CÜMLENİN ÖGELERİ
Cümlenin ne olduğunu ve anlam özelliklerini öğrendikten sonra cümlenin dil bilgisi ile ilgili kısmına geçebiliriz. Cümle içindeki sözcüklerin tek başlarına ya da diğer sözcüklerle grup oluşturarak yaptıkları göreve “öge” denir. Cümlenin ögelerini temel ve yardımcı olmak üzere iki grupta incelemek gerekir:
Temel Ögeler
Bir düşünceyi ya da duyguyu anlatabilmek için en az iki öge gereklidir. Bunlar yüklem ve öznedir. Bunlara cümlenin temel ögeleri denir.
1. Yüklem: Cümledeki işi, hareketi, yargıyı bildiren çekimli unsurdur. Yüklem olmadan cümle oluşmaz. İsim ya da fiil soylu sözcükler yüklem olabilir.
NOT: Yüklemi bulmak için herhangi bir soru yoktur.
Örnek: Babam yıllarca fabrikada çalıştı.(Fiil)
Kardeşimin adı, Gül’dür. (İsim)
Yüklem tek bir sözcükten oluşabileceği gibi sözcük grubundan da oluşabilir.
Örnek: Türkiye, benim vatanımdır.
Köy öğretmenleri, eğitimin melekleridir.
Cümlenin ögeleri bulunurken isim ve sıfat tamlamaları, deyimler, ikileme, unvan, sayı, tarih… vs. öbeği gibi söz öbekleri birbirinden ayrılmaz. Bütün olarak öge görevi üstlenir. Temel ya da yardımcı öge olabilirler.
Cümle | Öge Türü |
---|---|
Oğlum yeni bir işe başvurdu. | (Yüklem / Temel Öge) |
Avukat Cemil Bey, bugün gelmedi. | (Özne / Temel Öge) |
Bulutlar boylu boyunca geziniyor. | (Zarf Tümleci / Yardımcı Öge) |
2. Özne: Fiil cümlelerinde yüklemin bildirdiği işi yapan kişi ya
da isim cümlelerinde yargıya konu olan unsurdur. “Kim?”
ya da “Ne?” sorusu ile bulunur.
Örnek: Anneler, çocukları için endişelenir. (Kim?)
Peynir, kemik gelişimi için önemlidir. (Ne?)
Özne Çeşitleri
a. Gerçek ve Gizli Özne
Gerçek özne, yüklemin bildirdiği yargıyı gerçekleştiren ya da yargının konusu olan varlığın cümlede açıkça ifade edilmesidir. Gizli özne ise cümlede açıkça yer almaz ancak yüklemin çekiminden anlaşılır.
Örnek: Ali, yarın bizi kahvaltıya çağırdı. (“Kim?” sorusuyla bulunan, fiil cümlesinin gerçek öznesi.)
Hava, bugün pırıl pırıl. (“Ne?” sorusuyla bulunan, isim cümlesinin gerçek öznesi.)
Basketbol maçına gitmiş. (“Kim?” sorusuyla “0″ cevabı alınır. Fiil cümlesinin gizli öznesi.)
Çok yapışkandı. (“Ne?” sorusuyla “0″ cevabı alınır. İsim cümlesinin gizli öznesi.)
b. Sözde Özne
Eylemin kim tarafından yapıldığı belli olmayan cümlelerde işten etkilenen unsura sözde özne denir. Yüklemi oluşturan fiilin “-l” ya da “-n” eki almış olması gerekir.
NOT: İsim cümlelerinde sözde özne aranmaz.
Örnek: Camlar kısa sürede sil-in-di. (Camların kim tarafından silindiği bilinmez. “Camlar” sözde öznedir.)
Sınav sonuçları açıkla-n-dı. (Sınav sonuçlarının kimin tarafından açıklandığı bilinmez. “Sınav sonuçları” sözde öznedir.)
YARDIMCI ÖGELER
1) NESNE
Öznenin yaptığı işten etkilenen ögedir.
Yükleme sorulan “neyi”, ”kimi , nereyi” ve “ne” sorularına cevap verir.
Nesne, belirtme ekini alıp alamamasına göre ikiye ayrılır.
Bir cümlede birden çok nesne kullanılabilir.
Birden çok yüklemi olan cümlelerde nesne ortak kullanılabilir.
Nesne; isim, zamir, sıfat ve isim tamlaması veya cümleden oluşabilir.
a) Belirtili Nesne
İsmin belirtme durum “-ı, -i” ekini alır.
Yükleme sorulan “neyi, kimi, nereyi” sorularına cevap verir.
Sorulur da cevap veren sözcük de belirtme ekini alır.
Cümle | Sözcük Türü |
---|---|
İnsanın insana kulluğunu yok edin. | İsim tamlaması |
Daha önce hiçbirini böyle görmedim. | Belgisiz zamir |
Biz duyarız en büyük zevkini ruhumuzun. | İsim tamlaması |
Bizim diyarımız da binbir baharı saklar. | Sıfat tamlaması |
Babam başarısını anneme borçludur. | İsim |
Annesi, çürükleri dolaptan çıkardı. | Adlaşmış sıfat |
Beni hiçbir zaman dinlemedin. | Kişi zamiri |
İstediğini söyleyen istemediğini işitir. | Adlaşmış sıfat |
b) Belirtisiz Nesne
Yalın durumdaki nesnedir, yani isim durum eklerinden birini almaz.
Özne bulunduktan sonra, yükleme sorulan “ne” sorusuna cevap olur.
Uyarı: Yüklemi isim olan cümlelerde nesne bulunmaz fakat bazı isim cümlelerinde nesne kullanılabilir.
- “Ben varlığımı ve başarımı sana borçluyum.” cümlesinin yüklemi olan ”borçluyum” sözcüğü isimdir, bu sebeple cümlede nesne olmaması gerekmektedir fakat cümlede geçen “varlığımı ve başarımı” sözü nesnedir.
Cümle | Sözcük Türü |
---|---|
Gülümseyerek, “Seni seviyorum.” dedi. | Cümle |
Kuştan korkan darı ekmez. | İsim |
Belinden büyük bir bıçak çıkardı. | Sıfat tamlaması |
Gönül verdin derlerdi o delikanlıya. | Cümle / deyim |
Dün arkadaşım uzun bir mektup aldım. | Sıfat tamlaması |
Bugün büyük bir sanatçı kaybettik. | Sıfat tamlaması |
Annesine şiir kitabı hediye etti. | İsim tamlaması |
2) DOLAYLI TÜMLEÇ
Yüklemin bildirdiği işin, oluşun, yargının yöneldiği, bulunduğu ve ayrıldığı yeri ve yönü bildiren ögelere dolaylı tümleç denir.
Dolaylı tümleç, bazı dil bilgisi kitaplarında “yer tamlayıcısı” olarak da geçer.
Dolaylı tümleç olan sözcükler, ismin yönelme (-e hali), bulunma (-de hâli) ve ayrılma (-den hâli) durum eklerinden birini alır.
Hem dolaylı tümleci buldurmaya yönelik sorular hem de dolaylı tümleç olan sözcük ya da söz grubu durum eklerini (-e, -de, —den) mutlaka alır.
Bir cümlede birden çok dolaylı tümleç kullanılabilir.
Birden çok yüklemi olan cümlelerde dolaylı tümleç ortak kullanılabilir.
Dolaylı tümleci buldurmaya yönelik sorular şunlardır:
Ek Durumu | -e Durum Eki | -de Durum Eki | -den Durum Eki |
---|---|---|---|
Kime | kime | kimde | kimden |
Neye | neye | ne(y)de | ne(y)den |
Nereye | nereye | nerede | nereden |
Aşağıdaki tablodaki cümlelerde geçen dolaylı tümleçlerin hangi sözcük türü ve söz grubu olduğu belirtilmiştir.
Cümle | Sözcük Türü |
---|---|
Güneş girmeyen eve doktor girer. | Sıfat tamlaması |
Sivas yollarında geceleri kağnılar geçer. | İsim tamlaması |
Bir kadeh taş olur yıldızların altında. | İsim tamlaması |
Akıl, akıldan üstündür. | İsim |
Tüfeğini depoya koydular. | İsim |
Esvabını başkasına verdiler. | Belgisiz zamir |
Bin bilsen de bir bilene danış. | Adlaşmış sıfat |
Uzak, beyaz bir buluta benzer aşk. | Sıfat tamlaması |
Uyarı: Deyim kalıbı içinde yer alan “-e, -de, -den” durum eklerini alan sözcükler dolaylı tümleç olmaz.
- Dillerde dolaşmak
- Dile düşmek
- Gözden düşmek
”-e, -de, -den” hâl eklerini alan her sözcük dolaylı tümleç olmaz; “neden (sebep)”, “zaman” ve “durum” anlamı katan bu ekler zarf tümleci yapar.
Cümle | Görevi |
---|---|
Susuzluktan dudakları çatlamış. | Zarf tümleci |
Yazar, romana özel bir önem veriyor. | Dolaylı tümleç |
Akşama sizin evde olurum. | Zarf tümleci |
Çok ağladığından gözleri şişmişti. | Zarf tümleci |
Şair, ölümden söz ediyor şiirinde. | Dolaylı tümleç |
Haziranda, sınava gireceğim. | Zarf tümleci |
Sabahtan senin yanına uğrarım. | Zarf tümleci |
Kitaptan bir makale okudu bize. | Dolaylı tümleç |
Bu yıl da eylülde okullar açılacak. | Zarf tümleci |
Öğretmenimiz, derste romandan söz etti. | Dolaylı tümleç |
”-e, -de, -den” eklerini alan sözcüklerin ya da söz öbeklerinin dolaylı tümleç mi, zarf tümleci mi olduğu belirtilmiştir.
3) ZARF TÜMLECİ
Zart tümleci, ”belirteç tümleci“ olarak da adlandırılır.
Yüklemi, durum, zaman, sebep, yer—yön, miktar (ölçü / azlık—çokluk) ve soru bakımından tamamlayan sözcük ya da söz öbeğidir.
Zarf görevli sözcükler cümlede “zarf tümleci” olur.
Bir cümlede birden çok zart tümleci kullanılabilir.
Birden çok yüklemi olan cümlelerde zarf tümleci ortak kullanılabilir.
Soruları: Nasıl, niçin, ne diye, niye, neden, ne zaman, ne kadar, nereye, nere…
Cümle | Sorusu |
---|---|
Dün beni yolda görünce sevindi. | Ne zaman |
Öğrencilerin hepsi dışarı çıktı. | Nereye |
Yazar, olayları ayrıntılarıyla anlatmış. | Nasıl |
Çok ağladım ben de çöllerde. | Ne kadar |
Dersine iyi çalışmadığından başaramadı. | Niçin / neden |
Ormanın içinde bir ateş birdenbire parladı. | Nasıl |
Gelecek hafta tatil köyüne gidecekmiş. | Ne zaman |
Uyarı: Yer—yön bildiren sözcükler ek almadan “nereye” sorusuna cevap verirse zarf tümleci; “-e, -de, -den” eklerini alırsa dolaylı tümleç olur, belirtme eki ”-ı, -i” ekini alırsa nesne, iyelik ekini alırsa özne olur.
Cümle | Görevi |
---|---|
Adam, sesi duyduğu gibi aşağı indi. | Zarf tümleci |
Aşağısı, bugün çok karışıktı. | Özne |
Yaşlı kadın, aşağıyı iyice temizledi. | Belirtili nesne |
Kardeşi, az önce aşağıdan geldi. | Dolaylı tümleç |
Yukarıyı ben de çok severim. | Belirtili nesne |
Yukarısı, beklediğimizden çok güzeldi. | Özne |
Babası, ona bakmak için yukarıya çıktı. | Dolaylı tümleç |
Kuşları görmek için yukarı baktı. | Zarf tümleci |
Uyarı: İsim soylu yükleme sorulan “nasıl” sorusunun cevabı zarf tümleci olmaz, yüklemi niteleyen sıfat olur.
- Sait Faik, etkileyici bir yazardı. (sıfat)
- Sait Faik, etkileyici yazardı öykülerini. (zarf tümleci)
4) EDAT TÜMLECİ
Edat tümleci, “ilgeç tümleci” olarak da adlandırılır.
Yüklemi “araç , amaç”, “birliktelik”, “özgüleme” açısından tamamlayan ögedir.
Yükleme sorulan “ne ile”, “kim ile”, “ne için”, “kim için” sorularına cevap verir.
Cümle | Sorusu |
---|---|
Dershaneye yeni arabasıyla gitti. | Ne ile |
Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilelerle. | Kim ile |
Elindeki kırmızı kalemle duvarı çizdi. | Ne ile |
Bu kazağı sevgili annesi için aldı. | Kim için |
Benim için bu akşam birkaç şarkı çal. | Kim için |
Memleketine, bu yıl trenle gidecekmiş. | Ne ile |
Salatalık ve patatesleri bıçakla soydu. | Ne ile |
Kardeşiyle pazar günü pikniğe gitmişler. | Kim ile |
Uyarı: Edat tümlecini zart tümleci sayan dil bilgisi kaynakları da vardır ancak ÖSYM 2004’te sorduğu bir soruda “ilgeç tümleci” kavramını kullanmıştır, bu da ÖSYM’nin ilgeç (edat) tümlecini kabul ettiğini göstermektedir.
“İle” sözcüğü durum, “için” sözcüğü sebep anlamı kattığında zart tümleci oluşturur.
- Yazar, özgün bir anlatımı benimsediği için çok okunuyor. (sebep)
- Ozan, her şeyi sevgiyle dile getirir. (durum)