<>

Büyük Selçuklu Devleti (1040-1157) Padişahları Ayt

06.08.2022

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ (1040 – 1157)

Devlet, adını kurucusu Selçuk Bey’den almaktadır. Orta Asya’da Oğuz Yabgu Devleti’nin ordu komutanlığını yapan Selçuk Bey, hükümdarla arası açılınca, kendisine bağlı Türkmenlerle İran dolaylarındaki Cend bölgesine gelmiştir. Burada İslamiyet’i kabul eden Selçuklular, Samanoğulları ile ittifak kurarak Gazneliler ve Karahanlılara karşı savaşmışlardır. Selçuk Bey’in ölümünden sonra 1009 yılında yerine oğlu Arslan Bey geçmiştir. Horosan’a hakim olmak isteyen Selçukluların güçlenmesinden endişelenen Sultan Mahmut, tuzağa düşürdüğü Arslan Bey’i tutuklatmış ve 1025 yılında Hindistan’a götürerek Kalincar Kalesi’ne hapsetmiştir. Arslan Bey’in yerine Selçuk Bey’in torunları Tuğrul ve Çağrı beyler Selçukluların başına geçmişlerdir. Tuğrul ve Çağrı beyler Horasan hakimiyeti için Gazneliler ile 1035’te Nesa, 1039’da Serahs ve 1040’da Dandanakan savaşlarını yapmışlardır. Bu savaşları kaybeden Gazneliler yıkılma sürecine girerken Büyük Selçuklular resmen kurulmuşlardır.

Tuğrul Bey Dönemi (1040 – 1063)

Dandanakan Savaşı’ndan sonra Selçuklu ileri gelenleri ve devlet adamlarının toplandığı Kurultay’da Tuğrul Bey hükümdar seçilerek Rey başkent yapılmıştır Anadolu’ya düzensiz keşif akınlarını başlatan Tuğrul Bey ile ilk kez Bizans ile karşılaşmış; 1048’de Pasinler bölgesinde yapılan savaşı Selçuklular kazanmışlardır. Şii Büveyhoğullarına karşı Abbasiler Selçuklulardan yardım isteyince Tuğrul Bey, 1055 ve 1050’ta Bağdat’a yardım amaçlı iki sefer düzenleyerek Abbasileri, Şii Büveyhoğullarının baskısından kurtarmıştır. Bunun üzerine Abbasi halifesi Tuğrul Bey’e “Doğunun ve Batının Sultanı” unvanını vermiştir. Böylece İslam dünyasının siyasi liderliği Selçukluların eline geçmiştir.

Alp Arslan Dönemi (1064 – 1072)

Fetihlere hız kazandıran Alp Arslan Anadolu’ya düzenli keşif akınları başlatarak Doğu Anadolu’yu ele geçirmiştir. Anadolu içlerine doğru Türk akınlarının giderek artması üzerine endişelenen Bizans İmparatoru Roman Diyojen Selçukluları durdurmak için doğuya doğru sefere çıkmıştır. Bunu haber alan Alp Arslan Suriye Seferi’ni yarıda keserek Azerbaycan’a gelmiştir. Burada savaş hazırlıklarını tamamlayarak Doğu Anadolu’ya inmiştir. 1071 ‘de Malazgirt dolaylarında Bizans kuvvetleri ile yapılan savaşı Selçuklu kuvvetleri kazanmışlardır.

Bu savaşın sonucunda;

  • Anadolu’ya Türk göçleri başlamıştır.
  • Anadolu’da Birinci Dönem Türk beylikleri kurulmuştur.
  • İslam dünyası üzerindeki Bizans baskısı büyük ölçüde azalmıştır.
  • Bizans Türklere karşı ilk defa Katolik Avrupa’dan yardım istemiş ve böylece Haçlı Seferleri başlamıştır.

SULTAN ALP ARSLAN

Türk tarihinin büyük sultanlarından olan Alp Arslan, enerjisi, disiplini, yiğitliği ve adaletiyle öne çıkmıştı. En büyük yenilgiyi Alp Arslan’dan gördükleri hâlde Bizanslı ve Avrupalı tarihçiler de onun yüksek insanlık özelliklerini övmekte ve kendisine “adil” unvanını vermektedirler. Selçuklu hükümdarı Alp Arslan, İslam adaletini dünyada yaygınlaştırmayı görev olarak kabul ediyordu. O, iktidar gücünün çekiciliğine kapılıp büyüklenmekten çekinirdi. Sultan Alp Arslan hükümdarlığın kendisine ilahi emirler doğrultusunda adalet, iman, insaniyet ve iyilikseverlik duygularıyla idare etmek için Allah tarafından verilmiş olduğunu düşünüyordu. Alp Arslan tüm zafer ve başarılarının kendisinin olmayıp Allah’ın eseri olduğuna inanıyor ve zafer anında yenilen hükümdara dostça davranmanın önemini biliyordu. Bir kale komutanı tarafından öldürücü bir şekilde yaralandığında ağzından çıkan son sözler şunlar oldu:
“Gençliğimde bana, Rabb’imin önünde daima alçak gönüllü olmam, gücüm nedeniyle böbürlenmemem, düşmanımı küçümsememem öğretilmişti.”

Melikşah Dönemi (1072 — 1092)

Melikşah Selçuklulara en parlak dönemi yaşatarak hem doğuya hem batıya seferler yapmış, devleti en geniş sınırlara ulaştırmıştır. Ancak Batınılik ile mücadele edildiği bir sırada öldürülmüş ve böylece Büyük Selçuklular Fetret Devrine girmişlerdir.

Fetret Devri (1092 – 1117): Melikşah’ın oğulları arasında 25 yıl süren taht kavgaları dönemidir.

BATINİLİK

Melikşah döneminin sonlarına doğru Batınilik tehdidi ortaya çıktı. Mısır’da egemenlik süren Şiî Fatımiler, Selçuklu Devleti’ni zayıflatmak ve kendi propagandalarını yapmak amacıyla İslamiyet’le tamamen ters düşen inanışlar taşıyan Bâtınî adıyla bir tarikat kurmuşlardı. Liderlerinden biri olan Hasan Sabbah Hazar’ın güneyinde yer alan Alamut Kalesi’ni ele geçirdi ve burayı üs olarak kullanmaya başladı). Haşhaş gibi uyuşturucularla kendine bağladığı fedaîlerle devletin ileri gelenlerine suikastlar düzenliyor, yıkıcı ve bölücü faaliyetlerde bulunuyordu. Melikşah döneminde Batiniler üzerine sefere çıkıldıysa da Melikşah’ın ölümü üzerine gerçekleştirilmedi.

Sultan Sencer Dönemi (1117 – 1157)

Sultan Sencer Fetret Devrine son vererek ikinci kurucu unvanını almıştır. Selçukluların yeniden toparlanmasını sağlayan Sultan Sencer, Karahitaylarla 1141 yılında Katvan Savaşı’nı yapmıştır. Ancak yenilgiyle sonuçlanan bu savaştan sonra Selçuklular dağılma sürecine girmiş ve Oğuz isyanları sonucu resmen yıkılmışlardır.

Büyük Selçukluların Yıkılma Nedenleri

  • Ülkenin veraset sistemine göre yönetilmesi
  • Batınilerin aleyhte faaliyetlerde bulunması
  • Türkmenlerin devlete küstürülmesi
  • Haçlı seferlerinin başlaması
  • Atabeylerin bağımsızlıklarını ilan etmesi
  • Abbasi halifesi ile Selçuklu sultanı arasında otorite çekişmesinin yaşanması

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Büyük Selçuklu Devleti (1040 - 1157) Padişahları Ayt Konu Anlatımı