Yeryüzünde iklim, bitki örtüsü, yer şekilleri, su kaynakları ve toprak yapısı bakımından birbirinden farklı canlı yaşam alanları oluşmuştur. Biyoçeşitliliğin dağılışını etkileyen faktörler üç başlık altında toplanabilir.
Doğal faktörler
- İklim
- Yerşekilleri
- Toprak
Biyolojik faktörler
- İnsan
- Hayvanlar
- Bitkiler
Paleocoğrafya
- Kıtaların kayması
- İklim değişiklikleri
1. Doğal Faktörler
a. İklim
Yeryüzünde canlı dağılışı üzerinde etkili olan en önemli faktördür. Biyoçeşitlilik; nem, sıcaklık ve yağış yönünden uygun olan iklim bölgelerinde fazladır. Örneğin, Amazon ve Kongo Havzası’ndaki tropikal yağmur ormanları biyoçeşitlilik yönünden en zengin yaşam alanlarıdır. Buna karşın, sıcaklıkların çok düşük olduğu kutuplar ve yağışın yetersiz olduğu çöller biyoçeşitlilik yönünden fakirdir. Her iklim kendine has bitki ve hayvan topluluklarını barındırır.
Yeryüzündeki çeşitli biyomlarda bulunan bitki ve hayvan toplulukları bulundukları ortamlara ve iklim koşullarına uyum sağlamak zorundadır. Uyum sağlayamayan canlı türleri farklı coğrafyalara göç eder, göç edemeyen canlı türlerinin ise nesli önce azalır sonra da yok olur.
Yerşekillerinin engebeli olduğu ve kısa mesafede yükseltinin değiştiği yerlerde iklim çeşitliliğine bağlı olarak canlı türü çeşitliliği de fazladır. Yine de Ekvator’dan kutuplara gidildikçe bitkilerin geniş, karma ve iğne yapraklı olmak üzere kuşaklar oluşturmasında sıcaklık koşullarının değişmesi etkilidir.
b. Yer şekilleri
Yarım kürelerde kara ve denizlerin dağılışı biyoçeşitliliğin yaşam alanını belirlemiştir. Yer şekillerinin farklılık göstermesi iklim üzerinde etkili olduğu kadar canlı yaşamı üzerinde de etkilidir. Dağların uzanış doğrultusu sıcaklık, nem ve yağış koşullarını etkilediğinden bitki ve hayvan topluluklarının dağılışını da etkiler. Örneğin, Karadeniz Bölgesi’nde dağların denize bakan yamaçlarında biyoçeşitlilik diğer yamaçlara göre daha fazladır. Yükseltiye bağlı olarak 200 metrede 1°C sıcaklığın azalması bitki türlerinin kuşaklar oluşturmasına yol açmıştır. Yer şekillerinin engebeli olması iklim şartları üzerinde etkilidir. Sıcaklık, nem ve yağış koşullarının kısa mesafede değiştiği alanlardır. Bu durum da canlıların yaşam koşulları belirlenir. Dağların güneşe bakan yamaçlarında sıcaklık ve ışığın fazla olması canlılar için elverişli ortam sağlar.
c. Toprak
Toprağın fiziksel ve kimyasal özellikleriyle beraber sıcaklık özellikleri bitki ve hayvan topluluklarının yaşam alanı seçimini doğrudan etkiler. Mineral bakımından zengin topraklarda gür bitki örtüsü gelişirken, toprağın verimsiz ve geçirimsiz olduğu yerlerde bitki örtüsü gelişimi zordur.
Eğimli dağ yamaçlarının toprak oluşumunu zorlaştırması, ince toprak yapısına neden olması canlıların yayılma alanını engeller.
2. Biyolojik Faktörler
İnsanoğlu, tarihin ilk dönemlerinden beri bitki ve hayvanları istekleri doğrultusunda aşırı ve düzensiz kullanmıştır. Özellikle sanayileşme ve nüfusun artmasıyla birlikte doğal ortamlar hızla yok olmaktadır. Günümüzde canlı tür kayıpları, geçmişe oranla daha fazla olmasının nedeni sanayileşme ve teknolojik gelişmelerdir.
Bu durumlara örnek olarak,
- Bataklıkların kurutulması,
- Doğal çevreye evsel ve sanayi atıkları bırakılması,
- Orman yangınları ve habitatların işgal edilmesi,
- Ormanların sanayi ve yerleşmeye açılması,
- Bilinçsiz ve aşırı zirai ilaçlama,
- Ev ve araçlardan çıkan zehirli gazlar,
- Çayır ve meraların aşırı otlatılması,
- Deniz kıyılarının doldurulmasıyla kıyı ekosisteminin bozulması,
- Küresel ısınma ve doğal kaynakların aşırı kullanımı gösterilebilir.
3. Paleocoğrafya
a. Kıtaların Kayması
Dünya üzerindeki kıtalar milyarlarca yıl önce tek parça halindeyken ilk önce ikiye ayrılmış, daha sonra da günümüzdeki haline gelmiştir. Bu kıta hareketleri sonucu hayvanların göç yolları değişmiş, aynı hayvan türleri farklı kıtalarda yaşamak zorunda kalmıştır. Daha önce bir arada bulunmayan hayvan türleri birbirleriyle karşılaşarak etkileşimde bulunmuştur. Böylece yeni canlı türleri ortaya çıkmıştır. Jeolojik dönemlerde kara olan yerler deniz alanlarına, deniz olan yerler ise kara haline gelmiştir. Bu durum denizler ve karalarda yaşayan canlıların dağılışını etkilemiştir. Örneğin, günümüzde bilim adamlarının Güney Amerika kıtalarında geçmiş dönemlere ait bitki ve hayvan fosillerini bulmaları dünyanın geçmiş jeolojik zamanlarda pangea (tek kıta) olduğunu kanıtlamaktadır.
b. İklim Değişikliği
IV. Jeolojik dönem içerisindeki buzul dönemlerinde, günümüzde düzgün kuşaklar halinde olan sıcak, ılıman ve soğuk kuşak iklimlerindeki bitki türlerinin dağılışı bozulmuştur. Yeryüzünde şiddetli buzullanmadan dolayı buzullar deniz seviyesine kadar inmiştir. Böylece bitki ve hayvan topluluklarının yaşam alanı daralmış, deniz kıyısında yaşayan birçok canlı yok olmuştur.
Jeolojik zamanlar içerisinde yaşanan iklim değişikliği bazı canlı türlerinin yok olmasına, bazı türlerin ise çevreye uyum sağlamasına veya göç etmesine yol açmıştır. Buzul çağlarında buzulların deniz seviyesine kadar inmesiyle canlıların yaşam alanı daralmıştır. Sonraki dönemlerde sıcak iklim koşullarının hüküm sürmeye başlamasıyla buzullar erimiş ve deniz seviyesinde yükselmeler meydana gelmiştir. Su seviyesinde meydana gelen bu değişimler okyanuslardaki habitatların olumsuz etkilenmesine, mercan resiflerindeki canlı türlerinin azalmasına neden olmuştur.
Bu dönemde kıtaları birbirine bağlayan boğaz ve geçitler sular altında kalmasıyla bazen de kara haline gelmesiyle hayvan göçlerini etkilemiştir. Günümüzde de küresel ısınmaya bağlı olarak buzulların erimesi, bitki ve hayvan türlerinin yaşam koşullarının değişmesine yol açmaktadır. Bu durumda kutuplardaki canlı türlerinin yok olmasına neden olur.
Jeolojik zamanlar boyunca değişen koşullar birçok canlı türünün yok olmasına neden olduğu gibi bazı canlıların da göç etmesine yol açmıştır. Tersiyer döneminde sıcaklıkların dört kez düşmesi ve yükselmesi birçok hayvan türünün yok olmasına yol açtığı gibi yeni türlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Relikt Bitkiler: IV. zamandaki buzul devrinde yaşayabilen iklimin ısınmasıyla dağların yüksek kesimlerindeki soğuk alanlarda yaşamını sürdüren eski devire ait bitkilerdir. (Kalıntı bitki -› Bartın at kuyruğu)
Endemik Bitki: Yeryüzünün yalnızca belli bölgelerinde yayılış gösteren bitkilerdir. Örneğin, sığla ağacı, datça hurması, kasnak meşesi gibi.