Atatürkçü Düşünce Sisteminde Milli Güç Unsurları Nelerdir? Tyt Ayt Yks
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİNDE MİLLİ GÜÇ UNSURLARI
Milli güç: Bir devletin, diğer devletler karşısında arzuladığı sonuçları elde etmesini sağlayan imkan ve kabiliyetlerin toplamıdır. Milli güç; siyasi, askeri, ekonomik ve sosyokültürel güçlerin bileşiminden oluşur.
a) Siyasi Güç
Siyasi güç; “Bir devletin milli hedeflerine erişmek, erişi/enleri koruyup geliştirmek ve milli menfaat sağlamak amacıyla kullandığı siyasi kuvvetlerin toplam verimidir.”Türkiye Cumhuriyeti, laik ve demokratik bir yapıya sahip olmakla, siyasi güç açısından büyük bir avantaja sahiptir.
“ Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.”ilkesi, siyasi gücün halktan kaynaklanmasının bir sonucudur, bu da siyasi güç açısından olabilecek en elverişli durumdur. Ayrıca, laik bir devlette, din-devlet işlerinin ayrılmış olması ve ibadet özgürlüğünün bulunması da önemli bir güçtür. Bu iki unsurun bulunmadığı devletlerde devlet-halk uyuşması görülmediğinden siyasi güç açısından da zaaf söz konusudur.
b) Askeri Güç
Askeri güç; “Ulusal politikanın uygulamasında ve ulusal hedeflerin elde edilmesinde kullanılan fiziki güçtür”. Türkiye Cumhuriyeti gibi, konumu açısından stratejik öneme sahip topraklarda bulunan bir devlette, askeri gücün “caydırıcı” nitelikte olması çok önemlidir.
Ülkemiz uzun yıllardır bir saldırıya uğramamış ise bu, askeri gücün yeterli oluşundan kaynaklanmaktadır.
Silahlı kuvvetler, yeterli güce sahip olmasaydı birçok askeri saldırı ile karşı karşıya kalırdı. Bu durum değişen oranlarda her devlet için geçerli olduğundan denilebilir ki, askeri gücü olmayan devlet yoktur.
Askeri güç, toplumsal yaşantının ve devlet olmanın bir gereğidir. Yönetim biçimleri her ne olursa olsun bu kural tüm devletler için geçerlidir ve böyle de olmuştur.
c) Ekonomik Güç
Ekonomik güç; Bir devletin yararlandığı iç ve dış kaynakların yeterlilik ve sürekliliği ile bunların ürünlerini işleyen, endüstriyel kapasitenin, üretici insan gücünün dış ticaret dengesini, ulaştırma imkân ve kolaylıklarını, ekonomik kurumlarını ve uyguladığı ekonomik sistem ve siyaseti kapsar. Ekonomik yönden güçlü devletler, hem iç siyasette hem de uluslararası ilişkilerde söz sahibi devletlerdir.
Ekonomik yönden güçsüz devletlerde halkın ekonomik koşullarının da aynı oranda güçsüz olduğu açıktır.
Devletin ve halkın ekonomik gücünün zayıf ya da güçlü olması milli gücü etkiler.
Türkiye Cumhuriyeti kendi öz kaynaklarını, yine kendi çabalarıyla değerlendirerek, toplumu ve devleti her yönden güçlü kılmaya çalışmaktadır. Sağlam ve güçlü bir milli ekonomi; Atatürkçülüğün hedefi olan, güçlü ve bağımsız bir devletin, kültürlü bir toplumun hak ve özgürlük güvencesinin sağlanmasında, siyasi gücün en büyük yardımcısıdır.
d) Sosyokültürel Güç
Sosyokülturel güç “Toplumu millet ve milleti toplum yapan birlik ve bütünlük ile bunları sağlayan tarihi birikimlerle milletin eğitim ve kültür düzeyi, gelenek, hukuk, dil, din, fikir vb. alanlardaki durumu, seviyesi ve bunlarla ilgili uygulamaların milli güce etki ve katkılarını kapsar.”
Devletlerin gerçek gücü de, her şeyden önce vatandaşlarının birlik ve beraberlik; sevgi ve saygı ortamında bütünleşmeleri mümkün olmuştur. Bu açıdan Türkiye Cumhuriyeti, gücünü halktan alan ve bu gücü dayanışma kuvvetine dönüştüren önemli devlettir.