BATI TRAKYA TÜRK SORUNU
Günümüzde Batı Trakya’daki temel sorunlar, “Türk” adının kullanılması sorunu, müftülük sorunu, eğitim sorunu, siyasal haklara ilişkin sorunlar, yurttaşlık ve dürüst yargılanma hakkına ilişkin sorunlar, ekonomik sorunlar şeklinde sıralanabilir.
Yunanistan’ın Türklerin dini kimliklerini tanıması yanında, etnik kimliklerini “Türk azınlık yoktur, Müslüman Yunanlar vardır” söylemiyle reddetmesi, “Türk” ve “Türkçe” terimlerinin kullanılmasına ciddi kısıtlamalar getirmesi Türklerin şikâyetleri arasında yer almaktadır.
Tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen 1990 sonrası dönemde Batı Trakya Türklerine yönelik izlenen politikalarda az da olsa olumlu bir değişim yaşanmıştır.
Örneğin; Yunanistan, Batı Trakya’nın kalkındırılmasına yönelik, az da olsa mali kaynak ayırmaya başlamış, Batı Trakyalı Türklerin taşınır ve taşınmaz mal edinmesine yönelik kısıtlamaları da ortadan kaldırmıştır.
1980 Sonrası Türkiye
1983 milletvekili genel seçimlerinde Turgut Özal’ın liderliğindeki Anavatan Partisi iktidara geldi. 1987’de yapılan referandumla 12 Eylül askeri müdahalesinde siyasi yasak konulan Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş’in yasakları kalktı. 1995 ve 2001 yılları arasında Türkiye’yi Necmettin Erbakan, Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit’in başbakanlığındaki koalisyon hükümetleri yönetti. 2002 ve 2007’de yapılan seçimlerle tek başına iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi ülkeyi yönetmeye devam etmektedir. 2007 yılında görev süresi dolan Ahmet Necdet Sezer’in yerine Abdullah Gül Cumhurbaşkanı seçilmiştir.
Kültürel Gelişmeler ve Sosyal Hayat
1980’li yıllarla birlikte köyden kente göçün artması sonucu şehirlerde yaşayan nüfus hızla artmıştır. Bu dönemde Orhan Gencebay’la başlayan arabesk tarzı sinema ve müzikte 1990’ların yarısına kadar etkisini devam ettirmiştir. 1990’lı yıllarla birlikte Türk pop müziğine olan ilgi artmış ve 2003 yılında Sertap Erener’in Eurovision Şarkı Yarışması’nı kazanmasıyla birlikte bu ilgi zirveye çıkmıştır. Türkiye’de ilk renkli televizyon yayını 1984’te başlamıştır. 1990’lı yıllarla birlikte Türk sineması yeniden canlanma sürecine girmiş ve Nuri Bilge Ceylan “Üç Maymun” filmiyle Cannes Film Festivali’nde en iyi yönetmen ödülünü almıştır. Orhan Pamuk’un Nobel Edebiyat Ödülü’nü alması edebiyat alanında da önemli bir uluslararası başarı olmuştur.