Depremler (Seizma)
Yer kabuğunda doğal nedenlerle meydana gelen salınım ve titreşimlere deprem denir.
Depremler oluşumlarına göre üçe ayrılır.
1. Volkanik Depremler
- Volkan patlamaları sırasında hissedilen sarsıntılardır. Etki alanları dardır.
2. Çöküntü (Göçme—Karstik) Depremler
- Karstik arazilerde kayaçların kimyasal çözülmesi sonucunda oluşan yeraltı boşluklarının ve mağaraların tavanlarının çökmesi ile oluşur ve etki alanları dardır.
3. Tektonik Depremler
- Yer kabuğunun derinliklerinde basınç ve gerilimler sonucu, katmanların yer değiştirme, oynama ve kırılma gibi hareketlerinin ortaya çıkardığı sarsıntılardır.
Etki alanları en geniş olan ve en çok hasara neden olan depremler bunlardır.
Deprem dalgalarının, yerin içinde oluştuğu kısmına hiposantr (iç merkez) denir.
Depremin yeryüzüne en kısa yoldan ulaştığı yere de episantr (dış merkez) denir.
Fay Türleri
Çözümlü Örnek Soru: Yer kabuğu mantoya oranla daha hafif maddelerden oluşmuştur ve bu iki katman arasındaki geçiş bölgesi neredeyse kesin bir sınır çizer. Bu geçiş bölgesi, böyle bir sınırın varlığını ilk kez saptayan Yugoslav bilim adamı Andrije Mohoroviçiç’in adıyla kısaca M—Süreksizliği ya da “moho” olarak anılır.
Bu sınırın varlığını gösteren en önemli kanıt aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Volkan patlamaları
B) Deprem dalgalarının hızının mantoya geçince artması
C) Tabakaların doğrultusu
D) Tabakalar arasındaki basınç farkı
E) Tabakalar arasındaki sıcaklık farkı
Çözüm: Yerkürenin iç kısmı ile ilgili gözlemler yapay olarak üretilen deprem dalgalarının hızındaki değişikliklerle yapılabilmektedir.
Tsunami (Deprem dalgası): Tsunami sözcüğü Japon dilinde “liman dalgası” anlamına gelir. Okyanus ya da denizlerin dibinde oluşan deprem, volkan patlaması, zemin kaymaları gibi jeolojik olayların etkisiyle oluşan dev dalgalardır. Yeryüzünde en fazla Büyük Okyanus’ta görülür. Çünkü burada levhaların karşılaşma alanında dalma-batma kuşağı oluşmuştur. Diğer okyanuslarda ve denizlerde daha seyrek görülür. Japonya, Filipinler, Hawaii, Rusya’nın Büyük Okyanus kıyıları, Endonezya ve Tayvan’da tsunamiye bağlı can ve mal kayıplarını önlemek için erken uyarı sistemleri kurulmuştur.
Deprem dalgalarını belirlemek ve ölçmek için çeşitli ölçek ve aletler kullanılır. Deprem titreşimlerini ölçen ve kaydeden alete sismograf denir. Depremin büyüklüğünü (magnitüd) ölçmek için en yaygın olarak kullanılan ölçek, Richter Ölçeği’dir. Richter ölçeği dünya genelinde meydana gelen depremlerin aletsel büyüklüklerini ve sarsıntı oranını belirleyen ve sınıflara ayıran uluslararası ölçüm birimidir. Richter ölçeği deprem sırasında açığa çıkan enerjinin büyüklüğünü ortaya koymaktadır.
Depremin yol açtığı hasarı ölçmek için ise Mercalli Ölçeği hazırlanmıştır. Bu ölçek depremin şiddetini ortaya koymaktadır. Bu ölçekte depremin şiddeti 1 ile 12 arasındaki değerlerle belirlenmiştir. Ancak şiddet ölçeği günümüzde fazla kullanılmamaktadır. Çünkü şiddet, depremin kaynağındaki büyüklüğü hakkında matematiksel bir bilgi vermemekte, yalnızca deprem nedeniyle oluşan hasarı yansıtmaktadır.
Deprem Dalgaları
Deprem sırasında yerin iç kesimlerinde ya da yüzeyi boyunca yayılan titreşimlere deprem dalgaları denir. Bu dalgalar P, S ve yüzey dalgalarıdır.
1. P Dalgaları: İlk kaydedilen dalgalardır. Deprem odağından çevreye yayılan boyuna dalgalardır. Yüzeydeki hızı saniyede 8 km’ye ulaşabilir.
2. S Dalgaları: İkinci sırada kaydedilen dalgalardır. Deprem odağından çevreye yayılan enine dalgalardır. Yüzeydeki hızı saniyede 3.4 km’ye ulaşabilir.
3. Yüzey Dalgaları: En yavaş ilerleyen deprem dalgalardır. P ve S dalgalarından sonra kayıtlara (sismograf) ulaşır. Deprem anında hissedilen sarsıntıların çoğu yüzey dalgalarından kaynaklanır. Bu dalgalar Dünya’nın yüzeyi boyunca yayılır.
Tehlikesiz Yerler
Kanada, İskandinavya (İsveç-Norveç-Finlandiya) Rusya, Sibirya Büyük Sahra, Afrika’nın ortası, Avustralya.
Dünya’da Tektonik Depremlerin Dağılışı:
1. Büyük Okyanus çevresi
(Kamçatka,Japonya, Filipinler, Endonezya, Amerika kıtasının batısında Aleut adaları, Kaliforniya, Meksika, Şili ve Peru.)
2. Orta Amerika ve Antiller
3. Akdeniz Havzası
(İtalya, İspanya, Yunanistan, Türkiye)
4. Atlas Okyanusu ortasındaki yarık hattı üzerinde bulunan Asor Adaları ve İzlanda
5. Güney ve Güneydoğu Asya: İran, Pakistan, Afganistan, Hindistan’ın kuzeyi, Çin’in doğusu ve güneyi, Nepal
Çözümlü Örnek Soru: Aşağıdakilerden hangisi depremin oluşturacağı zarar ve can kaybını azaltmak için alınacak önlemlerden biri değildir?
A) Meskenlerin az katlı yapılması
B) Yerleşmelerin fay hatlarından uzakta kurulması
C) Meskenlerin alüvyal ovalarda yapılması
D) Sert zeminlerde bina inşaatına izin verilmesi
E) Meskenlerin çatı ve duvarlarında esnek malzemelerin kullanılması
Çözüm: Alüvyal dolgulu arazilerde deprem dalgaların yıkıcı etkisi artar, yeryüzünde çatlak ve yarıklar oluşur. Meskenlerin (Evlerin) alüvyal ovalarda yapılması daha fazla yıkıma yol açar.
1. Kuzey Anadolu Deprem Bölgesi: Saros Körfezi, Güney Marmara, İzmit Körfezi’den Aras Vadisi’ne kadar uzanır.
2. Batı Anadolu Deprem Bölgesi: Ege Bölgesi’ndeki fay hattını kapsar. (Özellikle de grabenlerin içindeki ovalar daha çok sarsılmaktadır.)
3. Güney Doğu Anadolu Deprem Bölgesi: İskenderun Körfezi’nden Van Gölü’ne doğru uzanır.
Tehlikesiz Yerler: Tuz Gölü—Anamur arası, Mardin—Şırnak arası, Trakya’nın kuzeyindeki Yıldız Dağları, Sinop ve Doğu Karadeniz kıyıları