
PEÇEVİ (?-1724) (Osmanlı Sahası)
Asıl adı İbrahim Peçuyî’dir. Tarih yazarıdır.
Peçevî Tarihi, Kanunî devrinden IV. Murat devrine kadarki zamanın (1520—1639) olaylarını içerir. Eserini Macar kaynaklarından da yararlanarak sade bir dille yazmıştır.