Büyük Patlama ve Evrenin Oluşumu Umut Öncül
Büyük Patlama Teorisi Tamer Hoca
Radyoaktivite ve Büyük Patlama Papatya Hoca
Atom altı parçacıklar Hocalara Geldik
Atom altı parçacıklar Tamer Hoca
Büyük Patlama Teorisi
Dünya’yı evrenin merkezine yerleştirerek evreni Güneş, çevresindeki gezegenler ve görülebilen yıldızlar olarak kabul eden görüşler 21. yüzyıldan itibaren değişmeye başlamıştır. Hubble, 1929 yılında yaptığı gözlem ve çalışmalar sonucunda galaksi- lerden gelen ışığın dalga boyundaki artış (kırmızıya kayma) ile galaksilerin Dünya’ya olan uzaklıkları arasında bir ilişki bulmuştur. Hubble Yasası olarak bilinen bu ilişkiye göre galaksiler birbirinden uzaklaşmakta ve evren her yönde genişlemektedir. Ancak galaksilerde genişleme olmaz. Evrenin belirli bir noktadan dışarıya doğru genişlediği düşüncesinden yola çıkılarak bir başlangıcının olması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Büyük patlama teorisine göre evrenin bir başlangıcı vardır. Bu başlangıçta ne madde ne uzay ne zaman ne de boşluk bulunmaktadır. Bu hiçlik içerisinde bulunan neredeyse nokta kadar bir büyüklükte ve Güneş’in çekirdeğinden trilyonlarca kat daha sıcak olan saf enerji bundan yaklaşık 13,7 milyar yıl önce henüz bilinmeyen bir nedenle bir anda genişleyerek şişmeye ve soğumaya başlamıştır. Evrenin büyük patlamadan günümüze kadar geçen sürede gelişimi Görsel 4.8’de verilmiştir.
Evrenin oluşumu ve geleceğiyle ilgili farklı teoriler de bulunmaktadır. Bu teorilerden bazıları süper simetri, süper kütle çekimi, süper sicim, süper zar ve M kuramıdır. M kuramı “Her şeyin” bileşik kuram olma yolunda en ümit verenidir. Evrenin varoluş sürecini ortaya koymaya çalışan teoriler gibi yok olma sürecini anlatan büyük donma, büyük çöküş, büyük değişim, büyük parçalanma teorileri de ortaya atılmıştır.