Biyolojik çeşitlilik kavramı, yeryüzünde yaşayan canlı varlıkların tamamını kapsar. Bu kavram içerisine; türlerin toplam sayısı (tür çeşitliliği), bir tür içerisindeki çeşitlilik (genetik çeşitlilik) ve canlıların yaşadıkları ortamların çeşitliliği (ekosistem çeşitliliği) girer.
Biyolojik çeşitlilik bir ülkenin temel doğal kaynaklarını oluşturur ve ekonomiye büyük katkı sağlar. Örneğin biyolojik çeşitlilik açısından zengin olan yerler (milli parklar, yaban hayatı geliştirme sahaları vb.) hem turizm geliri sağlamakta hem de ülke tanıtımına katkı yapmaktadır. İlaçların önemli bir kısmı bitkilerden elde edilen ham maddeleri içerir. Bitkilerin tarım ve endüstri gibi alanlarda da önemli bir yeri vardır. Biyolojik çeşitlilik ayrıca insanın ruhsal ve duygusal gereksinimini karşılamada da rol oynar. Temiz bir havanın, güzel bir manzaranın, kuş cıvıltılarının duyulduğu bir ormanın ruhsal yönden sizi nasıl olumlu etkilediğini düşünün.
Özellikle son yüzyılda küresel ısınma, hızlı nüfus artışı, yanlış yapılaşma, kontrolsüz avlanma, orman yangınları ve ormanların tahribi, yanlış arazi kullanımı, aşırı otlatma ve artan turizm faaliyetleri gibi insan kaynaklı faktörler biyolojik çeşitliliğin azalmasına neden olmaktadır. Biyolojik çeşitlilik tüm dünyanın ortak zenginliğidir. Hem bugünün ihtiyaçlarını karşılayabilmek hem de gelecek kuşaklara bu zenginliği aktarabilmek için biyolojik çeşitliliğin korunması gereklidir. Bunun için biyolojik çeşitliliğin yüksek olduğu bölgeler koruma altına alınmalı; tarım, hayvancılık ve su ürünlerinde yerli türlerin ve geleneksel üretim biçimlerinin korunmasına özen gösterilmeli, küresel ısınmanın Önlenmesine yönelik kararlar alınmalı ve bunlara uyulmalıdır. Ayrıca biyolojik kaynakların sürdürülebilir kullanımı konusunda toplumun her kesimi bilinçlendirilmelidir.