Divan Edebiyatı Ayt
DİVAN EDEBİYATININ GENEL ÖZELLİKLERİ, NAZIM VE NAZIM ŞEKİLLERİ
Divan Edebiyatı’nın Genel Özellikleri
- XIII. yüzyıl sonlarında İran edebiyatının etkisiyle doğmuştur.
- Bu edebiyata divan edebiyatı denmesinin nedeni, şairlerin şiirlerini divan denen el yazması kitaplarda toplamış olmalarıdır.
- Divan edebiyatı; eski Türk edebiyatı, klasik edebiyat, enderun edebiyatı, havas edebiyatı, saray edebiyatı, ümmet edebiyatı, Osmanlı edebiyatı, yüksek zümre edebiyatı, edebiyat-ı kadime, şi’r-i kudema, medrese edebiyatı, ümmet çağı Türk edebiyatı gibi isimlerle de anılmıştır.
- “Divan edebiyatı” terimi, ilk olarak Ömer Seyfettin ve Ali Canip tarafından kullanılmıştır.
- “Klâsik edebiyat” ve “Klâsik Türk edebiyatı” gibi adlandırmaları Fuat Köprülü yapmıştır.
- Bir şairin şiirlerini belirli bir tertip (düzen) içerisinde barındıran eserlere divan denmiştir. Bir şairin şiirlerini belirtilen tertip içinde toplayan divanlara da müretteb divan denmiştir. Genel olarak bir divanın tertibi şu şekilde yapılmıştır: Mukaddime]
dîbâce (ön söz), kasideler (tevhîd, tahmîd, münâcât, naat, medhiyeler), tarihler ve mesneviler, musammatlar, gazeller, mukataât - Divan şiirini iki dönemde ele alabiliriz: Birinci döneme oluşum dönemi denir. (Bu dönem 13. yüzyıdan başlar, 14. yüzyılın sonlarına
kadar devam eder.); İkinci döneme ise klasik dönem adını veririz. Klasik dönem de kendi içinde ikiye ayrılır. Birinci klasik dönem 15. yüzyılın ilk yarılarından başlar, 17. yüzyılın başlarına kadar devam eder. İkinci klasik dönem ise 17. yüzyılın başlarından başlar, 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar devam eder. - Eski Türk edebiyatında şiirlerin toplandığı üç tür kitap vardır: divan, mesnevi, şiir mecmuaları
- Divan edebiyatı, Türklerin İslam dinini benimsemesinden sonra ortaya çıkan yazılı edebiyattır.
- Arap ve Fars edebiyatının etkisi altında gelişmiştir. Bu etki, Arapça ve Farsça sözcüklerin Türkçeye girmesinin yanı sıra, bu dillerin anlatım biçimlerinin benimsenmesiyle de kendini gösterir.
- Nazım ön planda tutulmuş, nesre pek az yer verilmiştir.
- Dili Arapça, Farsça, Türkçe karışımı olan Osmanlıcadır.
- Soyut bir edebiyattır
- Aydın zümrenin edebiyatıdır.
- Medrese kültürü hâkimdir.
- Genellikle saraya ve saray çevresine seslenir.
- Sanat sanat içindir.
- Nesir alanında tezkireler, münşeatlar (mektuplar), tarihler, dinî metinler ve nasihatnâmelere de rastlanmaktadır. Bunlarda da sanat yapma amacı on plandadır.
- Divan edebiyatında bir anlatımı, bir şiiri veya kitabı; açıklayarak yorumlamaya şerh denir.
- Divan edebiyatında bir yazı sayfasının altına, metnin herhangi bir noktasıyla ilgili olarak yazılan açıklama olan dipnota haşiye denir.
Divan Edebiyatı’nda Şiir
- Nazım birimi olarak ağırlıklı olarak beyit tercih edilmiş, beyte göre az da olsa dörtlük kullanılmıştır.
- Nazım ölçüsü “aruz” dur.
- Şiirlerde tam ve zengin uyak kullanılmıştır.
- Şiirler konularına göre tevhit, münacat, naat, methiye, fahriye, mersiye, hicviye adlarını almıştır.
- Duygu ve düşünceler kalıplaşmış sözlerle; yani “mazmun” larla anlatılmıştır.
- Anlatılan şey değil, anlatış biçimi ön plandadır.
- Sanatlara bolca yer verilir.
- Anlam ve söz sanatlarına yer vermek bir hüner olarak görülmüştür.
- Şiirler, “göz için kanye” anlayışıyla yazılmıştır.
- Ulusal bir edebiyat olmayıp dinin etkisiyle şekillenmiştir. Arap ve İran edebiyatının etkisi çok fazladır.
- Şiirde daha çok aşk, sevgili, içki, din ve kadercilik gibi konular işlenmiştir.
- Arapça ve Farsça sözcük ve tamlamalar yoğun olarak kullanılmıştır.
- Gazel, mesnevi, kaside ve rubai gibi Arap ve İran edebiyatı nazım şekillerinin yanı sıra Türklere ait olan şarkı ve tuyuğ nazım şekilleri de kullanılmıştır.
- Aşk, şarap, sevgili, Allah aşkı gibi konular ağırlıklı olarak işlenmiştir.
- Bütün güzelliğine değil, parça güzelliğine önem verilmiştir.
- Somut konulardan çok soyut konular işlenmiştir.
- “Sanat için sanat.” anlayışı egemendir.
- Konudan çok konunun işleniş biçimi önemsenmiştir.
- Divan şiirinin İran edebiyatından aktarılmış, şaire özgürlük tanımayan bir estetiği vardır.
- Şairler, mahlaslarını son beyitte söylemişlerdir.
Divan Edebiyatı Nazım (Şiir) Şekilleri
Gazel
- Kelime olarak kadınlarla âşıkâne sohbet etmek, konuşmak anlamına gelir.
- Terim olarak aşk, şarap, tabiat ve kadın konularını işleyen şiirlere denir.
- Aruzun her kalıbıyla yazılabilir. Lirik bir şiir türüdür.
- Kimi zaman; zamandan yakınma, felsefi ve didaktik düşünceler işlenir; din ve tasavvuf konuları ele alınabilir.
- Konu yönünden halk şiirindeki koşmaya benzer.
- 5-15 beyitten oluşur.
- 15 beyitten fazla olan gazellere müyezzel ya da mutavvel gazel denilir.
- Sonu getirilmemiş ya da beyit sayısı 5’in altında bulunan gazellere de natamam gazel denir.
- Uyak düzeni aa/ba/ca… biçimindedir.
- Kendi arasında uyaklı olan dizelere musarra denir. Birden fazla musarra beytin bulunduğu gazel “zü’l-metali”, her beyti musarra olan gazel ise “müselsel” gazel adıyla bilinir.
- Gazelin ilk beytine matla denir.
Divan Edebiyatında Akımlar
Divan Edebiyatı Nazım Türleri
Divan Edebiyatında Nesir
Divan Edebiyatında Nesir Türleri
Divan Edebiyatı Nesir Yazarları
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM