Atatürk’ü Etkileyen Kentler
Selanik
Osmanlı’nın Rumeli’deki en önemli merkezlerinden biridir. Birçok fikir ve gelişime sahne olan bu liman şehri aynı zamanda ordu merkezidir. Nüfusun çoğunluğu Türk’tür. Diğer etnik kökenlerin mahalleleri ayrılmıştır. Buradaki uluslar 1877-1878 Osmanlı — Rus Savaşı’ndan sonra birbirine şüphe ve kinle bakan topluluklara dönüşmüştür. Selanik kentindeki bu ortamda azınlıkların, Osmanlı Devleti’nin tanıdığı tüm haklara rağmen ayrılıkçı çalışmalarını sürdürmesi Mustafa Kemal’in milliyetçilik duygusunun gelişmesinde etkili olmuştur. Mustafa Kemal bu kaos ortamı içerisinde kurtuluş çareleri arayan kuşağın içerisinde yer almış ve yılmadan çalışmıştır. Bu dönemde vatanı kurtarmak amacıyla çalışmalar yapan teşkilatlardan biri İttihat ve Terakki’dir. Bir süre bu cemiyette yer alan Mustafa Kemal, cemiyetin önde gelen isimleri ile fikir ayrılığı yaşayınca cemiyetten ayrılmıştır. (Mustafa Kemal İttihat ve Terakki’den farklı olarak ordunun siyasetten ayrılması gerektiğini düşünmektedir.)
Mustafa Kemal, Selanik’te Askeri Rüştiyede eğitim görmüş, burada onu en fazla etkileyen kişi matematik öğretmeni Yüzbaşı Üsküplü Mustafa Sabri Bey olmuştur. Yüzbaşı Üsküplü Mustafa Sabri Bey ona “Kemal” ismini vermiştir. Ayrıca hayatının sonuna kadar ayrılmayacağı Nuri (Conker), Salih (Bozok) ve Fuat (Bulca) ile arkadaşlıkları bu şehirde başlamış ve gelişmiştir.
Manastır
Manastır Askeri İdadisi’nin Mustafa Kemal’in hayatında ayrı bir yeri vardır. Burada Üsküp, İpek, İşkodra, Yanya’dan gelen birçok başarılı öğrenci bulunmaktadır. İdadide ona edebiyat ve şiiri sevdiren Ömer Naci ile tanışmıştır. Ayrıca hitabet sanatı burada gelişmiştir. Burada Ömer Naci’nin aracılığı ile vatan ve hürriyet şairi Namık Kemal ve Mehmet Emin Yurdakul’un eserleriyle tanışmıştır. “Ben bir Türküm dinim cinsim uludur.” mısraları ulusal benliğini bulduğu ilk mısralardır.
İstanbul
Mustafa Kemal İstanbul’a Harp Okuluna geldiğinde; Anadolu’dan gelen arkadaşlarının aksine memleket meseleleri ve devlet yönetimiyle çok ilgilenmiştir. Trakya’da yetiştiği için yüzü hep Batıya dönük olan, oradan getirttiği dergilerle yeni düşünce ve gelişmeleri takip eden Mustafa Kemal, devleti yönetenleri bilinçsiz ve basiretsiz bulmuştur. Bu şehir Ziya Gökalp ve Tevfik Fikret’in Mustafa Kemal’in düşünce hayatında yerlerini aldığı şehirdir. Mustafa Kemal’in söylemiş olduğu “Bedenimin babası Ali Rıza Efendi, hislerimin babası Namık Kemal, fikirlerimin babası ise Ziya Gökalp’tir.” sözleri bunun güzel bir kanıtıdır. İstanbul’da Harp Akademisinde, artık İstibdat Devri’nin sona erdirilip Batılı bir yönetimin gelmesi gerektiği düşüncesi iyice şekillenmeye başlamıştır.
Sofya
Mustafa Kemal’in hayatında önemli yer tutan kentlerden biri de Sofya’dır. 1913’te Sofya büyükelçiliğine askeri ataşe olarak gönderilmiştir. Burada Bulgar Türkleriyle ilgilenmiştir. Millî şuuru uyandırmaya çalışmıştır. Türkçe basılan iki gazeteyi desteklemiştir. Bulgar parlamentosunu incelemiş, çok partili parlamentonun nasıl çalışması gerektiğini gözlemlemiş ve araştırmıştır. Bu deneyim ilerleyen yıllardaki ulusal egemenlik fikrini hayata geçirmesinde etkili olmuştur.
vay canına ooooo omaygat çok iyi süper mükkkkkkk