CENAP ŞAHABETTİN (1871-1934)
Servetifünun şiirinin Tevfik Fikret’ten sonraki en önemli ismidir.
Şiirde biçim güzelliğine, ahenk unsurlarına ve müzikaliteye önem vermiştir.
Müzikalite açısından zengin bulduğu için bütün şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmıştır.
Hece ölçüsünü ahenksiz bularak küçümsemiş ve “parmak hesabı“ diye nitelendirmiştir.
“Serbest müstezat” ve “sone” nazım biçimlerini başarılı bir şekilde kullanmıştır.
Ona göre sanat, sanat içindir hatta sanat güzellik içindir.
Şiirlerinde sosyal konulara hiç değinmemiş, sadece kişisel konuları işlemiştir.
Tablo şiirler yazan sanatçıya göre şiir, sözcüklerle yapılmış bir resimdir.
Çok renkli ve geniş bir hayal gücüne sahip olan şair, sembolleri sıkça kullanır.
Şiirlerinde nükteye, söz oyunlarına, zekâ gösterişlerine önem verir; hiç duyulmamış mecaz, imge, teşbih ve istiarelere sıkça yer verir.
Şiirlerinde, özellikle “aşk” ve “tabiat” temalarını işlemiştir.
Servetifünun sanatçıları arasında tabiatı en çok işleyen şairdir.
“Elhan-ı Şita” (Kış Nağmeleri) adlı şiirinde kar yağışını tasvir ederek kış mevsimini anlatır. Şiir, Türk edebiyatında doğayı anlatan en önemli şiirlerden biridir. Kış manzaralarından, kar yağışının bıraktığı izlenimlerden söz etmiştir Elhan-ı Şifa, serbest müstezat biçimiyle yazılmıştır. Şiirde ahengi sağlamak için aruz ölçüsünün üç farklı kalıbı kullanılmıştır.
Yakazat—ı Leyliye (gece uyanıklıkları), Temaşa-yı Leyal, Temaşa-yı Hazan Cenap Şahabettin’in diğer önemli şiirleridir.
Sembolizm ve parnasizm akımlarından etkilenmiştir fakat şair gerçek anlamıyla ne sembolisttir ne de parnasyendir.
Ağır ve sanatlı bir dil kullanmıştır. Berf—i Zerrin (altın kar), saat—i semenfam (yasemin renkli saatler), lerze-i rüşen (parlak titreyiş) gibi hiç duyulmamış yeni tamlamalar kullanmıştır.
Genç Kalemler dergisiyle başlayan Yeni Lisan hareketi karşısında yer almıştır, dilde sadeleşmeye karşı çıkmıştır.
1896 yılında Mekteb dergisinde yayımlanan Terane-i Mehtab şiirinde kullandığı “saat-i semen-fam” (yasemin renkli saatler) tabiri bir edebî münakaşanın çıkmasına sebep olmuştur.
Ahmet Mithat Efendi, ”Dekadanlar” makalesinde onu eleştirmiş, Cenap Şahahettin de “Dekadizm Nedir?” makalesiyle karşılık vermiştir.
Kalem dergisinde Dahhak-ı Mazlum imzasıyla mizahî yazılar yazmış; dil ve edebiyat konularında yazdığı yazılarda Raik Vecdi, siyasi yazılarında Ahmet Peyman adlarını kullanmıştır.
1920’de Peyamısabah’ta Millî Mücadele aleyhine yazılar yazmış, aynı konuşmaları Darülfünun’da sürdürmesi üzerine oradan uzaklaştırılmış, bir süre sonra Millî Mücadele aleyhtarlığından vazgeçmiştir.
Şiirin yanında düzyazı alanında da eserleri vardır.
Düzyazılarında kullandığı dil, şiirlerine göre daha sadedir.
Eserleri
Şiir: Tamat, Cenap Şahabettin’in Bütün Şiirleri
özdeyiş: Tiryaki Sözleri
Gezi: Avrupa Mektupları, Hac Yolunda, Suriye Mektupları, Afak-ı lrak
Makale-Deneme-Sohbet: Evrak-ı Eyyam, Nesr—i Harp, Nesr-i Sulh
Tiyatro: Körebe, Yalan, Küçükbeyler (Derseç Devam Edelim), Merdud Aile
İnceleme: Shakespeare, Kadı Burhanettin